TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
ELEŞTİRDİK, DİLE GETİRDİK VE HAKLI ÇIKTIK

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası`nın, bir yıl önce  ‘Çevre mevzuatı iyice önemsiz hale getirilmekte, çevre teknolojilerinin, çevre biliminin ülkemizde uygulanması ve gelişmesinin de önüne geçiliyor` gerekçesiyle eleştirdiği ve ana muhalefet partisi CHP`ye öneri olarak götürdüğü Elektrik Piyasası Kanunu‘nun geçici 8. Ve 14. Maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi.

CHP‘nin açtığı davayı esastan inceleyen Anayasa Mahkemesi heyeti, Kanun‘un geçici 8 ve geçici 14. maddelerinin iptaline karar verdi.  ÇMO Başkanı Baran Bozoğlu, yaptığı açıklamada, ‘ Konu hakkında bir yıl önce eleştilerimizi dile getirdik. Neden karşı olduğumuzu anlattık. CHP`ye giderek yapılan yanlışlığı anlattık. CHP`nin açtığı ve Anayasa Mahkemesi`nin verdiği bu kararda Odamızın katkısının olduğunu düşünüyorum` dedi. Bozoğlu şöyle devam etti:

‘8. Madde ile tıpkı Çevre Kanunu‘nda yapılan değişiklikle getirilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) muafiyeti gibi, yüksek kirletme potansiyeli olan enerji tesislerine (Örneğin Elbistan Termik Santrali, Muğla Yatağan Termik Santrali v.b.) çevre kirliliğinin engellenmesi için konulan kurallardan muaf tutulduğunu söylemiştik. Afşin A, Soma B (6X165 MW), Seyitömer (4X150 MW), Tunçbilek (65+2X150 MW), Çatalağzı (2X150 MW) ve Kangal (2X150 MW) 1. ve 2. Üniteleri gibi tesislerde bacagazı arıtma sistemi (desülfürizasyon) bulunmadığını, bu tesislerden çıkan tehlikeli gazların engellenmediğini  göz göre göre halk sağlığına zarar vermeye, doğayı yok etmeye devam ettiğini dile getirmiştik.

Ayrıca, yasalaşan kanunun, termik santrallerin bacalarından çıkan ve halk sağlığını tehdit eden, ölümcül hastalıklara neden olan gazların engellenmesi için kurulması gereken filtre sisteminden termik santralleri muaf tuttuğunu, devletin elindeki (özelleştirilmeleri halinde de geçerli olmak üzere) enerji üreten tüm tesislerden çıkan her türlü tehlikeli atığın bertaraf edilmesine dair zorunlulukları ortadan kaldırdığını yani bu tesislerden çıkan tehlikeli atıklar çevre mevzuatından muaf tutuldukları için bertaraf edilmelerine gerek olmadığının yer aldığına dikkati çekmiştik. Yasalaşan kanunla, bu tesislerden çıkan atık suların arıtılması zorunluluğunu ortadan kalktığını, bu tesislerden çıkan her türlü evsel ve endüstriyel atık suyun çevre mevzuatından muaf tutularak, arıtılmadan doğaya verilebilir olduğunu dile getirmiştik. Devletin elindeki enerji üretim tesislerinin özelleştirilmesi sürecinde, özel sektörün bu tesislere olan hevesini, heyecanını, beklentilerini artacağını, halk sağlığı ve çevre kirliliğinin önlenmesinin "maliyet, fuzuli" olarak görüleceğini söylemiştik. Ayrıca,  çevre mevzuatının iyice önemsiz hale getirildiğini, çevre teknolojilerinin, çevre biliminin ülkemizde uygulanması ve gelişmesinin de önüne geçildiği için eleştirmiştik.

Anayasa Mahkemesi, bugün aldığı kararla ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. ÇMO olarak bir kez daha görevimizi yerine getirmenin huzurunu ve haklı gururunu yaşıyoruz.`

Kanun‘un iptal edilen geçici 8. maddesi, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine, bunların özelleştirilmeleri halinde de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31 Aralık 2018‘e kadar süre tanıyor ve Bakanlar Kurulu‘nun bu sürenin üç yıla kadar uzatılmasına yetkili kılınmasını düzenliyordu. Bu düzenlemeyle ilgili iptal kararı, kararın Resmi Gazete‘de yayımlanmasından 6 ay sonra yürürlüğe girecek.  İptal edilmiş lisans yenilenemeyecek. 

Yüksek Mahkeme, Kanun‘un "inşaatına başlanmış tesislere yeni lisans verilmesi"ni düzenleyen geçici 14. maddesinin birinci fıkrasını da Anayasa‘ya aykırı buldu.  Geçici 14. maddesinin birinci fıkrası, "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce geçerli bir üretim lisansına dayalı olarak santral inşaatına başlamış ancak lisansı herhangi bir sebeple iptal edilmiş veya durdurulmuş lisans sahiplerine; Bakanlıkça üretim tesisi yatırımının geri dönülemez bir noktaya geldiğinin tespit edilmesi ve kamu yararı görülmesi şartıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde kuruma başvurulması halinde kurum tarafından lisans verilir. Bu fıkra hidroelektrik üretim tesislerini kapsamaz" hükmünü içeriyordu.  

Mahkemesi heyeti, maddenin birinci fıkrası iptal edildiğinden uygulama kabiliyeti kalmayan diğer fıkralarını da iptal etti. 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı

Baran Bozoğlu

26.05.2014 00:00
Okunma Sayısı: 585