ENERJİ FATURASINDAN KAÇARKEN TÜRKİYE`DE SU KRİZİ YAŞANACAKSÖZCÜ GAZETESİ)
Enerji ihtiyacı her yıl yüzde 8 artan Türkiyede yenilenebilir enerji kaynaklan ön plana çıkarken, doğal hayat da tehdit altında. Rüzgar ve güneş enerjisinde istenilen seviyeye ulaşılamayan enerji üretimi, ihale edilen hidroelektrik santral (HES) ile karşılanmaya çalışılıyor. Ancak Türkiyedeki yanlış uygulamalar nedeniyle HES projeleri çok büyük çevre katliamına neden oluyor.
ÇED kapsamı dışında
Dış ticaret açığının en büyük nedeni olan enerji alanında Türkiye bu yılın ilk 7 ayında 31.8 milyar dolarlık ithalat yaptı. Bu rakam 2012 sonunda 60 milyar doları bulmuştu. Bugün en büyük alternatif olarak ortaya çıkan HES projelerinde ise hızla ilerliyor. Su Kullanım Hakkı Anlaşması kapsamında bugüne kadar ihale edilen HES projelerinin sayısı 1527ye ulaştı. Yapımı tamamlanmış ya da halen inşaat aşamasında olan 477 HES projesi mevcut. Bu santralların kurulu gücü 23 bin 660 megavat. Projelerin 1050sinin inşaatına ise henüz başlanmadı. Kâğıt üzerindeki projelerin toplam kumlu gücü ancak 20 bin megavatı buluyor. HES projelerinin yüzde 71i ise çevre için en önemli unsurlardan biri olan Çevre Etki Değerlendirmesinden (ÇED) muaf tutuluyor. Çevre Mühendisleri Odası Başkam Baran Bozoğlu, Türkiyedeki HES sürecinin normal olmadığım söyledi. Bozoğlu "Türkiye su fakiri bir ülkedir. Önümüzdeki 70 yıl içerisinde ciddi bir su krizi ile karşı karşıya gelecektir. Buna rağmen, yüzlerce mikroHES lisansı ülkemizin dört bir yanına hızlıca dağıtılmış, çevresel ve sosyal etkileri irdelenmeden, bazılarında ÇED süreci bile tamamlanmadan inşaat işlemlerine başlanmıştır. Yani ülkemizdeki HES süreci çağdaş ülkelerdeki süreçler gibi yürütülmemiştir" dedi.
Karadeniz tehlikede
DOĞAL Hayatı Koruma Vakfı (WWF) raporlarına göre Türkiye dünya genelindeki en kötü HES projelerine imza atan ülkeler arasında. WWF Türkiye Başkanı Tolga Baştak, yanlış HES projelerinin, yaban hayat için çok büyük bir tehlike oluşturduğunu söyledi. Baştak, "Doğu Karadeniz Bölgesi için HES planlarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Bunlar olmadıkça, Doğu Karadeniz Bölgesindeki HES yapımı endişe vericidir diyebiliriz" diye konuştu.