Ankara için su uyarısı: `Böyle giderse Mart ayını göremeyiz`
Başkent‘teki baraj doluluk oranları ile su kullanımı noktasında Ankara Masası‘na değerlendirmelerde bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Ahmet Kırmızı, "Kontrolsüz su tüketimine devam edersek, Ankara‘da Mart ayını göremeyiz. Herkes inandığı değerlerle dua etmeye başlasın" dedi. Bu noktada önerilerde bulunan Kırmızı, "Güney Afrika‘daki Cape Town şehrine doğru gidiyoruz. Oradaki gibi günlük 25 litre su hakkı kullanma hakkımız olacak. " ifadelerini kullandı.
ASKİ‘nin geçtiğimiz yıl Aralık ayında açıkladığı yüzde 22‘lik baraj doluluk oranının Kasım ayında yüzde 8,26 oranına düşmesinin ardından TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Ahmet Kırmızı dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Ankara Masası‘na konuşan Kırmızı, en büyük handikabın bilinçsiz bir toplum olmamızdan kaynaklandığını belirterek "Bilinçsiz toplum olursanız her gün yağmur yağsa da en nihayetinde su sıkıntısını yaşarsınız. Çeşmeden akan suyumuza bakarak kendimizi su zengini bir ülke zannederek hareket ediyoruz. Amacım birilerini suçlamak değil. Toplum olarak böyleyiz. Geçen sene Ankara‘da yüzde 22 olan baraj doluluk oranı için 5-6 aylık suyumuz kaldı demiştim. Bu noktada Ankara Büyükşehir Belediyesinin almış olduğu önlemler oldu. Kademeli su faturası ve benzer uygulamalarla su tüketimi azaltılmaya çalışıldı. Bana göre doğru bir yaklaşımdı. Bilinçsiz tüketimin yanı sıra iklim değişikliği ve mevsimsel yağışların olmaması ile baraj doluluk oranı hızlı bir şekilde yüzde 8,26‘ya düştü. " diye konuştu.
"Kontrolsüz su tüketimine devam edersek, mart ayını göremeyiz"
"Biz suyumuzu har vurup harman savuran, kirleten, ‘bir tek ben mi yapıyorum herkes yapıyor‘ şeklinde bir yaklaşımla bu durumu umursamayan bir toplumuz" diyen Kırmızı,"Yüzde 8,26‘lık baraj doluluk oranını düşündüğümüzde bu şekilde kontrolsüz su tüketimine devam edersek, mart ayını göremeyiz. Herkes inandığı değerle dua etmeye başlasın. Eskiden su zengini bir ülkeydik ama artık değiliz." ifadelerini kullandı.
" Ankara‘mızın etrafından geçen su kütlelerinin her biri kirli."
Ankara‘nın çevresinden geçen su kütlelerinin her birinin kirli olduğunu aktaran Kırmızı," Bugün baktığımız zaman Ankara çayı, Ova çayı, Hatip çayı... Ankaramızın etrafından geçen su kütlelerinin her biri kirli. Bunu arıtmak bir maliyet, bunu toplamak bir maliyet. Üstüne üstelik bir de yağmur yağmıyor. Çok kontrolsüz şekilde kuyu suyu kullanımı var. Herkes bir şekilde kendi çözümünü kendisi üretmeye çalışıyor. Devlette elinden geldiğince buna benzer şeylere müdahale etmeye elbet uğraşıyor ama yetersiz eleman, benzeri durumlardan dolayı bu gibi sıkıntılar yaşıyoruz." dedi.
"Güney Afrika‘daki Cape Town şehrine doğru gidiyoruz"
Su tüketimini azaltmak için önerilerini sıralayan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Ahmet Kırmızı, şöyle konuştu:
"Birincisi, bilinçli olmamız lazım. Klişe bir söz vardır. Şuan yaşamış olduğumuz doğa ve doğanın bize sunmuş olduğu kaynakları bir emanet gibi düşünmemiz gerekiyor. Bir sonraki döneme, çocuklarımıza devredeceğimiz bir emanet olarak bakmamız gerekiyor. Bu bilinçle hareket edersek zaten otomatik olarak süreç düzelmeye ve daha iyi yönetilmeye başlayacaktır. İkincisi ise, suyu kullanırken tamam pandemi var, temizlik biraz ön plana çıktı. İnsanlar korkuyor benzeri şeyler var bunların hepsini anlıyorum. Ama her şey de olduğu gibi bu pandemi sürecindeki temizlik konusunu çok abartılı yaşıyoruz. Sokağı yıkayan belediyelerimiz var. Bu nasıl bir mantık. Her şeyin gösteriş, her şeyin bir sonraki seçim dönemine yatırım olarak düşünülmemesi gerekir. Çünkü bu ülke bize 5 senelik lazım değil. Bu doğal kaynaklar bize bir ömür lazım. Çok kullanmak isteyen çok tasarruf ederek kullanmak isteyen az ödesin. Ekonomik şartları da düşündüğümüz zaman çok etkili olacağını düşündüğüm bir yöntem bu. Büyükşehir‘in kademeli su faturası önerisi gibi benzer çözümler üretmemiz lazım. Eğer toplumu eğitemiyorsak, toplumu bilinçlendiremiyorsak ,yasaların devreye girmesi lazım. Devleti , vatandaşı, belediyesi herkes bir olup buna bir çözüm üretmemiz lazım. Olmayan şeyi tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Eğer kullanmazsak nereye doğru gidiyoruz? Güney Afrika‘daki Cape Town şehrine doğru gidiyoruz. Oradaki gibi günlük 25 litre su hakkı kullanma hakkımız olacak. Bir tane Türkiyemiz var ve çok az suyumuz kaldı. Ona da mecburen sahip çıkmamız lazım. Başka alternatifimiz yok. Dünya, iklim değişikliğiyle kavruluyor."