Çevre Mühendisliği
1970‘li yıllarda artan çevre sorunlarına karşı bütün Dünya‘da yükselen çevreci hareketlere Ülkemiz de kayıtsız kalmamış bu alanda yasal düzenlemeler ve kurumsal yapılanmaların yanında üniversitelerde çevre konusunda teknik eğitim de verilmeye başlanmıştır. Halen üniversitelerin çevre mühendisliği bölümleri bu konuda lisans düzeyinde eğitim verilen tek bölümüdür. Çevre mühendisliğinin Ülkemizde ortaya çıkışı bu mesleğe duyulan ihtiyacın yanında bazı ülkelerde halk sağlığı çalışmalarında mühendislik yaklaşımlarına duyulan ihtiyaçla veya inşaat mühendisliğinin bir uzmanlık alanından ortaya çıkan belediye mühendisliği (Municipal Engineering), sağlık mühendisliği (Sanitary Engineering) ve 1960‘larda çevre mühendisliği (Environmental Engineering) mesleklerinin ortaya çıkışı ve bu konuda üniversitelerde eğitim veriliyor olmasının da etkisi olmuştur.
22 Nisan 2009 tarih ve 27208 sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Çevre Mühendisleri Odası Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama ve Asgari Ücret Yönetmeliğinin 5. ve 6. maddelerinde çevre mühendisliği hizmetleri ve konuları tanımlanmıştır.
Çevre mühendisleri; çevre kirliliğinin önlenmesi kapsamında,
- Çevre yönetim sistemleri ve planları,
- Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED),
- İçme ve kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık sular ile yağmur suları,
- Katı atıklar,
- Zararlı ve tehlikeli atıklar,
- Evsel ve endüstriyel atıklar,
- Hava kirliliği,
- Gürültü,
- Toprak ve yeraltı su kaynaklarının kirliliği
konularında
- Etüd, fizibilite, proje,
- Araştırma, geliştirme ve planlama,
- Danışmanlık ve eğitim,
- Kontrollük,
- Deneme işletmesi, muayene ve kabul,
- Uygulama ve işletme yönetimi,
- Keşif-şartname-ihale dosyası hazırlama ve düzenleme,
- Hakediş ve kesin hesap,
- Numune alma, deney, ölçüm, analiz ve modelleme
hizmetlerini yürütürler.