1700 RAKIMDA CERRATTEPEDE RANTA VE TALANA KARŞI DİRENEN ARTVİN HALKININ YANINDAYIZ!
1700 RAKIMDA CERRATTEPEDE RANTA VE TALANA KARŞI DİRENEN ARTVİN HALKININ YANINDAYIZ!
Artvin Cerrattepe Maden Ocağı Projesi ile ilgili yasal süreç devam etmesine ve Artvin halkı tarafından bilirkişi keşfi tarihi beklenmesine rağmen sermaye sahipleri kendilerini koruyan yasaların arkasına sığınarak Artvini talan etmeye hazırlanıyor.
Sığındıkları yasalar bölge halkının yakından tanıdığı Çoruh Vadisini harabeye çeviren, HES projeleriyle suyu ticarileştiren, meraları imara açan rant ve talan yasalarıdır. Artvin halkı ise gücünü hayatın yasalarında alıyor. İnsanın, hayvanın, bitkinin, kültürlerin ve dillerin kendilerini yarına taşımasını esas alan yasalardan.
Türkiyede son on yılda hızlanan bir ivmeyle bilim ve rantın çeliştiğini gözlemliyoruz. Kamu yararı var diyerek yaşam alanlarını halkın kullanımından çıkaran, bölgeye iş olanağı sağlayacağız diye bölgede yaşayanları biat kültürü ile kendisine bağlamaya çalışan sermaye grubu ve onun destekçisi yöneticiler; projelerini bitirdiklerinde geride ekolojik, sosyolojik, kültürel ve ekonomik bir yıkım bırakıyor. Yapılan projelerin çoğu bilimsel bir temele dayanmıyor, ekolojiyi korumuyor ve halkın isteklerini gözetmiyor.
Artvindeki maden projesi bilimsel değildir, hukuksal değildir, halk için değildir. Yıllardır madene karşı mücadele veren Artvin halkının haklı mücadelesi karşısında hiçbir sermaye gurubu, kolluk kuvveti, yönetici direnemeyecektir.
Bilim insanlarının uyarılarına, bölge halkının tepkilerine rağmen bu projede ısrar edilmektedir. Yaşam alanı mücadelesi hiçbir inada teslim edilemeyecek kadar mühimdir. Bölgenin ekolojik özellikleri dikkate alındığında yapılması planlanan maden projesi dünya insanlık mirasına karşı işlenecek bir suç olacaktır.
Yüzlerce kolluk kuvvetini arkasına alarak Artvine çıkarma yapanlar neye rağmen bu projeyi yapmak istiyorlar bir göz atalım;
Heyalan Riski
Projenin ÇED raporuna göre proje sahasında büyük ölçekli heyelanların olma olasılığının az olduğu ifade edilmektedir. Ancak bilirkişi raporu bunun tam tersini söylüyor. Bilirkişi raporunda, sahada çoğunlukla volkanik kayaçların yer aldığı, volkanik kayaçların ince dokulu bozuşmuş toprak profilleri oluşturduğu ve bu toprakların makaslama kuvvetleri oldukça düşük olduğundan yağışın yoğun olduğu dönemde söz konusu alanda heyelan olmasının muhtemel olduğu belirtiliyor. Ayrıca ağaç kesimi ile galeri açılması, bakır madeni çıkarılması sırasındaki faaliyetlerin heyelan ihtimalini arttırdığı ifade ediliyor.
Maden sahasında meydana gelecek herhangi bir heyelanın sahanın bitişiğinde olan Artvin Kafkasör Yaylasını da etkileyeceğini belirten bilirkişi raporunda ayrıca olası heyelanları karşı alınacak önlemlerin ÇED raporunda yer almadığı söyleniyor.
Kesilecek Binlerce Ağaç
ÇED raporunda yine proje alanının verimli devlet ormanı alanı içinde kaldığı ve 50.300 adet ağacın kesileceği belirtiliyor. Kesilecek ağaçların yanı sıra maden sahasından çıkan tozlar bölgedeki bitkilere zarar verecek, maden cevheri ve depolanacak pasadan sızacak gazların havadaki su ile birleşimi sonucu oluşacak gaz zararı da ağaç ölümlerine sebep olacaktır. Bu durumda da kesilmesi planlanan miktardan daha fazla ağaç zarar görecektir. Bilirkişi raporunda; orman ağaçlarının bu şekilde zarar görmesi; böcek tahribatında önlemez artışların olmasına, dolayısıyla bölgedeki tüm ormanların, Hatila Vadisi ve Kafkasör yaylasının da ciddi tehlike altına girmesine neden olacağı öngörülmektedir.
