TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
NÜKLEERSİZ TÜRKİYE İÇİN KÜREKLE KARADENİZ!

 

BASINA ve KAMUOYUNA

AKP`ninprojelerinin hepsi de inşaat-rant, doğal ve tarihi olan her şeyi yağma, bozma ve ekonomik faaliyete dönüştürme üzerinedir. Ormanları ve kıyıları, ekonomik faaliyet adı altında talana açmak... Irmak bırakmamak; dağı-tepeyi, sit alanlarını, tarihi ve doğal güzellik alanlarını inşaatçılara peşkeş çekmek... Samsun`da kuralsız, plansız yapılan ve Kuş cennetini yok edecek sahil yolu projesi ve bu projenin altyapısı için açılan taş ocakları da bunlardan sadece küçücük bir örnektir.

Ancak bu projeler içerisinde öyle biri daha var ki; hepimizin nefesini kesiyor: Nükleer Santral !

Depremsellik bakımından dünyanın bilinen sıcak fay hatlarına sahip  Anadolu‘nun hem kuzey hem güneyine, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir lakaytlıkla, yabancılar eliyle  nükleer santral kurulması girişimleri bu iktidarın en vahim icraatıdır.

 

Yap-İşlet-Kirlet-Terket

Hükümetler arası  olduğu için her türlü ulusal denetimin dışında tutulan nükleer anlaşmalar ülkemizi yabancı firmaların merhametine terk ediyor. Bu firmalar 10-15 yılda santral inşa edip, üreteceği elektriği bize yüksek ve garantili birim fiyattan 40- 50 yıl satacak, ardından da bütün tehlikeli nükleer atıkları olduğu yerde bırakıp çekip gidecek. Hükümet, babasının pastası gibi TC haritasının en kuzey ucunu kesip nükleer endüstriye nefis ve koskocaman bir dilim olarak "yap-işlet-kirlet-terket" modeliyle ikram edilmek  üzere kenara koymuş bekletiyor

 

Bu anlaşmalarda hiçbir ulusal çıkar ya da fayda bulunmamakta, doğalgaza ve petrole bağımlı enerji üretiminden kurtulacağımız, güya kat be kat artacak ihtiyacımızı gidereceğimiz iddiası paravan edilerek ülkemiz bambaşka ve içinden çıkılmaz bir bağımlılığa sürüklenmekte.Nükleer gerçekleri tanımayan kamuoyu büyük bir tuzağa düşmek üzere olduğunun farkında değil.

 

Risk yönetimi nedir bilmiyor ve uygulayamıyoruz!

Türkiye Avrupa‘nın iş kazalarında ilk sırada, dünyada ise üçüncü sırada yer alan, her gün dört işçinin yaşamını yitirdiği bir ülke. Biz kendi nükleer santralımızı ne inşa edecek ne de işletebilecek seviyede bir birikime sahibiz.

Risk yönetimi nedir bilmiyor ve uygulayamıyoruz; işyeri riskleri, deprem riskleri, trafik riskleri, doğal afet riskleri hiçbir biçimde yönetilememekte ülkemizde. Yıllar boyunca kaybettiğimiz binlerce can bunun delilidir.

 

Nükleer enerji demek risk demektir.

Sadece elli yıllık bir geçmişi olan nükleer endüstri, boyunu fersah fersah aşan pekçok vahim kazanın, nükleer patlamanın silahlanma yarışının müsebbibidir. Barış için enerji diye pazarlanan nükleer ateş, doğaya ve insanlığa karşı bir kıyımdır. 

 

Nükleer ateş elde etmek pahalı ve risklidir; nükleer ateşle su ısıtıp elektrik üretmek çılgınlıktır; hele de bunu Türkiye‘deki  gibi yabancı şirketler eliyle yapmak deliliktir.

 

Gelecek nesiller yaşama dair daha iyi çözümler bulana dek,Ülkemizin toprakları ve doğasıtemiz korunması gereken bulunmaz değerdedir. Sinop, Terme arasında kalan bu topraklar binlerce yıldır temiz olarak korunarak bize aktarılmış, bizler de gelecek nesillere nükleer çöplük değil temiz bir yurt bırakacağız. 

 

Kayıkla kürek çekerek, karbon izi bırakmadan Karadeniz turu yapan Sevgili Hüseyin Ürkmez`in bu projesi tutkulu söz verişin bir simgesidir.

 

Sinop ve Samsun, temiz enerji kaynağı rüzgar ve güneşin değerlendirildiği, temiz tarım ve turizm uygulanan, balık sürülerinin kıyılarını yaladığı, mutlu insanların yaşadığı tüm Karadeniz‘e örnek bereketli  bir bölge olacak, olmalıdır.

 

Sayılarımızla…

SAMSUN Çevre Birlikteliği Adına

Mehmet Özdağ

EMO Samsun Şube Başkanı

 

05.09.2014 00:00
Okunma Sayısı: 693