TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB İZMİR İKK BASIN AÇIKLAMASI: KRİZ KOŞULLARINDA HAKLARIMIZA, MESLEĞİMİZE VE ÖRGÜTÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ

 

TMMOB İzmir İKK, TMMOB tarafından başlatılan "Krize Karşı Emeğimize, Mesleğimize ve Haklarımıza Sahip Çıkacağız" başlıklı kampanya kapsamında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu adına TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Ayşegül Akıncı Yüksel konuştu. Akıncı Yüksel, açıklamasında işsizliği ve yoksulluğu artıran ekonomik kriz her geçen gün hayatlarımızı daha fazla etkilediğini belirterek, "TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Ekim Ayı itibariyle Tüketici Fiyat Endeksi % 25.24, Üretici Fiyat Endeksi % 45 düzeyine çıkmıştır. Bakanlar Kurulu tarafından başlatılan Enflasyonla Topyekûn Mücadele Kampanyasına rağmen fiyat artışları kontrol altına alınamamış ve son 15 yılın en yüksek düzeyine ulaşmıştır" dedi. Ayşegül Akıncı Yüksel, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Enflasyondaki bu artışın yanı sıra, yine TÜİK tarafından açıklanan veriler, ülke ekonomisinin hızla durgunluğa doğru sürüklendiğini göstermektedir. Sanayi Üretim Endeksi Eylül ayında bir önceki aya göre % 2.7 azalmıştır. Fabrikaların üretimi durdurması, yatırım projelerinin iptal edilmesi, şirketlerin konkordato ilanları ve toplu işçi çıkarmaları olarak hayatlarımıza yansıyan bu veri, Ağustos Ayında % 11.1 olarak açıklanan işsizlik oranının Eylül ayından itibaren çok daha yüksek düzeylere ulaşacağının habercisidir.

Yanlış ekonomi politikalarıyla ülkeyi bu duruma sürükleyen yöneticilerin kriz karşısındaki tutumu, krizin toplumsal sonuçlarını daha da derinleştirmektedir. Uzun süre varlığı inkar edilen bu kriz karşısında siyasal iktidarın çözüm önerisi, ekonominin küçültülerek krizin bedelini emeğiyle geçinen yoksul kesimlere ödetmek olmuştur. Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları, vergiler ve kredi maliyetleri artarken, yoksul kesimlere sağlanan sosyal yardımlar, burslar ve sağlık yardımları giderek azaltılmaktadır. Kriz gerekçesiyle insanlar işsiz bırakılmakta, ücretler baskı altına alınmaktadır. Ülkemiz, sadece parası olanın para kazanabildiği bir rant ekonomisine mahkum edilmektedir. İşsizlik fonunda toplanan kaynak, işsiz kalanların hayatlarının idamesi için değil, bankaların ihtiyaçları için kullanılmaktadır.

Ülkemiz bu denli büyük bir krizle boğuşurken, iktidar sahipleri "savurganlık" ve "yolsuzluk" içinde yaşamaktadır. AKP`li Belediyelere kadar uzanan bu savurganlık ve yolsuzluklar, Sayıştay Raporlarında açık biçimde tespit edilmiştir. Halkı tasarrufa çağıran yöneticiler, büyük bir şatafat içerisinde yaşamaya devam etmektedir. Ülkeyi yönetenler lüks içerisinde yaşarken, halkın yoksulluğa mahkum edilmesini kabul etmiyoruz. Krizin bedelinin emekçilere ve yoksullara ödetilmesine hayır diyoruz!

Yaşanan ekonomik krizden en fazla etkilenen kesimler arasında Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları da yer almaktadır. Gerek kamuda, gerek özel sektörde her türlü mühendislik, mimarlık ve şehir planlama hizmetlerini, planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme işlerini yürüten tüm meslektaşlarımız krizden olumsuz biçimde etkilenmektedir. Meslektaşlarımız, ülkemizdeki kriz ortamının yarattığı pahalılık, geçim sıkıntısı ve borçlanma gibi ortak sorunlardan etkilendiği gibi, mesleğimize özgü sorunlarla da boğuşmak zorunda kalmaktadır.

Kamuda çalışan arkadaşlarımız siyasi baskı ve sürgün tehdidi altında, düşük ücret, kadro sorunu, özlük haklarının ihlal edilmesi, düşük ek göstergeler gibi birçok sorun ile yüz yüzedir. Güvencesiz-sözleşmeli istihdam modellerine yönelme, atamalarda liyakatin ortadan kalkması ve nihayet hukuksuz-keyfi ihraçlar gibi nedenlerle kamudaki teknik personelin iş yükü artarken, iş riski de giderek büyümektedir.

Özel sektörde çalışan meslektaşlarımızın tamamına yakını yatırımların durması, projelerin iptal edilmesi, reel sektörün tıkanması gibi sorunlardan etkilenmiştir. İşsizlik, esnek çalışma, güvencesizlik, sağlıksız çalışma koşulları ve reel ücret kaybı gibi sorunlar özel sektörde çalışan tüm meslektaşlarımızı tehdit etmektedir.

TMMOB, ülkemizde bulunan mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleki-demokratik kitle örgütüdür. Meslektaşlarımızın ortak ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak ve mesleki çıkarlarımızı ülke çıkarları doğrultusunda koruyup geliştirmek örgütümüzün kuruluş amaçları arasında yer almaktadır. TMMOB örgütlülüğü olarak bizler, Anayasa`nın bizlere verdiği özel sorumluluk ve yetkilerin bilinciyle, kriz karşısında emeğimize, mesleğimize ve haklarımıza sahip çıkacağız. Meslektaşlarımızın ekonomik kriz altında ezilmesine izin vermeyeceğiz.

Bizler;

Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ücret, atama, özlük hakları ve düşük ek gösterge sorunlarının ortadan kaldırılarak insanca yaşanabilir bir ücret ve çalışma yaşamının sağlanmasını istiyoruz,

Birliğimiz ve Sosyal Güvenlik Kurumu arasında 2012 yılında imzalanan ve SGK tarafından keyfi biçimde iptal edilen Asgari Ücret Protokolünün tekrar uygulamaya konularak, ücretli çalışan meslektaşlarımızın ücretlerinin yükseltilmesini ve sigorta primlerinin gerçek gelir üzerinden yatırılmasını istiyoruz,

OHAL döneminde hukuksuz biçimde ihraç edilen meslektaşlarımızın bütün hakları ile birlikte işlerine iade edilmesini istiyoruz,

TMMOB Örgütlülüğünü hedef alan baskıların ve yasal düzenleme girişimlerinin ortadan kaldırılmasını istiyoruz,

Teknik emeği değersizleştiren ve işsizliğe mahkûm eden neoliberal politikalar karşısında mesleki haklarımızın ve emeğin çıkarlarının korunmasını istiyoruz.

Bilimi ve tekniği emperyalizmin ve sömürgenlerin değil, halkın hizmetine sunmak için çabalayan mühendis, mimar, şehir plancılarının örgütü TMMOB İl Koordinasyon Kurulu olarak kriz koşullarında haklarımıza, mesleğimize ve örgütümüze sahip çıkacağımızı bir kez daha dile getiriyoruz."

29.11.2018 00:00
Okunma Sayısı: 284