TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
Orman yangınlarına karşı çok geç olmadan önlemler alınmalıdır

 

Avrupa Orman Yangını Bilgi Sistemi (EFFIS) verileri, orman yangınlarının yok ettiği alan miktarında 2021‘in olağanüstü boyutta yıkıcı bir yıl olduğunu gösteriyor. EFFIS verilerine göre, 28 Temmuz – 12 Ağustos tarihleri arasında, sadece Muğla ve Antalya`da yanan ormanlık alan yaklaşık 124 bin hektar! Türkiye‘de 2008 ila 2020‘de her yıl ortalama 20 bin 760 hektarlık alan yanarken, bu miktar 2021 yılında yüzde 755 arttı. 2021‘in Ocak ile Ağustos ayları arasında kül olan ormanlık alan 177 bin 476 hektar olarak kayıtlara geçti.

İklim krizinin bir sonucu olarak her yıl artan hava sıcaklıkları ve hava bağıl nem oranındaki düşme bu tür yangınların süreceğinin işareti. İşte bu nedenle, ormanlarımızı korumak için yeterli önlemler alınıyor mu sorusunun, tam da yangın mevsimi yaşanmadan şu anda acilen cevaplanması gerekli.

Ağustosta Antalya ile Muğla başta olmak üzere birkaç kentte 500‘ü aşkın noktada çıkan, 15 gün süren, havadan ve karadan yapılan müdahalelerle söndürülebilen kızılçam ormanları yangınları asıl kaybın yaşandığı noktalar olarak öne çıkıyor. Yangının nasıl bu kadar büyüdüğü tartışmaları devam ederken kriz yönetimine yöneltilen eleştirilerin başında ise yangına havadan müdahalede geç kalındığı geliyor.

Orman Genel Müdürlüğü‘nün 2020 Faaliyet Raporu‘nda "Orman yangınlarını havadan söndürme hizmetlerinde kullanılmak üzere 27 adet helikopter, 2 adet Amfibik uçak ve 1 adet insansız hava aracı kiralanmıştır" bilgisi yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı ve buna bağlı OGM‘nin faaliyet raporlarında, kurumun yangın söndürme uçağı ve helikopterine sahip olduğuna ilişkin herhangi bir bilgiye işaret edilmiyor.

Temmuz 2019‘da açıklanan On Birinci Kalkınma Planı‘nda (2019-2023) da "Ormancılıkta hastalık ve zararlılar ile yangınlarla mücadeleye yönelik kapasitenin güçlendirilmesi" hedefinin yer almasına karşın, Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın 2019-2023 Yılı Stratejik Planı‘nda orman yangınlarıyla mücadele konusuna hiç değinilmiyor. Benzer durum Bakanlığın 2020 Yılı Faaliyet Raporu‘nda da görülüyor.

Türk Hava Kurumu‘nun Envanterinde bulunan CL215 tip Amfibik yangın söndürme uçaklarının bakımı yapılmadığı için devre dışı bırakılması da sorunun başka bir boyutu.

Hal böyleyken; Türkiye Ormancılar Derneği Orman Genel Müdürlüğü`nün yangınları önleme adına aldığı önlemlerin sorunu çözmek yerine daha fazla ormanın yok olmasına sebep olacağını belirterek kamuoyunu uyarıyor:

Orman Genel Müdürlüğü (OGM), Orman Yangınlarıyla Mücadele Dairesi Başkanlığının "Yangın önleme çalışmaları" konulu, 27.01.2022 tarihli E-99643170-951.04.14-3432446 sayılı talimatı ile "orman içi yolların çevreleri yaklaşık 100 m kadar genişlikte boşaltılarak bu kısımlardaki ağaçlar ve çalıların kesilmesi sonucu kapalılık neredeyse %10`lara kadar düşürüleceği" uyarısında bulunuyor. Bu mücadele yönteminin; binlerce kilometre yol ağı olan başta Ege ve Akdeniz bölgeleri olmak üzere yangına hassas denilen blok orman alanlarında çok ciddi bir orman tahribatı ve parçalanması anlamına geldiği, bu alanlarda yaşayan fauna ve floranın yaşam alanlarının bozulacağı, Türkiye`nin 2021 yılındaki orman yangınlarında kaybettiği orman alanından çok daha büyük bir alanın kaybedileceği belirtiliyor.

Yaşanan iklim kriziyle artan orman yangını riski ormanlık alanlardaki insan baskısı ile kontrol edilemez boyutlara ulaşıyor. Ormanların içinde sayısız enerji santrali, maden sahası, mermer ve taş-kum ocağı, turizm tesisi, enerji nakil hattı, akaryakıt istasyonları ve yerleşim yerlerinin varlığı ormanlar için büyük tehlike oluşturmakta.

Tüm yetkilileri yaklaşan orman yangınlarına karşı çok geç olmadan ormanlarımız üstündeki insan baskısını azaltarak etkin önlemler almaya çağırıyoruz.

 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi

25.04.2022 00:00
Okunma Sayısı: 947