Danıştay 6. Dairesi tarafından ÇED raporunun iptali sonrasında 28 Ocak günü kapatılan Bergama-Ovacık Altın Madeni‘nin yeniden açılabilmesi için madenci şirket ve iktidar yoğun çaba harcıyor. Valinin de "Maden kapanmadı" diyerek cesaretlendirdiği şirket, yeni bir ÇED raporu almak için kolları sıvadı.

 

Benzerleri daha önce defalarca tekrarlanan bir oyun Bergama‘da bir kez daha oynanmak isteniyor

 

Çevresel Durum Değerlendirme Raporu‘nun (ÇED) Danıştay 6. Dairesi tarafından iptali sonrasında 28 Ocak günü kapatılan Bergama-Ovacık Altın Madeni‘nin yeniden açılabilmesi için madenci şirket ve iktidar yoğun çaba harcıyor.
Danıştay‘ın ÇED iptal kararının verildiği gün yeni bir ÇED süreci başlatan şirket yetkililerine, resmi görevlerde gerekli prosedürün tamamlanması konusunda gerekli kolaylığın gösterildiği, şirketin ÇED süreci ile ilgili son gelişmelerle iyice gün yüzüne çıktı.

Vali: Maden kapanmadı

Son Danıştay kararıyla ilgili sorularımıza "Biz bu filmi daha önce çok gördük" diye yanıt veren köylülerin bu düşüncelerinde ne kadar haklı oldukları, ÇED kararı iptal edilen madenin hemen o gün yeni bir ÇED süreci başlatması ile ortaya çıkmıştı. Madenin dayanaksız kaldığı ve bir an önce kapatılması gerektiği düşüncesi ile İzmir valisine giden EGEÇEP heyetine valinin verdiği "Mahkeme madeni kapatmadı, sadece izni iptal etti" yanıtı, bir mülki amirin görüşünden çok, iktidarın resmi tavrını da yansıtıyordu. Madenin yaptığı ÇED halkın katılımı toplantısına katılmayıp Bergama‘da gerçek halkın katılımı toplantısı yapan özellikle Kozak köylüleri ve Bergamalılar, madene tekrar izin verilmesinin hukukun bir kez daha katli olacağına dikkat çekerken, Bergamalıların, Kozaklıların bu çığlıklarına kulaklarını tıkayan ÇED Genel Müdürlüğü İnceleme Değerlendirme Komisyonu, madenin ÇED sürecini hızla devam ettirdi.

Genel müdürlüğün internet sayfasında açıklanan duyuruya göre madenin ÇED projesi İnceleme Değerlendirme Komisyonu‘nda kabul edilerek Çevre ve Orman İl Müdürlüğü‘nde askı aşamasına geldi. Yönetmelik hükümlerine göre 10 iş günü askıda kalacak olan ÇED raporuna yapılan itirazlar, en geç üç gün içinde komisyon üyelerine dağıtılacak ve beş gün içinde de ÇED bakanlığa sunulacak. Bakanlığın kararı ise en geç 5 gün içinde vermesi gerekiyor. Bu sürelerin "azami süreler" olduğuna dikkat çeken hukukçular, bu sürelerin bir gün içerisinde tamamlanacağı görüşünü dile getiriyorlar.

Şubat sonu açılması planlanıyor

İzinlerle ilgili sürecin hesaplanması sonrasında en geç 20 gün içinde madenci şirketin gerekli belgeleri alacağını belirten hukukçular, şirketin en geç şubat sonunda madeni açmayı planladığını kaydettiler. Bergama‘daki altın madeni ile ilgili bu gelişmeleri "yine hukuk katlediliyor" diye değerlendiren hukukçular ve çevreciler, bu oldubittiye karşı da seslerini yükseltme planları yapıyorlar. Çevreciler ve özellikle topraklarında yeni altın madenleri açılmak istenen Kozaklı köylüleri, Ankara‘ya Çevre Bakanlığı‘na gitmeyi tartışırlarken, İzmir‘de ve Bergama‘da da yeni eylemler yapılması gündemde..

Madenin, yargı kararlarına rağmen, hukukçular tarafından "hukukun ardına dolanılarak" diye nitelenen yöntemlerle yeniden işletmeye geçmesi, Bergama köylülerinin yaşam alanlarını koruma mücadelesinde yıllar içerisinde olumsuz yöndeki etkisini gösterdi. İşlerini güçlerini bırakarak siyanürlü madene karşı yapmadıkları eylem bırakmayan köylüler, eylemlerinin yanı sıra hukuki zeminde de mücadelelerini sürdürmüşlerdi. Kazanılan her yargı kararından sonra sevinen, şenlikler yapan Bergama köylüsü, daha yargı kararının mürekkebi kurumadan madenin yeniden açıldığına tanık oldu. Gelmiş geçmiş iktidarlara olduğu kadar yargıya da güvenlerini yitirdiklerini söyleyen köylülerin ağzından artık "kendilerinin gözden çıkarıldığı" sözleri çok sık duyulur oldu. Geçtiğimiz yıllarda da yargı kararları sonrası çeşitli kereler mühürlenen maden, birkaç ay içerisinde iktidarların ve şirketin çabaları sonrasında yeniden faaliyete geçmişti. Madenin kapatılması ile bir ölçüde rahatlayan yöre köylüleri ve çevrecilere, maden şirketi ve iktidarın yanıtı yine aynı olacak gibi görünüyor: "Verdiğimiz geçici ‘rahatlıktan‘ dolayı özür dileriz!.."