BOZOĞLU: İTHAL ATIK SÜRECİ KONTROL EDİLMELİ
"Hindistan gibi Avrupa`nın çöplüğü olmayalım"
"Türkiye için çok büyük gelişme"
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Başkanı Baran Bozoğlu, ithal atık sürecinin kontrol altına alınması gerektiğini belirterek, "Biz Türkiye olarak Hindistan gibi Avrupa`nın çöplüğü olmayı mı tercih edeceğiz yoksa kendi atıklarını toplayan, ekonomiye kazandıran ve çevre mühendisi istihdam eden bir çevre yönetimi mi sergileyeceğiz işte bu dönemeçteyiz" dedi. Bozoğlu, ayrıca Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği`nin ham madde olarak üretilecek plastiğin yüzde 4`ünün geri dönüştürülmüş ürünlerden yapılmasını zorunlu hale getirdiğini belirterek, "Bu gerçekten Türkiye için çok büyük bir gelişme. Avrupa`da dahi olmayan önemli bir çalışma. Bu anlamda öncü olması adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Bozoğlu, ÇMO Ankara Şubenin düzenlediği Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği Bilgilendirme Toplantısı`na katıldı. Çevre mühendislerinin ilgi gösterdiği toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Uzmanı Şule Yetkin ile Ambalaj Atıklarının Yönetimi Şube Müdürü Aylin Çiçek sunum yaptı. Toplantıda konuşan Bozoğlu, şunları kaydetti:
"Bu ambalaj meselesi üzerinde Çin`in çok önemli bir politikası oldu. 2017 sonuna doğru bir belge yayınladılar ve Artık biz, yurt dışından ithal atık almak istemiyoruz` dediler. Bu tarihi bir olaydı. Böylece Avrupa`da özellikle İngiltere`nin elinde bu ambalaj atıkları kaldı. Avrupa`da plastik kampanyası başlattı. Şimdi bu atıklar ne olacak? Biz Türkiye olarak Hindistan gibi Avrupa`nın çöplüğü olmayı mı tercih edeceğiz yoksa kendi atıklarını toplayan, ekonomiye kazandıran ve çevre mühendisi istihdam eden bir çevre yönetimi mi sergileyeceğiz işte bu dönemeçteyiz. O yüzden de ithal atık sürecini gerçekten kontrol altına almak gerekiyor."
"Tek çözüm çevre mühendisi istihdamı"
Bozoğlu, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz günlerde, ülkenin demir çelik sanayisinden çıkan baca gazı tozlarını arıtmaktan sorumlu olan bir tesisin görevini doğru yapmamasından kaynaklı olarak oluşan tehlikeli atıkların İstanbul ve Ankara`ya taşınmasını gündeme getirmiştik. Atık meselesi çevre mühendislerinin meselesidir. O yüzden de Çevre Mühendisleri Odası sahipleniyor` demiştik. Şu çok net ortaya çıktı ki Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini doğru yapmadığımız sürece atığı da yönetmekte sıkıntı yaşarız. Marzinc firması, ÇED taahhütlerini uygulamadığı halde tesis çalışmaya devam etti ve 300 bin ton tehlikeli atık Karabük`ün göbeğinde insanlara ve doğaya zarar vermeye devam etti. Arkadaşlar tüm bu denetim sürelerinde tek çözüm çevre mühendisi istihdamıdır. Çevre mühendisleri de etik davranmalı. Çünkü bu ülkenin insanlarının sağlıklı çevrede yaşama hakkını biz sağlayacağız. O yüzden de attığımız imzaya, yaptığımız işe çok dikkat edeceğiz. Kimsenin de ağzına sakız olmayacağız."
