11 MAYIS PAZAR, TMMOB KENT VE DEMOKRASİ ŞENLİĞİ: YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL MÜMKÜN VE HAKKIMIZDIR!
YAŞANABİLİR BİR İSTANBUL MÜMKÜN ve HAKKIMIZDIR!
Bu yıl ikincisini düzenlediğimiz şenliğimizin teması "DOĞA".
İstanbul, tarihinin en kritik dönemlerinden birini yaşamaktadır. Neoliberal piyasacı İktidar ayakta kalabilmek uğruna; Kentlerimize, kamusal alanlarımıza, parklarımıza, ormanlarımıza saldırmakta, yandaş müteahhit ve sermaye gruplarına peşkeş çekmektedir.
Hepimizin ortak değeri olan kamusal alanların, kentin kuzeyinde kalan son orman alanlarının, su havzalarının, tarım alanlarının, kent merkezlerinde zaten yetersiz olan donatı alanlarının, eşsiz tarihi-kültürel mirasın, planlama araçları da alet edilerek, rant yaratma ve paylaşma aracına dönüştürüldüğü bir dönemi yaşamaktayız.
Özellikle kentsel dönüşüm adı altında toplumun büyük bir kesimi; barınma, eğitim, sağlık ve beslenme gibi temel haklardan yoksun bırakılırken; başta su, elektrik, doğalgaz ve ulaşım olmak üzere temel kentsel altyapı hizmetleri ile eğitim, kültür, sağlık, çevre vb. alanlarda sağlanan sosyal hizmetler birer birer özelleştirilmekte, geçinmekte zorlanan; İşçi, memur, emekli az ve orta gelirli kentte yaşayan vatandaşlar kent dışında yaşamaya zorlanmaktadır. Yaşanan kentsel talan ve ayrışma, yoksulluk ve eşitsizliğin kabul edilebilir hiçbir tarafı kalmamıştır. Böyle bir süreç içerisinde İstanbul; halkın sorun ve talepleri ile uzaktan yakından alakası olmayan Galataport, Haydarpaşaport, 3. Köprü, 3. Havalimanı, Taksim Projesi, lüks konut projeleri, Yeni Şehir, AVM`ler, finans merkezi, Kanal İstanbul gibi projeler ile küresel/yerel sermayenin istekleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilmekte, bu isteklerin önündeki tüm hukuki düzenlemeler, bilimsel argümanlar yok sayılmaktadır.
Çözümü dile getirmek o kadar da zor değildir. "Yaşanabilir bir İstanbul", sermayenin değil İstanbul halkının ortak çıkarlarını ve kamu yararını gözeten, doğal ve tarihsel çevrenin korunduğu, halkın demokratik katılımını esas alan bir planlamayı acilen hayata geçirmekle mümkündür.
Tüm olumsuzluklara rağmen bilim ve kamu yararı esas alınarak; doğayı ve tarihsel mirası koruyarak, İstanbul`un yaşanabilir ve demokratik bir kent olmasını sağlamak mümkündür. Her türlü baskı, yasa dışı uygulamalara rağmen, bizler bir araya gelerek, dayanışma anlayışını güçlendirip kentimizi geleceğimizi, yağmacıların talanından kurtarabiliriz.
Tüm dünyanın gördüğü gibi, 28 Mayıs 2013 tarihinden itibaren yaşanabilir, demokratik, doğadan, özgürlükten, barıştan ve insandan yana bir yaşam özlemi Gezi Parkı ile simgeleşerek herkese umut olmuştur. Gezi Parkı ile ortaya çıkmış olan bu toplumsal duyarlılık, yıllardır sürdürülen toplumsal mücadelelerin birikiminin bir ürünüdür ve Gezi direnişinde olduğu gibi bundan sonra da, iktidarın zalimce uygulamalarına, kamusal alanlarımızın ve kaynaklarımızın talan edilmesine, kentlerimizin/yaşamlarımızın keyfi ve bilimden uzak bir şekilde biçimlendirilmesine izin verilmeyecektir; hepimiz ormanımıza, suyumuza, emeğimize, tarihimize, mahallemize, esnafımıza komşumuza sahip çıkacağız ve demokratik haklarımızı kullanarak Yaşanabilir Bir Kent mücadelemizi sürdüreceğiz.
Yolumuz uzun ama yalnız değiliz! Yolumuzu; Ethem?le, Ali İsmail`le, Ahmet?le, Hasan Ferit?le, Mehmet?le, Abdullah`la, Berkin ve Medeni?yle birlikte yürüyoruz.
TMMOB DİYOR Kİ: KENTİMİZE, ÜLKEMİZE SAHİP ÇIKALIM!
Emek ve Demokrasi güçleri ile birlikte halkımızın bu gerçeklerin farkına varmasını ülkemizin geleceği açısından son derece önemli görüyoruz. Halkımızla buluşarak, birlikte, yan yana durduğumuz, omuz omuza yürüdüğümüz tüm dost kurum ve örgütlerle bir arada olarak, moralimizi ve umudumuzu diri tutmamız gerekiyor. Ülkemizin, mesleklerimizin, meslek örgütlerimizin ve ülke demokrasisinin geleceği bize bağlıdır. Bu nedenle tüm dost ve kardeş kurumlar ve halkımız şenliğimize davetlidir.
TMMOB İSTANBUL İL KOORDİNASYON KURULU