TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI



Doğal Çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç‘in Stockholm kentinde, Birleşmiş Milletler Çevre konferansı yapıldı. Üye ülkeler, çevre kirliliğine çözüm yolları aradılar. Aldıkları bir kararla da 5 Haziran‘ı, "Dünya Çevre Günü" olarak ilân ettiler. 

Her yıl farklı temalarla Dünya Çevre günü etkinlikleri yapılmaktadır.  Dünya Çevre Günü‘nün bu yılki teması "7 milyar hayal. Bir gezegen. Sorumlu tüketim" olarak belirlenmiştir.



Dünya Çevre Gününün ilan edilmesinin Ardından  44 yıl geçti. Bu süreçte Çevre sorunlarının çözümü ve Çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik uluslararası birçok toplantı yapıldı bu toplantılarda çok önemli kararlar alındı. Ülkemizin de taraf olduğu birçok uluslararası sözleşmeye imza atıldı. Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanmış Kyoto Protokolü, bu sözleşmelerin en önemlisidir. Bu sözleşmelerle ülkelere önemli Sorumluluklar yüklendi. Sözleşmeleri imzalayan ülkeler, Çevre kirliliğini azaltmaya ve önlemeye yönelik taahhütlerde bulundu. Ancak iyi niyetli bunca çalışmaya rağmen, ne yazık ki çevre sorunlarının Çözümüne yönelik önemli bir aşama kaydedilemedi! Çevre sorunları artarak büyümeye devam etti.

Önümüzdeki yıllarda da Ekonomik büyüme ve daha çok kazanma hırsı ile insanoğlunun doğal kaynaklara saldırması devam ettikçe Çevre üzerindeki olumsuz baskılar artarak, ortak geleceğimiz olan çevre, daha da kirlenecektir.



Dünyanın önde gelen çevrecilerinden ve Nobel Barış ödülü sahibi Al Gore‘nin deyişi ile: "Son yüzyılda insanoğlu zücaciye dükkânındaki fillere dönüşmüştür."

Son 100 yılda 30 bin bitki türü yok edilmiştir. WWF tarafından, dünyada 1972‘den bu yana memeli kuş ve balık popülasyonunun da %52 oranında azaldığı bildirilmiştir.

Ülkemize gelelim; ülkemiz, tabii alanlar bakımından gerçekten de dünyanın önemli alanlarından biridir. Dünya genelinde hassasiyetle korunması gereken 34 sıcak noktadan3‘ü, ülkemizde bulunmaktadır.

321 km ‘lik kıyı bandına sahip olan Mersin‘imizde yoğun ve düzensiz bir yapılaşma ile insanımız neredeyse denize hasret hale getirilmiştir. Tarım alanlarında da kentsel yaşamda da deniz suyu, yeraltı suyu yüzey suyu kirliliği problemleri yaşanmaktadır.

 

Yapılan bilimsel verilere göre, ülkemiz de dâhil olmak üzere, Ekvator‘a yakın ülkeler büyük sorunlara gebedir. Bu sorunlar; başta su kıtlığı olmak üzere, çölleşme, tarım ürünlerinin çeşit ve miktarının azalması, hastalıkların artması, ortaya yeni hastalıkların çıkması ve büyük göçlerin yaşanması şeklinde sıralanmaktadır. Doğumdan ölüme kadar nefes almaya programlanmış bedenlerimizin en önemli gereksinimi olan oksijeni, vücudumuzun %70‘ini oluşturan suyu sağlıklı ve temiz bir çevreden karşılamak her bireyin hakkıdır.

Yakın gelecekte ortaya çıkması kaçınılmaz daha büyük sorunlar bizleri beklemektedir. Hızla artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak artan nüfusun gereksinimlerini karşılamak için gelişen teknoloji ile çeşitlenen sanayileşme, bilinçsiz uygulanan tarımsal faaliyetler çevreyi oluşturan ana unsurlardan olan havaya, suya ve toprağa, üretimleri ile paralel olarak büyük miktarlarda kirletici madde vermektedir. 



İnsanlar Sanayi Devrimi‘ne kadar doğa ile uyum içerisinde yaşamlarını sürdürmüşlerdi. Sanayileşme ve teknolojideki gelişmelerle birlikte sadece ekonomik büyümeyi hedef alan yanlış politikalarla doğal kaynaklar tahrip edilmiş, yaşam alanları bozulmuş ve çevre kirliliği sonuçları doğal afetlere dönüşmüştür. Kaçınılmaz birçok iklim felaketinin yanı sıra, en önemli yaşam kaynaklarımız olan havamız, suyumuz ve toprağımız kirlenmiştir. Araştırmacılar, insanoğlunun hızla yok oluşa doğru yol aldığı endişesini taşımaktadır 

Çok geç olmadan, bilim insanlarının ve konunun uzmanlarının uyarıları dikkate alınmalı ve çağrılarına kulak verilmelidir. 

 

Sorunların çözümü için:

Yapılacak tüm yatırımlarda koruma kullanma dengesinin gözetildiği; doğal kaynakları yok eden, çevre değerlerini hiçe sayan bir ekonomik kalkınma yerine Ekonomi ile ekolojinin birlikte planlandığı, çevreyle uyumlu bir sanayileşmenin ve temiz üretim teknolojilerinin tercih edildiği, rüzgâr, güneş gibi Temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı kalkınma modelleri ile, çevre sorunlarını çözümleyecek, çevre kirliliğini tamamen önleyecek politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. 



Bugüne kadar "5 Haziran Dünya Çevre Günü", insanların çevresine verdiği zararlara ve sonuçlarına dikkat çekmekten ve kendimizi avutmaktan öteye gidememiştir.



Çevre sorunlarının çözümüne yönelik somut adımlar atıldığında ve uygulamalar yapıldığında, bu uygulamalarla çevre adına güzel sonuçlar alındığında "5 Haziran Dünya Çevre Günü" kutlamaları da beklenen anlamını bulacaktır. 



Temiz ve güzel bir çevrede yaşamak dileği ile



       TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 

      Mersin İl Temsilciliği Yönetim Kurulu

                   

 

03.06.2016 00:00
Okunma Sayısı: 657