ÇED`E DANIŞTAYDAN BİR YÜRÜTMEYİ DURDURMA DAHA
YATIRIMLARIN ÖNÜNÜ AÇAN, BİLİM DIŞI ÇED YÖNETMELİĞİNE DANIŞTAY`DAN BİR KEZ DAHA YÜRÜTMEYİ DURDURMA
03.10.2013 tarihinde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği değiştirilmiş ve kapsamı daraltılmış, denetimsizleştirilmiş, işletmelerin kapasite artışlarını içermeyen, halkın katılım hakkını kısıtlayan bir hale getirilmişti.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ve Ekoloji Kolektifi Derneğinin birlikte açtığı davada, Danıştay, Yeni ÇED Yönetmeliğinin 2. maddesinin 1. fıkrasının c bendi, 4. maddesinin 1. fıkrasının b bendindeki, "ÇED Olumlu kararı alan projelerin inşaat dönemine ilişkin izleme ve kontrolü raporlama çalışmalarını yapabilmek" ibaresi, 4. maddesinin 1. fıkrasının i ve p bentleri, 7. maddesinin 1. fıkrasının ç bendi, 9. maddesinin 1. fıkrası ile 15. maddesinin 1. fıkrasının c bendinin yürütmesi durdurulmuştur.
Danıştay verdiği kararla ÇED sürecinin kapsamını daraltan, kamu denetiminden çıkaran, denetim yetkisini özel şirketlere devreden, işletmelerin kapasite artışlarını ÇED süreci dışında bırakan, halkın katılım hakkını kısıtlayan hükümlerin yürürlüğü durdurmuştur.
Yeni yönetmelikle, projelerin inşaat süreçlerindeki izleme ve denetim faaliyetleri ÇED sürecinden çıkartılmış, bu dönemlere ait kamusal denetim zayıflatılmış; ÇED başvuru dosyası, ÇED raporu ve proje tanıtım dosyası hazırlayan firmaların; kendi hazırladıkları rapor ya da dosyalarının uygulama süreçlerini denetlemesinin önü açılmaya çalışılmıştı. Denetleme yetkisinin, kamu organlarından özel şirketlere devredilmesi, denetimsizlik ortamı oluşturmaktan başka bir şey değildir. Nitekim Danıştay da verdiği kararda bu hususu belirtmiştir.
Yeni yönetmelikle, tesislerin kapasite artışları ÇED süreci dışına itilmeye çalışılmıştır. Eski düzenlemede, bir tesisin kapasitesinin artırılması talebini, artan kapasite ve mevcut kapasiteyi toplayarak değerlendirmeye alınırken, yeni yönetmelikte sadece kapasite artışı oranı değerlendirmeye alınmak istenilmiştir. Böylece, mevcut kapasite ile kapasite artışının çevresel etki değerlendirmesinin bir bütün olarak ele alınması engellenmeye çalışılarak, başka bir denetimsizlik ortamı oluşturulmak istenilmiştir.
Yeni ÇED Yönetmeliğinde projeden etkilenebilecek halkın sürece katılımını kısıtlayan hükmün de yürütmesi durdurulmuştur. Halkın katılımı toplantısıyla ilgili eski yönetmelikteki "Toplantı yeri proje sahibi ve valilik tarafından belirlenir. Toplantı için projeden en çok etkilenmesi beklenen ilgili halkın kolaylıkla ulaşabileceği merkezi bir yerin seçilmesine özen gösterilir" ibaresi yerine getirilen, "Bakanlıkça belirlenen tarihte ve Valilikçe belirlenen yer ve saatte halkın katılımı toplantısı düzenlenir" düzenlemesi ile toplantı yerini belirleme konusunda Valiliklere takdir hakkı tanınmıştır. Danıştay, yurttaşların, halkın katılım toplantısına kolayca erişebilme hakkını kısıtlayan bu hükmün kaldırılmasının, Anayasanın 56`ncı maddesini maddesi ile yurttaşlara yüklenen ödevin yerine getirilmesi bakımından da önemli olduğunu vurguladı.
Bir takım yatırımlara ÇED muafiyeti yaratma ısrarından vazgeçmeyen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED süreçlerini de dolaylı yönden denetimsizleştirmeye çalışmaktadır. ÇED Sürecinin daraltan ve şirketlerin denetimine veren, halkın ÇED süreci dışında bırakılmasına yol açan yönetmelik hükümlerinin yürütmesi durdurulmuştur. ÇED sürecini zorunluluktan yerine getirilen bir işlem ve/veya taahhütler zinciri olarak algılayan Bakanlık, denetim yetkilerini ÇED Başvuru dosyası, ÇED Raporu ve proje tanıtım dosyası hazırlayan firmalara devrederek ÇED sürecini firmaların denetimine tabi tutmaya çalışmıştır.
Danıştay`ın verdiği karar, tıpkı Anayasa Mahkemesinin geçtiğimiz günlerde ÇED muafiyetlerini kaldıran kararı gibi herkesi sevindirmesi gereken bir karardır. Artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı her defasında iptal edilen bu düzenlemeleri yapmaktan vazgeçmeli, bilim ve tekniğin ışığında, kamu yararı gözeterek katılımcı bir anlayışla yönetmelik çalışması yapmalıdır.
Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Ekoloji Kolektifi Derneği