ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI`NA İDARİ VE MALİ DENETİM ÜZERİNE YAZI GÖNDERİLDİ
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINA
ANKARA
Konu : 17 Aralık 2013 tarih 28854 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı hk.
17 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazetede Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı Çevre Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, İç Mimarlar Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeofizik Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Şehir Plancıları Odası üzerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca idari ve mali denetim yapılacağına ilişkin karar yayımlanmıştır.
1954 tarihinde kurulan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Odaların kuruluş yasası olan 6235 sayılı Kanuna, 1982 Anayasasının 135. Maddesindeki "kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları"na dair düzenlemelere bağlı olarak 1983 yılında 66 ve 85 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle ek maddeler getirilmiştir. Bu düzenlemelerde bir yandan meslek odalarına kamu tüzel kişiliği tanınırken diğer yandan meslek odalarının demokratik yönetimin vazgeçilmez unsuru olan baskı grupları içinde yer almalarından dolayı merkezi idarenin denetimi altına alma isteminin ağır bastığı görülmektedir. Olağanüstü dönemin ürünü olan ve demokratik esaslara aykırı olan bu düzenlemeler bugüne kadar hep tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmalar 1995 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile bir nebze giderilmiştir. 1995 yılında TBMMde grubu bulunan tüm siyasal partilerin uzlaşması ile 1980 darbesinin ürünü olan Anayasanın 135. maddesindeki meslek kuruluşlarının siyaset yasağı kaldırılmış ve meslek kuruluşlarının mali ve idari denetimine ilişkin fıkra, "Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir" biçimine dönüştürülmüştür. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere, mali ve idari denetim konusunda merkezi yönetimin yetkisi vesayet denetiminden de daha dar kapsamda ele alınmıştır.
Anayasadaki bu değişikliğe bağlı olarak diğer meslek kuruluşlarına ilişkin yasalarda çeşitli değişiklik ve ek düzenlemelere gidilmiş olmasına karşın 6235 sayılı Yasada bir değişiklik yapılmamıştır. 6235 sayılı Yasanın Ek-3 maddesinin gerekçesinde denetimin ne şekilde yapılacağının da belirlenmesi öngörülmüş iken; "Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üzerinde, Bayındırlık Bakanlığınca; ihtisas dallarına göre, Odalar üzerinde ise, ilgili bakanlıklarca idari ve mali denetim yapılır. İlgili Bakanlıklar; Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile tespit edilir" şeklinde sınırları çizilmemiş bir denetim yetkisi getirilmiş ancak otuz yıl zarfında hiçbir siyasal iktidar ilgili bakanlığın tespitine ilişkin bir Bakanlar Kurulu kararı almamıştır.
EK-3. maddede bu haliyle ve yasanın diğer maddelerinde de Bakanlığın Birlik ve Oda organlarının karar ve işlemleri üzerindeki tasarruflarının çerçevesi, sınırları ve usulleri belirlenmemiştir. Oysa Anayasa hükmü çok açık olup; idari ve mali denetime ilişkin kuralların "kanunla" belirlenmesi gerekmektedir. Bunun yanında Anayasa Mahkemesinin "merkezi idarenin meslek kuruluşlarının işlemleri üzerindeki yetkilerinin meslek kuruluşlarının özerkliğini ve bağımsızlığını ortadan kaldıracak nitelikte olamayacağı"na ilişkin kararları mevcuttur.
İdari vesayet yetkisi kural değil, bir istisnadır. Yani bütün işlem ve kararların Bakanlıkça incelemeye alınarak denetlenmesi gibi bir idari denetim söz konusu değildir. Konusunun ve usulünün mutlaka yasayla belirlenmesi gerekmektedir. Bir kez daha belirtmek gerekirse bu yetkiler ancak yasanın öngördüğü hallerde ve usullerde kullanılabilir. Ancak 6235 sayılı Kanunda Birlik ve Odalar üzerinde Bakanlığın hangi usul ve esaslara göre denetim yetkisine sahip olduğuna ilişkin hiçbir düzenleme yer almamaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, TMMOBye bağlı Odaların idari ve mali denetimini yapacak Bakanlıkları belirlemek üzere Bakanlar Kurulu kararı alınarak, usulleri ve koşulları tarifleyen yasal düzenlemeler olmadan bu yetkinin kullanılması olanaklı değildir. İdari ve mali denetimin esas ve usulleri, kuralları kanunla belirlenmeden sadece Bakanlar Kurulu kararına dayalı olarak Bakanlıkça herhangi bir denetim yapılmasının Anayasaya aykırı olacağı kuşkusuzdur.
Ayrıca, 17 Aralık 2013 tarihinde yayımlanan bu Bakanlar Kurulu kararının iptaline yönelik Danıştay nezdinde dava açmış bulunuyoruz. Hukuk devleti ilkesi, bir konuda dava açılmış ise yargı kararının beklenmesini emreder. Yani, ortada bir yürütmenin durdurulması kararı yokken de idarenin dava sonucunu beklemesi ve karar verilinceye kadar idarenin karşı tarafa zarar vermemesi hukuk devleti ilkesine bağlılığın ve saygının bir gereğidir.
Sonuç olarak, Bakanlığınız, Anayasaya aykırı olarak Bakanlar Kurulu kararına dayanarak 11 Odamız hakkında idari ve mali denetim yapamaz. Anayasa ve Yasaya aykırı olarak alınmış Bankalar Kurulu kararının, yargı tarafından karar verilinceye kadar uygulamaya konulmamasının bağlı yetki ve hukuka saygının bir gereği olduğunu belirtir, tarafımıza bilgi verilmesini arz ederiz.
Saygılarımızla,
Mehmet SOĞANCI
Yönetim Kurulu Başkanı