Geri dönüştürülmüş üründen plastik
Bozoğlu, "Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği`nde çok dikkat çekici bir madde var. Ham madde olarak üretilecek plastiğin yüzde 4`ünün geri dönüştürülmüş ürünlerden yapılması zorunlu oldu. Bu gerçekten Türkiye için çok büyük bir gelişme. Avrupa`da dahi olmayan önemli bir çalışma. Bu anlamda öncü olması adına Bakanlığımıza teşekkür ediyoruz" dedi.
"Çevre görevlisi değil çevre mühendisi"
Bozoğlu, şunları kaydetti:
"Biliyorsunuz bir taslak halinde bu yönetmelik. Yönetmelikte çevre mühendisi` ifadesi yoktu sadece çevre görevlisi` ifadesi yer alıyordu. Bakanlık ile temas kurarak Yönetim Kurulu üyelerimizin de çabasıyla birinci sınıf tesislerde çevre mühendisi çalıştırılması zorunluluğunu getirttik. 2010 yılında çıkmış olan bu düzenleme artık tam bir çöküşü beraberinde getirmiştir. Hiçbir derde deva olmamıştır. Çevre Kanunu`nda olduğu için hala bunla boğuşmak zorunda kalıyoruz arkadaşlar ama tek başına çevre görevlisi tartışmasından uzaklaşmamız gerekiyor. Çünkü devasa bir alan var çevre mühendislerinin yapabileceği. Bu alanlara artık sahip çıkmak gerek. Kendimizi sadece çevre görevlisi tartışması içinde yok etmemek gerek. İşte atık alanı var. Örneğin atıkların yeniden kullanımı meselesi var mesleki alanımızda. Burayı kesinlikle boş bırakmamak gerek. Biz sahip çıkmazsak başka meslek grupları ne yazık ki yerimizi almaya çalışıyor."
"Eğitimleri biz düzenleyelim"
Bozoğlu, Bakanlığın çeşitli vakıflar üzerinden düzenlediği bazı eğitimlerin, çevre mühendislerinin zorunlu ücret ödemelerine neden olduğunu, oysa bu tür etkinliklerin Çevre Mühendisleri Odası tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilebileceğini söyledi. Bozoğlu, Yeşil Yıldız eğitimlerinin Oda tarafından verilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile protokol imzaladıklarını hatırlattı. Bozoğlu, "Bu meslektaşlarımızın özellikle turizm konaklama tesislerinde daha fazla istihdam edilmesi anlamına geliyor" dedi.
Kamuya çevre mühendisi lazım
ÇMO Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit ise toplantıya Konya, Çorum ve Samsun`dan da katılım olduğunu belirtti. Yiğit şöyle konuştu:
"Yönetmeliğin en önemli paydaşı biz vatandaşlarız çünkü hepimizin evinden çıkıyor bu ambalaj atıkları. Hacmi çok fazla ve yönetilmesi de özel bir uzmanlık alanı gerektiriyor. Özellikle toplama noktalarının oluşturulması konusunda çok büyük sıkıntımız var. Sokakta hala sokak toplayıcıları var. Tesisler arka kapıdan hala bu atıkları bu toplayıcılardan almaya devam ediyor. Tabii ki bu bir kayıt dışılık ve ucuz iş gücü yaratıyor. Yönetmelikte bu konuya bir standart getirilmesini olumlu karşılıyorum. Tabii bir de maliyet konusu var. Burada tabii yetkilendirilmiş kuruluşlara geliyor konu. Onların bir yönetim kurulu var. Onun belirlediği bir genel müdür ve iş adamlarından kurulmuş bir yapı var. Burada çalışanlar sanki kendi paralarını harcıyorlarmış gibi sisteme düzün yatırım yapmamalarınaydı en büyük itirazımız. Yetkilendirilmiş kuruluşların bütçesine sınır getirilmesini de olumlu karşılıyoruz. Sorunlar sadece yönetmeliklerle çözülmüyor. En büyük sıkıntımız denetim ve bunun doğru kişiler tarafından yapılması. Bu noktada da sloganımız; kamuya çevre mühendisi lazım."