Merhaba…

2014 yılını da geride bırakıyoruz. Odamız 23. yaşına giriyor, aramıza katılan meslektaşlarımız çoğalıyor, çevre bilimi ve teknolojisi gelişiyor ancak ülkemizdeki çevre sorunları ne yazık ki, azalmıyor…

2014 yılı çevre sorunlarının arttığı bir yıl oldu. Yalova`da, Manisa Yırca`da, Bartın Amasra`da, Artvin Cerattepe`de, Antalya Alakır`da, İstanbul Kuzey Ormanlarında, Ankara Atatürk Orman Çiftliği, Mogan ve Eymir  Gölü`nde, İzmir Aliağa`da, Tekirdağ Ergene Havzası`nda, Adana`da, Mersin`de, Gaziantep`te, Konya Kapalı Havzası`nda, Çanakkale`de ve daha birçok bölgede çevre sorunları, hukuksuzluklarla birlikte daha da arttı.

Soma`da, Ergene`de, yüzlerce madenci, asansör faciasında, inşaat alanlarında, tersanelerde onlarca işçi yaşamını yitirdi.

Tüm bu sorunlara rağmen, Kasım 2014 atamalarında kamuda sadece 12 çevre mühendisi istihdamı gerçekleştirildi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ise alım yapmayan kamu kurumları arasında yerini aldı.

Yerel Yönetim Seçimlerinin ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin gerçekleştirildiği 2014 yılı demokrasi, adalet ve şeffaflık sorunlarının gölgesinde tamamlandı.

Bütün bunların yanı sıra, hükümet TMMOB`a bağlı Odaları yok etme hazırlığına girişti. Yeni bir torba yasa ile insanca yaşama, doğa katliamına, talana, yağmaya karşı çıkmak için hukuk yolunda yürüyen Odalar devre dışı bırakılmak isteniyor. Hukukun, mahkeme kararlarının göz ardı edildiği bir dönemde, mühendislik biliminin eli kolu bağlanmak isteniyor.

Ancak, var olma amacımız olan mücadele ruhumuzu tam da bu dönemde yeniden ve yeniden hayata geçirmeliyiz. Her zaman anımsamamız gerekir ki, hiçbir hak, hiçbir özgürlük, hiçbir başarı kendiliğinden olmadı. Galileo, Darwin, Hasan Tahsin, Nene Hatun, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve devrime inanan arkadaşları mücadele ruhlarını her zaman korumamış olsalardı başarı gelir miydi? Denizler, Mahirler, Ulaşlar, Ali İsmailler, Ethemler, Abdullahlar, Mehmetleri harekete geçiren mücadele ruhu değil miydi?

Arkadaşlar, bilimin, doğruluğun, adaletin gücüne inananlar, ülkemizde adaletin ve demokrasinin arttığı, çevre sorunlarının azaldığı, hukukun egemen kılındığı bir yıl olması için mücadeleye davet ederek, demokrasi, barış, özgürlük ve sevginin egemen olduğu bir 2015 diliyoruz.

Yaşamak şakaya gelmez,

Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın, Bir sincap gibi mesela,

Yani, yaşamın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,

 Yani, bütün işin gücün yaşamak olacak

Yaşamayı ciddiye alacaksın,

Yani o derecede, öylesine ki,

Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,

Yahut kocaman gözlüklerin,

Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin,

Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,

Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,

Hem de en güzel, en gerçekçi şeyin

Yaşamak olduğunu bildiğin halde.

Nazım Hikmet