DEVLET SU İŞLERİ DENETİMİ ÖZELLEŞTİRİLİYOR VE ORMAN KANUNU İLE ÜLKEMİZ8216;’ORMANSIZLAŞTIRILIYOR8216;’
27 Mayıs 2013 tarihinde Başbakan imzasıyla TBMM‘ye gönderilen "Orman Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"yla yalnızca 6831 sayılı Orman Kanunu değil, aralarında;
-6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun;
-7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
-167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun
-2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu,
-3194 sayılı İmar Kanunu
-3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun,
-3402 sayılı Kadastro Kanunu,
-3621 sayılı Kıyı Kanunu‘nun da
bulunduğu çok sayıda yasada hayati anlamda değişiklikler yapılmaktadır.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM), özellikle son on yıldır yapılan gereksiz savurganlıklar, keyfi harcamalar, verimsiz orman işletmeciliği nedeniyle en temel ormancılık iş ve işlemlerini gerektiği gibi yapamayacak parasal yoksunluğa sürüklenmiştir. Siyasal iktidar bu düzenlemeleriyle, temelde;
-OGM‘yi içinde bulunduğu parasal iflastan kurtarmayı,
-Anayasanın 169. maddesindeki;
"Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz."
kuralını aşmayı,
-ülkemizdeki sermaye birikimine sürecine daha kolay seçenekler sunmayı,
-yaklaşan yerel ve genel seçimlerinden kazanımlı çıkabilmeyi amaçlamaktadır.
6831 sayılı yasanın 18. maddesinde yapılacak değişikliklerle
-"Devlet ormanı" sayılacak yerlerde yapılacak ormancılık dışı etkinlikler ve tesislerin kapsamı genişletilmiştir,
-OGM‘nin bir süredir 6831 sayılı yasaya aykırı olarak genelgelerle yaptığı uygulamaya yasal dayanak sağlanmaktadır,
- "Hususi orman" sayılan yerlerde yapılmasına izin verilecek inşatlarda belirleyici karar organı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmaktadır,
-" Orman sınırları dışına çıkarılacak alanlar ile daha önce bu madde kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan alanlar tapuda Hazine adına tescil edilir ve birinci fıkrada belirtilen gaye doğrultusunda kullanılmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığının tasarrufuna" geçecektir.
DEVLET SU İŞLERİ (DSİ) DENETİMLERİ ÖZELLEŞTİRİLİYOR!
Tasarının Ek Madde 8‘inde Devlet Su İşleri (DSİ)‘nin yapması gereken denetimin özel şirketlere verildiğini görülmektedir. Anayasa Mahkemesi tarafından daha önce iptal edilen bu düzenleme biraz değişiklik ve detaylandırma yapılarak tekrar kanuna eklenmeye çalışılmıştır. HES, regülatör, yükleme havuzu, tünel v.b. gibi inşaatlar ve faaliyetlerin denetlenme görevi devletin elindedir. Yani kamu hizmetidir, halk sağlığı, çevrenin korunması ilkeleri üzerinden yapılmalıdır. Özel şirketlere denetleme yetkisinin devredilmesi, kamu hizmeti olması gereken denetimin tasfiye edilmesi anlamına gelmektedir. "Para" üzerinden yapılacak olan bu denetim süreci hiç kuşkusuz kamu yararından uzak, şirketleri koruyan bir yaklaşımla gerçekleştirilebilecektir. Denetim DSİ‘nin elinde, siyasi baskıdan uzak, bağımsız teknik kadrolarla yapılmalıdır.
"Orman Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı", siyasal iktidarın "orman", en önemlisi "devlet ormanı" sayılan yerleri, deyim yerindeyse "yol geçen hanı‘‘ haline getirme çabasının bir başka örneğidir. Siyasal iktidarın bu girişimi de ormanlarımızda geri dönülemeyecek yıkımlara, toplumsal çatışmalara yol açabilecektir.
Saygılarımızla,
TMMOB
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI