ÇABALARIMIZ YANSIMASINI BULDU
Odamız tarafından, ÇED sürecinin ülkemizde daha sağlıklı hale getirilmesi, çevre sorunlarının çözümü ve planlama için önemli bir araç olması adına birçok çalışma ve hukuki süreç yürütülmüştür.
25 Kasım 2014`de yayımlanan ÇED Yönetmeliği konusunda uyarılarımızın göz ardı edilmesi üzerine açmış olduğumuz dava sonucunda "ÇED Gerekli Değildir" ve "ÇED Olumlu" kararına sahip tesislerin kapasitelerini arttırmaları halinde toplam kapasite üzerinden değerlendirme yapılmaması durumu ve dolayısı ile ilgili genelge yürürlükten kalkmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 9 Şubat 2016 tarihinde yapılan ÇED Yönetmelik değişikliği ile bu konunun bir tebliğ ile açıklanacağı belirtilmiştir.
Söz konusu "ÇED OLUMLU" VEYA "ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR" KARARI BULUNAN PROJELERDE YAPILACAK KAPASİTE ARTIŞI VE/VEYA GENİŞLETİLMESİ PLANLANAN PROJELERE İLİŞKİN TEBLİĞ bugün yayımlanmıştır.
Tebliğ`deki düzenleme incelendiğinde Odamızın yürüttüğü hukuki süreç ve eleştirileri üzerinden bir düzeltme yapıldığı görülmüştür. Öyle ki, artık Proje Tanıtım Dosyası hazırlayarak (Ek-2 Listesinde Yer Alan Tesisler) "ÇED Gerekli Değildir" kararı alan tesislerin kapasitelerini yine Yönetmeliğin Ek-2 listesindeki kapasiteler kadar arttırmaları halinde mevcut tesis kapasitesi ve artış yapılan kapasite toplamı göz önünde bulundurulacaktır. Önceki uygulamada mevcut kapasite göz önünde bulundurulmuyor ve ÇED zorunluluğundan muafiyet sağlanabiliyordu.
Bu nedenle bugün yayımlanan Tebliğ olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir.
Öte yandan, yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 listesindeki karmaşa, belirsizlik ve tebliğin eşik değeri olmayan konulara dair herhangi bir açılım getirilmemesi de büyük sorunlar yaratmaktadır.
Hiç kuşkusuz, bugün yayımlanan tebliğ ile ÇED sürecindeki sorunlar çözülmeyecektir. ÇED süreci bilimsel, teknik bir şekilde yürütülmeli ve çevre sorunlarını çözmeyi hedeflemelidir. ÇED süreci kesinlikle ve kesinlikle "taahhütler" le geçiştirilecek kadar basit bir uygulama değildir. Olası çevre sorunlarının yatırımdan önce tespit edilmesi, bu tespitler doğrultusunda bilimsel ve teknik çözümlerin açıkça raporda belirtmesi, planlama yapılması ve modelleme çalışması ile geleceğe dair fikir edinilmesi ÇED sürecinin temelleri arasındadır. Bu temeller sağlam oluşturulmadığı sürece belirsizlikler daha da devam edecek, çevre sorunları artacak, sosyal mağduriyetler artacaktır.
Tabiri caizse delik deşik olmuş bir yönetmelik yatırımcıyı da, toplumu da Bakanlığı da mağdur etmektedir.
Bu kapsamda, Odamız ilgili bütün kişi ve kurumların katılımı ile ÇED sürecinin sağlıklı hale getirilmesi için bir çalışma platformu oluşturma kararı almıştır. Önümüzdeki günlerde çalışmalar hakkında kamuoyu bilgilendirilecektir.
Baran BOZOĞLU
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Genel Başkanı