"Derelerimiz bugün kirli akıyor. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde başkentimizin toprağından tehlikeli atıklar çıkıyor. Ülkemize sökülmek için getirilen gemiler atıklarını toprağımıza bırakıyor. Çevre mevzuatımız her geçen gün tahrip edilmeye çalışılıyor. Ancak Düzce`de, Iğdır`da, Ankara`nın hastane bölgesi olan Sıhhiye`de 297 gün boyunca kirli hava solurken bile umutsuz olmamak gerek. Bizler bu ülkenin bu sorunlarına çözüm üretmesi gereken insanlarız. Bunu başaracağımızdan hiçbir şüphem yok. Elbette bir gün bu ülkenin musluklarından da temiz su akacak. Hepimiz içme suyu anlamında damacana suya muhtaç kalmayacağız. Daha temiz havada yaşama şansımız olacak."

"Toprak bazen aşk bazen de vatandır"

Konuşmasını yaparken sahneye sanatçı Nurdan Taş`ın doğa temalı heykeli ile çıkan Bozoğlu, şöyle konuştu:

"Heykelde alt tarafta kirlenmiş bir toprak var ve üzerinde hiçbir canlı yok. Ortada ise temizliği anlatan su var. Üstte de tertemiz bir toprak ve üzerinde canlı yaşamı var. Bu ülkenin topraklarının böyle temiz olması için çaba harcayacağız. Toprak, Nazım`ın şiirlerinde bazen aşk bazen de vatandır. Ama biliyorsunuz ki Aşık Veysel`in şiirlerinde de karnını kazma ile yardığımız, yüzünü tırnak ile el ile parçalayıp yırttığımız ama buna rağmen bizi sürekli gül ile karşılayan ve bağrına basandır. Topraklarımıza sahip çıkacağız. Doğamızı, havamızı, toprağımızı korumak konusundaki sorumluluklarımızın farkındayız. Bilim insanlarının emekleri ve sizlerin desteği ile mutlaka başaracağız."

Çevre mücadelesi

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı  Koramaz da şunları kaydetti:

"Kongremizde yürütülecek tartışmaların hem çevre sorunlarının çözümüne hem de yurttaşlarımızın çevre bilincinin geliştirilmesine katkı vermesini diliyorum. Biliyorsunuz insan, içinde yaşadığı çevrenin hem yaratıcısı hem de bir ürünüdür. Mühendis, mimar ve şehir plancıları olarak bizler, insanın çevreyle kurduğu bu yaratıcı ilişkinin bilimsel ilkeler ışığında gelişmesini sağlayan meslek mensuplarıyız. Dolayısıyla çevreye karşı sorumluluğumuz diğer mesleklerden çok daha fazla. Bizler bu sorumluluğun farkında olarak bilimsel ve teknik aklın, çevre ve doğa yararına kullanılması için mücadele veriyoruz. TMMOB ve bağlı odalar olarak bugüne kadar doğal hayatı ve ekolojik dengeyi görmezden gelen, halkın geleceğini tehdit eden tüm uygulamalara karşı mücadele ettik." Koramaz`ın konuşmasının tam metnine https://www.tmmob.org.tr/icerik/12-ulusal-cevre-muhendisligi-kongresi-duzenlendi linkinden ulaşılabilir.

"Çevre bilincini yaygınlaştırmalıyız"

Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Öztürk, "Günümüz dünyasında doğal kaynakların sınırlı olması ve çevresel politikaların yetersiz olması çevrenin önemini bir kez daha göz önüne seriyor" dedi. Öztürk, "Çevre kirliliğinin artması, kirliliği bertaraf tekniklerine olan ihtiyacı da artırdı. Kentsel ve ulusal ölçekte çevre sorunlarının giderilmesi için çalışıyoruz. Çevre bilincini yaygınlaştırmak görevlerimiz arasında" diye konuştu.

Kamuda çevre mühendisi istihdamı

Küresel iklim değişikliği gibi çevre sorunlarının da gündeme geldiği kongrede konuşan Birpınar da, üniversitelerdeki çevre mühendisliği bölümünün önemine değindi. Birpınar, "Bundan sonraki süreçte kamuda daha fazla çevre mühendisi istihdamının yapılmasını arzu ediyoruz" dedi. Birpınar, "İklim değişikliği, bütün sektörleri içine alan kapsamlı bir konu ve her ülkenin gündeminde. Dünyada ortalama sıcaklıklar yaklaşık 1 derece arttı, deniz seviyesi de 19 santimetre yükseldi". Dünyanın ortalama sıcaklığı 14-15 derece civarında. Bu sıcaklık arttığında sonuçlarının neler olacağını tam olarak bilemiyoruz sadece kestirebiliyoruz. Ancak birçok ekstrem olayın meydana geldiğini görebiliyoruz" diye konuştu. Sıcaklıkların, karbondioksit ve metan gazı gibi atmosferde bulunan gazların miktarındaki artış nedeniyle giderek yükseldiğini ifade eden Birpınar, nüfus arttıkça bu gazların da çoğaldığına ve iklim dengesinin bozulduğuna işaret etti.

"En önemli sorun istihdam"

Müsteşar yardımcısı Kınacı ise şöyle konuştu:

"Çevre mühendisliği eğitimi verilirken temel bilim ve temel mühendislik konularına önem verilmesi gerekiyor. Öğrencilere yeni konuları ve bazı formülleri öğretmek yeterli değil. Bilgiye nasıl ulaşılacağını öğretmeliyiz. Bu konuda öğretim üyelerinin de kendini yenilemeleri gerek. Çevre mühendislerinin en önemli sorunu istihdam. Bunun nedeni de çevre mühendisliğinin iş tanımının etkili bir şekilde yapılmaması. Çevre mühendisliği etkili bir şekilde tanımlanıp, üniversitelerin bu tanıma göre eğitim vermeleri ve buna göre de istihdam sağlanması gerekiyor. Çevreyle ilgili sorunlar ve diğer ülke problemlerinde kamu ve üniversitelerin iş birliği içerisinde çalışması gerekiyor."

Anıtkabir ziyareti

Kongrede müsteşar Öztürk de, döngüsel ekonomi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Kongre ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri`nde gerçekleştirilen gala yemeği ile devam etti. İkinci gün ise çevre mühendisliği eğitimi forumunda sektörün sorunları konuşuldu. Kongrenin son gününde ise ÇMO birim başkanları ve üyeleri, Mustafa Kemal Atatürk`ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir`i ziyaret etti. ÇMO üyeleri ve ODTÜ çevre mühendisliği öğrencileri Anıtkabir ziyaretinin ardından Eymir Gölü`nde bir araya geldi.

12. Ulusal Çevre Mühendisliği Kongresi, başarıyla gerçekleştirildi.  ÇMO, söz konusu bilimsel kongreyi, çevre mühendisliği mesleği ve çevre alanında üretilen çalışmaların en geniş kapsamda paylaşılması ve tartışılması amacıyla 1992 yılından bu yana her iki yılda bir farklı kentlerde düzenliyor.

Katılımcıların konuşmalarına şu linkten ulaşabilirsiniz.

Emin Koramaz https://youtu.be/d4P4iN52_kg

Baran Bozoğlu https://youtu.be/vGRPYCob5XA

Ertan Öztürk https://youtu.be/O5cTZzZlQiI

Kahraman Ünlü https://youtu.be/HqWHfYi0KeM

Meliha Altunışık  https://youtu.be/dAlhCYNBBXs

Cumali Kınacı  https://youtu.be/T4IoyLi0dzg

Mehmet Emin Birpınar https://youtu.be/P2vUSAgDYm0