“YAŞAM MI? NÜKLEER SANTRALLER Mİ?
16 Nisan 2011 Cumartesi günü Şubemizde gerçekleştirilen "Yaşam mı? Nükleer Santraller mi?" konulu panele Atilla Aydemir‘in Moderatörlüğünde, Prof. Dr. Tolga Yarman, EMO İstanbul Şubesi Başkanı Erhan KARAÇAY ve Gazeteci Özgür Gürbüz konuşmacı olarak katıldı.
Aynı zamanda Nükleer Santral Karşıtı Platformun sözcülüğünü yapan Erhan Karaçay, bugün Japonya‘da yaşanan nükleer felaket gözler önünde iken AKP hükümetinin Nükleer Santral ısrarlarının anlaşılmaz olduğunu vurgulayarak, yaşamımızı tehlikeye atacak santral projelerine karşı ortak mücadeleye ve Çernobil‘in 25. yıldönümünde 24 Nisan Pazar günü Kadıköy‘de yapılacak mitinge çağrı yaptı.
Gazeteci Özgür Gürbüz, geçmişten günümüze nükleer santrallerin durumunu özetlerken Avrupa‘da 1989 yılında 177 olan reaktör sayısının şu anda 143‘e düştüğünün altını çizdi. Ayrıca Gürbüz, nükleer santrallerin elektrik üretiminde en ekonomik yöntem olduğu iddialarının aksine, 2009 tarihli bir araştırmada nükleer reaktörün zarar etmemesi için üretilen elektriğin kilovat saatinin en az 9,4 dolar sente satılması gerektiğini ve bunun da ekonomik olmadığını ortaya çıkardığını aktardı. Sosyal maliyetler açısından değerlendirildiğinde nükleer santrallerin kabul edilebilir olmadığını, örneğin Çernobil kazası sonrasında 1986 ve 2001 yılları arasında yalnız Beyaz Rusya‘da 8.358 tiroid kanseri vakası yaşandığı bilgisini aktardı.
Prof. Dr. Tolga Yarman nükleer reaktör çalışma prensibi ve içerdiği riskler hakkında kısa bilgiler aktararak başladığı sunumunda, 1979 Three Mile Island ve 1986‘da Çernobil nükleer kazaları ardından nükleer santrallerin güvenilirliği konusunda şüphelerin oluştuğunu aktardı. Japonya‘da meydana gelen nükleer kaza sonrasında ise nükleer santral kazası olasılığının milyonda bir olmadığı, 30 yılda bir her 100 nükleer santralden birinde kaza meydana geldiği gerçeğinin ortaya çıktığının altını çizdi. Akkuyu‘ya kurulması tasarlanan nükleer santral projesinde görev yapmış olan Tolga Yarman, bu proje hakkında ise "Çeyrek yüzyıl önce verilen lisans, bugün geçerli addedilemez; çünkü "lisans verme kıstasları" değişmiştir" dedi. Ayrıca lisans verildiği tarihte henüz hiçbir nükleer santral kazası gerçekleşmemiş, nükleer santrallerin yaratacağı tehlikeler tecrübe edilmemiş olduğunu, o günün koşullarında Akkuyu yer seçimi öncesi ÇED(Çevresel etki Değerlendirme) ve TED(Turizm Etki Değerlendirme) süreçlerinin işletilememiş olduğunu belirtti.
Prof Dr. Tolga Yarman‘ın Geçmişte ve Bugün Nükleer Enerji Tartışması Kitabına buradan ulaşabilirsiniz.
Özgür Gürbüz‘ün panel sunumunu buradan indirebilirsiniz