AOÇ ATATÜRK`ÜN BİZE BIRAKTIĞI EN BÜYÜK MİRAS
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu Atatürk Orman Çiftliğinde devam eden inşaatlarla ilgili olarak, Burası Türkiyenin bağımsızlığı açısından değerli. Mustafa Kemal Atatürkün Türkiye Cumhuriyetine bıraktığı en büyük miras. Dolayısıyla oranın mutlaka değerlendirilmesi, korunması ve kollanması gerekiyor` dedi.
Yeni Düşünce Dergisi`ne verdiği röportajda AOÇ`de devam eden hukuksuzluklarla ilgili soruları yanıtlayan Bozoğlu, bölgenin birden fazla anlamı olduğunu söyledi. Bunların başında, Türkiyenin tarım politikasının bağımsızlığının geldiğine vurgu yapan Başkan, Türkiyenin bütün üretim biçimine etki eden ve Atatürkün mirası olan bu alanda ciddi bir yapılaşmanın olmasının üzücü olduğunu belirtti. Bozoğlu, bölgenin Ankara için ne gibi önemi olduğu sorusunu ise şöyle yanıtladı:
Ulaşım politikasında da ciddi problemler var. Metro ve toplu taşıma süreçlerinde geriye gidiş var. Ayrıca hava kirliliği problemi ile karşı karşıyayız Ankarada. Her ne kadar doğalgazlı sisteme geçilmiş olsa da. Ağaca ve bitkiye ihtiyacımız var. Bilimsel verilerle de açıklandığı gibi kente oksijen sağlayan, yeraltı sularını da besleyen önemli bir alan.`
Başkanlık Konutu ve Büyükşehir Belediyesi`nin projeleri
AOÇde yapılan talanın sadece Başbakanlık Konutu ile sınırlandırmamak gerektiğini anlatan Başkan Bozoğlu, bunun yanında Büyükşehir Belediyesi`nin de yaptığı önemli projelerin olduğuna dikkati çekti. Baran Bozoğlu şöyle devam etti: Konuyu Başkanlık Konutuna indirgememek gerekiyor. Bütüncül olarak baktığımızda şu anda AOÇnin bütün olarak yok edildiği bir süreç yaşanıyor. Tam anlamıyla yapılaşmaya açıldığı bir süreç var. Ankaranın aslında akciğerlerinin yok edildiği bir süreç var. Bir yandan AKP hükümetinin çıkardığı son dönemdeki yasalar var. Sistemli bir şekilde Cumhuriyetin ilk kazanımlarının da bu şekilde yok edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Burada bir ülkenin, toplumun tarihsel anlamda çeşitli simgeleri var. Türkiye Cumhuriyeti açısından çok önemlidir. Başbakanlık binası sorunlu bir bina. Ankarada çok geniş bir alan ve coğrafyaya sahip. İnatla gidip AOÇde böyle bir bina yapmak, bilimsel değeri olmayan bir yaklaşım. Bu "Kent planlaması için orası doğrudur" diye bir şey söz konusu değil. Bunun teknik ve bilimsel bir dayanağı yok. Ankarada bir sürü arazi varken, ulaşımı çok daha kolay olan alanlar varken bunları seçmeyip de gidip AOÇnin ortasına bunun kondurulması hiç kuşkusuz siyasi bir amacı güdüyor.
Asıl amaç; "Atatürkün mirası ve değerleri üzerine kendi binamı dikiyorum ve düzenlemelerini de kanuna aykırı olarak yapıyorum" anlayışı. Burası aynı zamanda tarihi bir simgedir. Bu simgenin korunmaması ve yok edilmesi, aynı zamanda Cumhuriyetin başlangıç tarihinin bir şekilde göz ardı edilmesi demektir. AOÇnin yok edilmesine karşı durmayı, aynı zamanda Türkiyenin tarım ve bağımsızlık politikasına, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş ilkelerine, Atatürkün önemli değerlerine ışık tutan bir mücadele olarak görmek gerekiyor.`
Kanun tanımaz, mahkeme kararlarına uyulmayan bir süreçten geçildiğini, hukuka aykırı bir şekilde inşaat devam ettiğini belirten Başkan Bozoğlu, Bu hukuksuzluğu meşrulaştıran Ankarada sanki başka bir yer yokmuş gibi gidip AOÇye oturtan, bu manada bu değerlere tabiri caizse "Ben yaptım oldu" tarzı var. Bu da hiç kuşkusuz bir hegemonya yaratıyor Türkiye toplumunda. Ankarada Başkentte böyle bir şeyin yapılması demek Türkiyenin bütün illerinde bu algının insanların zihinlerine oturtması anlamına geliyor` diye konuştu.
Sahip Çıkamadık`
Ankara halkının da hataları, eksikleri olduğuna, bunun göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan ÇMO Başkanı, Türkiyedeki insanların da hataları var. Yeterince oraya sahip çıkamadık. Bunda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının politikalarının da çok önemli bir etkisi var. Çünkü oraya ulaşım zordu. AOÇyi yok etmek tam bir bilim dışılıktır. Bunun siyasal bir amacının olduğu çok açık ve net olarak anlaşılıyor` dedi. Bozoğlu şöyle devam etti:
Niyetin, politik bir hegemonya süreci kurmak olduğu çok açık. Burayla ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Bu sürecin nasıl devam edeceğini henüz bilmiyoruz. Anayasa Mahkemesi Başkanını ziyaret ettik. Olumlu bir karar çıkacağını bekliyoruz. Cumhurbaşkanı seçiminden önce kararın çıkacağını ümit ediyoruz, düşünüyoruz. Geç kalmamak lazım. Burası tamamen yok olmadan kararın çıkması gerekiyor.
Hukuksuzluk Müzesi olabilir`
Odaların suç duyurusuna rağmen inşaatların devam ettiğinin ve budan sonraki sürecin nasıl işleyeceğinin sorulması üzerine Baran Bozoğlu, Burasının bir hukuksuzluk müzesi olabileceğini düşünüyoruz. Türkiyede hukuksuzluğu gösteren bir müze olabilir burası. Kuşkusuz bizce yıkılması çok daha sağlıklı olur. Yıkılıp yerine yeniden ağaç dikilebilir. Ama aynı zamanda Türkiyede hukukun işleyebileceğini herkese, hatta tüm dünyaya göstermek ve örnek olması açısından burası bir müze olabilir Buranın mutlaka yıkılması gerekmiyor` yanıtını verdi.
Yakın gelecekte Cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu, kimin seçileceğinin önemli olmadığını ifade eden ÇMO Başkanı, Buraya kim oturursa otursun meşru olduğunu düşünmüyoruz. AOÇye Başkanlık Konutu yaparken, yakınında bulunan birçok binayı yıkmışlar. Lojmanları, okulları, spor salonu yıkmışlar ama yerine yenilerini yapmamışlar. Bunu güvenlik amacıyla yapmışlar. Bu ülkenin nasıl yönetildiği ile alakalı bir şey. Eğer ülkede bir çatışma ve ötekileştirme tohumları ekerseniz, bir kutuplaşma süreci yaşanır. Siz de çok özgürce dolaşamazsınız bir siyasetçi olarak` dedi.