TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
EŞGÜDÜM KURULUNUN BOĞAÇAYI PROJESİ BASIN AÇIKLAMASINDA YER ALDIK

Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi olarak, içinde bulunduğumuz Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu‘nun 23 Kasım 2017 tarihinde Antalya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası‘nda Boğaçayı Projesi hakkında gerçekleştirdiği basın açıklaması toplantısında yer aldık. Toplantıda Şubemizi İKK-Eşgüdüm Kurulu-Kent Konseyi ve Örgütlenme Komisyonu üyemiz Barış CENGİZ temsil etmiştir. Duyurulan basın açıklaması şu şekildedir:

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli Basın Emekçileri,

Antalya Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı Boğaçayı projesi ile ilgili, projeyi hazırlayan uzmanlar ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel tarafından Meslek Odalarına sunum ve bilgilendirme yapılmıştır. Uzman Meslek Odalarımızın yaptıkları değerlendirme neticesinde, ulaştıkları sonucu paylaşmanın görev ve sorumluluğunun bilinci içindedir. Bu kapsamda  söz konusu projenin hayata geçirilmesi durumunda ilerde yaşanılabilecek olası sonuçları basınımız aracılığı ile kentlilerimizin bilgilendirilmesi zorunluluğu doğmuştur. 

Sunumu yapılan Boğaçay projesinde, Boğaçayının denizden itibaren 750 metrelik kısmı için  uygulanacak  etabında, dere tabanının (-)1,5 m derinliğe kadar kazılarak deniz suyunun kara içerisine sokulacağı görülmektedir. Deniz suyunun karaya girişi ile deniz suyu tatlı sudan yoğun olduğundan Boğaçayı boyunca var olan tatlı suyu karaya doğru iterek tuzlu su kamasının (tuzlu su girişinin) kara içine ilerlemesine sebep olacaktır. Bunun sonucu olarak Antalya‘ya içme suyu sağlayan Boğaçayı  kuyu suları tuzlanacak ve içme suyu niteliğini kaybedecektir.   Halen  Antalya‘nın içme suyu olarak kullanılan ve günlük 200 bin kişini ihtiyacını karşılayan saniyede 400 litre su,  bu projeyle birlikte kullanılmaz hale gelecektir.   

Antalya‘nın dünyaca ünlü mavi bayraklı Konyaaltı sahili yaklaşık 7,5 Km kıyı çizgisine sahip olup kentimiz ve ülkemiz açısından önem arz eden bir turizm bölgesidir. Geçmiş yıllarda Boğaçayı yatağından alınan kum-çakıl nedeniyle, Konyaaltı kıyı bandının 28 ile 85 metre arasında değişen boyutlarda  kıyı  erozyonuna uğramasına neden olunmuştur. Aynı etkinin Boğaçay Taşkın Koruma ve Rusubat (Çökelti) Kontrolü projesi kapsamında daha da hızlı ve fazla  oluşacağı açıktır. Boğaçay Taşkın Koruma ve Rusubat ve Kontrolü projesi kapsamında katı madde taşınımı engellenecek, havza ve yataktan gelecek katı maddenin denize ulaşması mümkün olmayacaktır. Denize ulaşmayan katı madde kumsalı beslemeyeceği için sahil bandında erozyonlar oluşacak  ve binlerce  yılda oluşan Konyaaltı sahili yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum, ayrı bir proje ile bize tanıtılan Konyaaltı sahil projesinin geleceği olmaması demektir.

Tarafımıza sunulan ve kamuya tanıtılan Boğaçay Taşkın Koruma ve  Rusubat Kontrolü etabı projesinin, DSİ tarafından hazırlanıp onaylanan ve bu sözde projeye göre kat be kat ekonomik olan taşkın önleme projesinden farklı bir işlev üstlenmeyeceği, taşkın önleme amacına yönelik ek herhangi bir çalışmanın önerilmemiş olduğu, bu kapsamda söz konusu projenin nihai taşkın koruma hedefine etkisinin minimum olacağı değerlendirilmiştir.

Boğaçay içerisine alınarak durağan kalacak olan su kütlesine, karadan doğal veya suni nedenlerle gelecek azot ve fosfor gibi temel besin maddeleri nedeniyle algler çoğalacak, su kalitesi bozulacak, koku ve görüntü kirliliği oluşacaktır. Meydana gelecek dip çamurunu temizlemek için ekipmanlar kullanılması gerekecek bu durum deniz kirliliğini arttıracaktır. Tuzlanma; dere ekosistemini tamamen bozacağı gibi  bölgedeki yeraltı sularının tuzlanmasına, toprak kirliliğine neden olacak ve tarım arazilerine de zarar verecektir.

Bu proje ile Boğaçayı‘nın bugün yapılaşmaya açık olmayan bir kısım alanı da yapılaşmaya açılmaktadır. Antalya‘nın bu yapılaşmaya  ihtiyacı bulunmamaktadır. Ayrıca projenin mekânsal kurgusu zayıf, yat limanının karayla ve genel projeyle ilişkisi belirsizdir.

Proje kapsamında sunulan yapım maliyetlerinin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle liman yapımının ön görüldüğü bölgenin batimetrik durumu (denizaltı topografyası) dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte projenin çok yüksek olan finansmanı açık değildir. Yine projenin yapılması halinde her yıl temizlenmesi gereken su yatağının maliyeti ve kimin tarafından üstleneceği açık değildir. Ayrıca Projenin Hangi Kamu Yararından dolayı yapılma zorunluluğu olduğu da açıklanmamıştır. Diğer bir deyişle bu kadar yüksek maliyetli ve çevresel kirlilik de yaratacak bu projenin uygulanması halinde kentlilere ne gibi bir yararı olacağına açıklık getirilmemiştir.

 

İleride olabilecek büyük çevresel zararları ve yüksek maliyeti nedeniyle projenin olası bir sel felaketi ve bunun sonucunda su baskınları mal ve can kaybına da neden olabileceği dikkate alındığında doğal afet riski taşıması nedeni ile yeniden değerlendirilmesi şarttır. Böylesine riskli bir projenin hayata geçirilmesinde Antalya halkı için kamu yararı görmediğimizi açıkça belirtiyoruz.

Kamuoyunun bilgisine sunarız...

 

                       Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu

 

Antalya Barosu                                              Çevre Mühendisleri Odası

Elektrik Mühendisleri Odası                          Gıda Mühendisleri Odası

Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası        İnşaat Mühendisleri Odası

Jeoloji Mühendisleri Odası                            Kimya Mühendisleri Odası            

Mimarlar Odası                                              Peyzaj Mimarları  Odası

Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası

Şehir Plancıları Odası                                    Antalya Tabip Odası

Veteriner Hekimler Odası                              Ziraat Mühendisleri Odası

 

25.11.2017 00:00
Okunma Sayısı: 374
Fotoğraf Galerisi