BAŞKANIMIZ BOZOĞLU İMC TV`YE KONUŞTU
Odamız Genel Merkezinin 3.Köprü Projesi ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından istediği bilgi edinme yazıları İMC TVdeki "Yeşil Bülten" programına konu oldu. Programa telefon ile bağlanan Oda Yönetim Kurulu Başkanımız Baran Bozoğlu, söz konusu bilgi edinme yazıları ile ilgili bilgi verdi. İşte Başkanımızın İMC TVdeki o sözleri;
"Çevre Bakanlığının cevabı tam bir fiyasko"
"3. köprü aslında uzun zamandan beri tartışılıyor. Şimdi yeni gündeme gelen olayda, biliyorsunuz 4 tane noktada imar planlarının yerinin değiştirileceğini söylemişlerdi. Biz de bunun üzerine şu açıklamayı yapmıştık; "Eğer burada ÇED raporu hazırlamış olsaydınız, bu planlamayı daha sağlıklı ve mühendislik perspektifleriyle yapabilirsiniz" demiştik. Fakat burada ÇED sürecini hukuki olarak, yani Türkiyenin çevre mevzuatları kapsamında uygulamadıkları için, bu değişikliklere maruz kalmak durumunda kaldılar. Biz de, ÇMO olarak Bilgi Edinme Kanunundan yararlanıp, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığına iki adet yazı yazdık. Çevre Bakanlığına dedik ki; "burada ağaçların kesildiğine dair bir tartışma var. Ve bir inşaat faaliyeti var. Buradaki denetimleri ve izin lisans süreçlerini lütfen bizimle paylaşın" dedik. Bize gelen cevap açıkçası tam bir fiyaskoydu. "Buna karşı hassas ve kurumlarla koordineli şekilde çalışıyoruz" diyerek, tabiri caizse geçiştiren bir cevap verdiler. Bununla Çevre Bakanlığının geldiği noktayı, 3. Köprüden bihaber olan bir Bakanlıkla karşı karşıya olduğumuzu da kamuoyuna göstermiş olduk."
"3. Köprü planlama ve mühendislik hatalarıyla dolu"
"İkinci yazımızı da Ulaştırma Bakanlığına yazdık. İptal edilen planlara dair ve 3. Köprünün durumuna dair bilgi almak istemiştik. Oradan gelen cevapta da, tam da bizim dediğimiz şeyi kabul etmişler. İlk defa resmi ağızdan bu açıklandı. Bize yazılan yazıda şunu söylediler "ÇEDten muaftır." Fakat Başbakanın bahsettiği gibi faiz lobilerinden, kreditörlerden, uluslar arası bankalardan kredi alınabilmesi için ÇED raporları hazırladıklarını kabul ettiler. Halkımız için ÇED yapılması gerekirken, Türkiyenin kendi kanunlarıyla yapılması gerekirken, Başbakanın "Faiz Lobisi" olarak tanımladığı bankalardan para alınabilmesi için bir devlet kurumunun ve taşore ettiği firmanın ÇED raporu hazırlıyor olması, bugün ülkede ne kadar çevresel hassasiyetin olduğunu ortaya koyuyor. Ve mühendislik disiplininde bu işlerin yapılmadığını çok açık ortaya koyuyor. Verilen cevapta dikkat çekici diğer nokta da şu; İmar planlarının revize çalışmalarının devam ettiğini yazmışlar. Eğer ortada bir imar planı yoksa, o zaman bu devam eden inşaat neyin inşaatı? Şu anda bu inşaatların durması gerekiyor hukuken. Çünkü ortada bir imar planı yok. İmar planları, belediyelerin, kamu kurumlarının katılımıyla hazırlanır. Ama karayolları bize ilettiği yazıda, revize çalışmasına devam edildiğini yazmış. Ama 3. Köprü ve bağlı olan karayolları inşaatları ne yazık ki devam ediyor. Son olarak, çok ilginç bir cevap daha vermişler. "Kamulaştırma ve taşınmaz değerlemesi çalışması henüz başlamamış olup, sözleşme gereği idaremiz tarafından karşılanacak kamulaştırma bedelleri henüz tespit edilmemiştir" demiş. Şimdi şöyle düşünün arsanızdan yol geçiyor, haberiniz yok, zaten imar planı da yok. Ve herhangi bir kamulaştırma çalışması da yapılmamış. Ve bunun maliyeti de, Karayolları Genel Müdürlüğü, yani sizin benim verdiğimiz vergilerle karşılanacak. Bugün Kanal İstanbul gibi bir projenin üç değişik yerden geçeceği iddiaları ortaya atıldığında, spakülatörlerin bu işten nasıl para kazandığını hepimi çok iyi biliyoruz. Yani oradan yol geçtikten sonra, o arazilerin hisseleri ciddi şekilde yükselecek ve ciddi anlamda da davalara maruz kalacağını da görüyoruz. Bunu 3. Köprü ve bağlı yolları içinde görmüştük. Ve Türkiyenin cebinden bu 3. Köprü ve bağlı yolları için para çıkması için bir uygulamayı hepimiz görüyoruz. Bu gerçekten bir skandal. 3. Köprü gerçekten planlama ve mühendislik hatalarıyla dolu hikayeye dönmüş durumda. Burada ne kadar ağacın kesilecek olduğunu, çevreye ne zarar vereceğini bir kenara koysak bile, bu karayollarının cevabıyla bu projenin nasıl bir hal aldığını, ne kadar ranta açık olduğunu ortaya koyuyor."
"Projelerin Mühendislik disiplininde yapılması istiyoruz"
"Biz bu ülkenin mühendisleri olarak şunları söylüyoruz. Elbette ki, bu köprüleri bizlerde kullanıyoruz. Bizler uzayda yaşamıyoruz. Bizde bu ülkenin vatandaşlarıyız. Ama biz bu işlerin şeffaf bir şekilde yapılmasını istiyoruz. Mühendislik disiplininde yapılmasını istiyoruz. Çevresel değerler ve kamu yararı gözetilerek yapılmasını istiyoruz. Bunların tartışılması gerekiyordu. 3. Köprü projesini ve tartışmasını kamuoyundan tamamı ile sakladılar. Gelinen noktada da bir çok değişiklik ve doğa katliamı ile karşı karşıya geldik. Buna benzer bir olay 3. Havaalanında da oldu. ÇED olmadan ihalesi yapıldı. Oda olarak buna da dava açtık. Çünkü biz bu ülkede çevre sorunlarının çevre mevzuatının göz ardı edilmesini istemiyoruz. Bunlar ne kadar göz ardı edilirse o kadar plansız bir yapılaşma olur. Ve orta vadede ciddi anlamda su sıkıntısıyla ve hava kirliliği ile yaşam mücadelesi vermek zorunda kalacağız. Bize gelen bu yazılar gerçekten durumun vehametini ortaya koyuyor. Çevre Bakanlığının cevabı ise Bakanlığın bir Çevre hassasiyeti olmadığını ortaya koyuyor."
Not: Haberin Videosunu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz...
https://www.youtube.com/watch?v=LIp8KXBeqmw&feature=youtube_gdata_player