TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

5 Haziran 1974 yılından bu yana Dünya Çevre Günü olarak tanımlanmıştır. Her yıl ayrı bir tema ile çevre sorunlarının çeşitli yönlerine dikkat çekmek amacıyla paneller, sempozyumlar gibi farklı etkinlikler düzenlenmektedir. Çölleşme, Yeşil Kentler, Dünyaya Bir Şans Ver, Birçok Tür Tek Gezegen Tek Gelecek ve Küresel Isınma gibi farklı temaların işlendiği 5 Haziran Çevre Günü‘nün 2012 yılı teması " Yeşil Ekonomi " olarak belirlenmiştir.

"Yeşil Ekonomi" olarak tanımlanan kavram yalnızca enerji verimliliği, sürdürülebilir kalkınma, doğal varlıkların korunması ve geliştirilmesi değil, aynı zamanda sosyal eşitliğin sağlanmasıdır.

Çevre Kanunu‘nun yayımlanmasının üzerinden 29 yıl, Çevre Bakanlığı‘nın kuruluşunun üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına ve sayıları 50‘yi aşan yönetmeliğin yayımlanmasına rağmen ülkemizin çevre kalitesinin korunup geliştirildiğini, ülke yönetiminde ekonomik kalkınma ile doğal varlıkların korunmasını esas alan yönetim politikalarının etkin hale geldiğini söylemek mümkün değildir.

Nitekim, Çevre Kanunu‘nun yayımlanmasından 29 yıl geçmiş olmasına ve ülkemizde 2950 belediye olmasına rağmen atıksu arıtma tesisi sayısı 326 adettir. Bu 2950 belediyeye hizmet veren düzenli katı atık depolama tesisi sayısı 52, kompost tesisi sayısı ise yalnızca 5 adettir.

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinde en büyük paya sahip sera gazlarının miktarı 1992 yılında153 milyon ton değerindeyken, 2011‘de 402 milyon tona ulaşmıştır. Kişi başına yıllık  sera gazı emisyonu ise 3.39 tondan 5.51 tona yükselmiştir.

Dünyada kullanımı hızla yaygınlaşan yenilenebilir enerji kaynaklarından, rüzgar enerjisi kullanımı ülkemizde sembolik olmaktan öteye geçememiştir. Rüzgar potansiyeli ülkemize göre çok daha düşük olan Avrupa Birliği ülkelerinde elektrik üretiminde rüzgarın payı % 5 düzeyindeyken bu değer ülkemizde %1.35‘dir. Jeotermal ve biyogazın ülkemizde elektrik üretimindeki payları ise % 0.5 düzeyindedir. Elektrik üretiminde fosil yakıtların payı  % 73‘e ulaşmaktadır.

2 B yasası ile İzmir ilinin 1/3‘ü büyüklüğünde bir alan orman vasfını yitirdiği gerekçesi ile yapılaşmaya açılmış ve ekosistemin en önemli unsuru olan ormanların geri dönüşsüz bir biçimde tahribi yasallaştırılmıştır. Diğer yandan dünyanın en büyük 16‘cı ekonomisine sahip ülkemizin Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan İnsani Gelişim İndeksi‘ne göre 187 ülke arasında ancak 92‘ci sırada yer alması dikkat çekici bir hususdur.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, ülkemizde ve kentlerimizde doğal varlıklarımızın korunarak geliştirilmesini yaşamsal bir olgu olarak değerlendirmektedir. Çevre korumanın en kalıcı teminatı olarak sosyal gelişimin sürekli kılınması ve katılımcı çağdaş bir yönetim anlayışının hayata geçirilmesinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

 

 TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

 

07.06.2012 00:00
Okunma Sayısı: 853
Fotoğraf Galerisi