TMMOB‘nin Bergama-Ovacık Altın Madeni ile ilgili yapmış olduğu basın açıklamasına yer veriyoruz.
Bilindiği gibi; Bergama-Ovacı k-Çamköy mevkiinde bulunan siyanür liçi yöntemi ile çalışan altın madeninin işletilmesine ilişkin idari işlemler mahkemelerce defalarca iptal edilmiş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi`nin ihlal edildiğine dair kararlar verilmiştir.
Ancak "Kamu yararına olmadığına" ilişkin mahkeme kararlarına karşın, söz konusu altın madeni ve kimya tesisi, hukuk devleti ilkesini yok sayarak faaliyetini bugüne kadar sürdürmüştür.
Son olarak, Çevre ve Orman Bakanlığı`nın, Bergama Ovacık-Çamköy mevkiinde bulunan altın işletmesinin faaliyetine izin veren işleminin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemli davada, Danıştay 6. Dairesi yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve bu karar Çevre ve Orman Bakanlığı`na 30.12.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. 2004 yılında verilen ÇED izninin yürütmesini durduran bu kararla altın madeninin faaliyetine olanak sağlayan tüm işlemlerin yasal dayanağı ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Ancak, Danıştay`ın bu son kararına karşın, bir kez daha yargı kararını yok sayan girişimlere başlanılmıştır. Adı geçen işletmede işletmeci tarafından yeni bir ÇED süreci başlatılmış ve 14 Ocak 2009 tarihinde "Halkın Katılımı Toplantısı" yapılmıştır. Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliğine dayanılarak verilen madencilik izinlerini geri alması gereken Çevre ve Orman Bakanlığı hukuki süreçleri görmezden gelerek, 16 Ocak 2009`da söz konusu proje ile ilgili "Bilgilendirme, Kapsam ve Özel Format Belirleme" toplantısını ilgili tarafların katılımı ile yapmıştır.
Öte yandan, nedeni tarafımızca da bilinen şekli ile çeşitli yazılı ve görsel basın yayın organlarında, bir kampanya ile konunun tarafı olan uzmanlar, bilirkişiler ve mahkeme heyetleri yıpratılmaya çalışılmakta ve hukuki süreçler hukuksuz biçimde etkilenmeye çalışılmaktadır.
Kesinleşmiş yargı kararları ile hukuka aykırılığı defalarca ispatlanmış olan Bergama Ovacık-Çamköy altın madeninin yeniden açılmasına yönelik her türlü idari tasarrufta bulunarak, bu durumun sürmesine izin veren ve bundan sonra da bu tutumu sürdürecek herkes, kamu görevlileri de dahil olmak üzere suç işlemiş olacaktır.
TMMOB yöre halkının yaşamlarını savunan mücadelesi yanında yer almaya devam edecektir. Bilimsel bilgileri ile raporlarını hazırlayan bilirkişilerin yıpratılmasına izin vermeyecektir.
TMMOB, çevre sağlığı ve canlı yaşamını yok sayan, hukukun üstünlüğünü tanımayan siyasi iktidarlara ve yöneticilere karşın, çocuklarına yaşanılası bir ülke; yaşanılası bir dünya bırakmak için sürdürdüğü mücadeleyi yürütmeye kararlıdır.
Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı