DOĞA KATİLİ YÖNETMELİKBİRGÜN)
Sulak alan sorunu kağıt üzerinde çözüldü. Terkos Gölü çevresinde inşa edilecek olan üçüncü havalimanı bölgedeki emlak piyasasını hareketlendirdi. Arnavutköy bölgesinde konut metrekare fiyatı yüzde 21.2lik artışla 1015 liraya çıktı. Bölgede yer alan köy evlerinin dahi değeri arttı.
Üçüncü Havalimanının önünü tıkayan en önemli etkenlerden olan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği değiştirilerek yürürlüğe girdi.
Sulak alanların koruma bölgesi statüsünü yitirmesinin önü açıldı Yerel seçim zaferinin ardından çekildiği istirahati, İstanbula yapılması planlanan Üçüncü Köprü ve Üçüncü Havalimanı inşaat alanlarını helikopterle teftiş ederek sonlandıran Başbakan Erdoğan, Orman ve Su işleri Bakanlığı ve Bakanlar Kuruluna ilham verdi. Üçüncü Havalimanı projesinin önünü tıkayan en önemli etkenlerden biri olarak görülen proje bölgesindeki sulak alanları da ilgilendiren "Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği" Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelikle getirilen "mahalli sulak alan" tanımının projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecini çıkmaza sokan ve uluslararası sözleşmelerle korunan sulak alanları devre dışı bırakacağı ve bu bölgelerde yapılaşmaya vize vereceği değerlendirmesi yapılırken, Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu yönetmelikle meydana gelecek yıkımı BirGüne anlattı.
70 SULAK ALAN VARDI Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından üçüncü defa yapılan değişiklikle metne giren sulak alanların niteliksel olarak ayrılması yöntemi, şimdiye dek hukuksuz biçimde yürütülen İstanbul Üçüncü Havalimanı projesinde idarenin karşılaştığı sulak alan sorununu çözecek.
İstanbulun ve bölgenin içme ve sulama suyunun sağlandığı 70 sulak alanı barındıran Üçüncü Havalimanı projesi, yönetmelik değişikliğiyle "mahalli sulak alan" olarak tanımlanıp imara açılabilecek. Yönetmeliğe göre, ulusal öneme sahip sulak alanlar merkezi idare tarafından, mahalli sulak alanlar ise bölgesel birimlerce belirlenecek ve Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından tescillenecek.
Üçüncü Havalimanı proje sahasındaki sulak alanların mahalli özellikte olduğunun tespit edilmesi halinde, bu sulak alanların etrafında yapılaşma mümkün olacak.
TÜRKİYE SU FAKİRİ OLACAK
Yönetmelik değişikliğiyle Üçüncü Havalimanı projesine iktidarın bir kez daha müdahalede bulunmasına ilk tepki TMMOBye bağlı ÇevreMühendisleri Odasından (ÇMO) geldi. Yönetmelik değişikliğini değerlendiren ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu yönetmeliğin seçim sonrasına ertelenerek hiçbir kuruma sorulmadan çıkarıldığına dikkat çekti. "Üçüncü Havalimanı projesinin yumuşak karnı olan sulak alan sorununu ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bilim dışı yöntemlerle sulak alanları tasnif edip sorunun etrafından dolaşacaklar" diye konuştu.
BAŞBAKAN YAKINMIŞTI Başbakanın seçimlerden önce koruma bölgelerinin çokluğundan yakındığını anımsatan Bozoğlu, "Türkiye su fakiri bir ülke ve 2030da kişi başına düşen su miktarı daha da düşecek. Sulak alanlar yok olursa içme suyu kaynakları, tarım vebiyoçeşitlilik diye bir şey kalmayacak.
Kuş göç yollarına zarar vererek yalnızca bölgesel ve ulusal değil evrensel bir hasar yaratacaklar. Bu yönetmeliğin yaratacağı etki 50 yıllık uzun bir süreçte değil, 5-10 yıl içerisinde tüm olumsuzluklarıyla ortaya çıkacaktır" açıklamasını yaptı. İktidarın bilimsel olmayan çevre politikaları yüzünden yaşanan sorunları sıcak geçen mevsimlere attığını ifade edene Bozoğlu, plansızlıktan ve çılgın projelerden vazgeçme çağrısında bulundu. ÇMOnun ilerleyen günlerde yönetmelik değişikliğiyle ilgili olarak yargıya başvurması bekleniyor.
RAMSAR Sözleşmesi olarak da anılan ve özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmeye 1994te imza koyan Türkiyenin, sözleşme kapsamında korunan 14 sulak alanı bulunuyor. Manyas, Burdur, Seyfe, Uluabat, Kuyucuk gölleri, Sultan Sazlığı, Göksu, Kızılırmak ve Gediz deltaları, Akyatan ve Yumurtalık lagünleri ile Kızören obruğu, Nemrut Kalderası ve Meke Maarı Türkiyenin Ramsar Sözleşmesiyle korunan 14 alanını oluşturuyor. Yeni yönetmelikti le bu alanların "Ulusal öneme haiz sulak alan" olarak tescillenip, geri kalan bölgelerin sulak alanlara yaklaşma sınırı ve tampon bölge oluşturmaksızın yapılaşmaya açılmasının önü açılabilecek. Türkiye 300iin üzerinde sulak alana p£j sahipken, bu alanların 14ü ^ Ramsar Alanı, 135i ise uluslararası öneme sahip sulak alan statüsünde. Yönetmelikle birlikte yalnızca Üçüncü Havalimanı proje alanında kalanlar değil, tescil edilmiş 149 sulak alanın haricindeki tüm sulak alanlar da tehlikeye girmiş oldu.