Bitki Örtüsü Tahribatı
Firma maden faaliyetinden sonra sahayı rehabilite ederek bitki örtüsünü tekrar eski haline getireceğini belirtmektedir; ancak bilirkişi raporu bölgenin fazla yağış alması ve arazinin dik ve engebeli olmasını bitki toprağının uzun süre birikmesi için uygun görmemekte ve bu olasılığı gerçekçi bulmamaktadır.
Faunanın Zarar Görmesi
Projeyle birlikte sadece orman ekosistemi değil fauna da projeden etkilenecektir. Bölgede bulunan Yaban Keçisi, Çengel boynuzlu dağ keçisi, Geyik, Karaca, Ayı, Kurt, Vaşak, Çakal, Tilki, Yaban Domuzu ve Yaban tavşanı gibi önemli memeli türleri ağaç kesimi ve patlatma faaliyetleri nedeniyle zarar görecektir.
Su Kirliliği
Bilirkişi raporuna göre su kirliliği açısından projeye bakıldığı zaman; alandaki cevherin kükürt-sülfür miktarına bağlı asit maden sularının ağır metallerinin düşük pH ile çözünerek yüzeysel ve yer altı sularına karışma riski (metal zehirliliği) en ciddi sorunların başında gelmektedir. Ayrıca ortaya çıkan gazların havaya karışması ve yağışlarla yeryüzüne inerek asit yağmuru oluşturması hem su kaynaklarını hem de sahanın şehir merkezine çok yakın olması sebebiyle insan sağlığını tehdit etmektedir.
ÇED raporuna göre galerilerden günde 150-200 m3 su çekileceği belirtilmiştir. Sahadaki birçok pınar bu durumdan olumsuz etkilenecektir. Galerilerden çekilen sular bu galeriler kapatıldıktan sonra akmaya devam edeceğinden asidik özelliğe ve yüksek metal konsantrasyonuna sahip suyun arıtılması gerekmektedir. Ancak suyun nasıla arıtılatacağı ÇED Raporunda belirsizdir ve bu belirsizlik tehlike arz etmektedir.
Yaylalar, Vadiler Üzerinde Olumsuz Etki
Ekosistemi bir bütün içinde ele almayan raporda Kafkasör ve Hatila Vadisinin projeden etkilenmeyeceği belirtilmektedir. Ancak ekosistem belli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle etkileşim içinde bulunan canlılar ile bunların cansız çevrelerinin oluşturduğu bütündür. Bu yüzden Cerrattepede yapılacak bir faaliyet yakınında bulunan bu alanları da telafisi olmayan bir şekilde etkileyecektir.
Hava Kirliliği, Gürültü Kirliliği
Maden sahasının çevresel etkileri; hava kirliliği, gürültü kirliliği, yol genişletme ve cevher taşıma sırasında yaşanacak problemler, pasa malzemesi ile ilgili sorunlar olarak da karşımıza çıkacaktır.
Sonuç olarak;
Artvinde yapılması planlanan maden, yöneticilerin neyi tercih ettikleriyle ilişkilidir. Daha fazla rant için daha fazla tüketimi, ekolojik tahribatı benimseyenler halk için yöneticilik yapma tercihinin çok ötesindedirler.
Cerrattepe Maden Ocağı projesi bir zorunluluk değildir! Artvini gözden çıkarmak anlamına gelen projenin kamu yararıyla hiçbir ilgisi yoktur. Altınsız olur Artvinsiz olmaz!
Cerrattepeye yapılan müdahale derhal son bulmalı, Artvinde maden projesinden vazgeçilmelidir.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 1700 rakımda, Cerattepede ranta ve talana karşı direnen Artvin halkının yanındadır.
TMMOB
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI
İSTANBUL ŞUBESİ YÖNETİM KURULU