GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİ YANGINI HAKKINDA…
GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİ YANGINI HAKKINDA…
Manisa’da organize sanayi bölgesinde faaliyet göstermekte olan geri dönüşüm tesisinde çıkan yangın ile ilgili süreç Şubemizce ciddiyetle takip edilmektedir. Çok tehlikeli işyeri sınıfında bulunan geri dönüşüm tesislerinde çıkan yangınların son yıllarda Türkiye’nin her yerinde arttığı görülmektedir. Araştırmalara göre 2021 yılında en az 122 tesiste, 2022 Ocak-Ağustos Döneminde ise 79 tesiste yangın çıktığı belirtilmektedir.
İthal edilen ya da toplanan plastik atıklardan geri dönüşüme uygun olmayanların bazı tesisler içinde yakılarak imha edildiğine ve bu nedenle yangınların meydana geldiğine dair iddialar bulunmaktadır. Yangınların nedenleri, sıklıkları ve etkileri tesislerin fiziki şartları ve çalışma koşulları ile birlikte değerlendirilmelidir. Ancak faaliyet konusu, atıkların genel özelliklerine göre ilgili mevzuat kapsamında alınması gereken asgari önlemler alındığında ve denetlendiğinde risklerin kontrol altına alınabileceğini söylemek mümkündür.
Geri dönüşüm tesislerinde işlenen atıkların türü, atık kabul ve depolama alanları, tesislerin açık ve kapalı alanlarındaki iş akışı ve fiziki koşulları ile birlikte yangın riskini oluşturabilecek pek çok değişkenin varlığı göz önünde bulundurulduğunda tesislerde yangın güvenliğinin sağlanması kritik öneme sahiptir.
Tesislerin çevre mevzuatı kapsamında yükümlülüklerini yerine getirerek lisanslı olarak faaliyet göstermeleri gerekmektedir. Çevre mevzuatında tanımlanan yükümlülüklerle birlikte iş sağlığı ve güvenliği ile yangın güvenliği ile ilgili mevzuat kapsamında da yükümlülüklerin yerine getirilmesi önem taşımaktadır.
Tesislerde sahaya getirilen, kabulü ve tesis içi aktarmayı işlenmeyi bekleyen atıklar veya lisanslı tesislere taşınmayı bekleyen atıklar ve/ veya geri dönüştürülmüş ürünler bulunmaktadır. Kâğıt, karton ve plastik gibi balyalanmış geri dönüşüm ürünleri, balyalanmış ve paketlenmiş SRF / RDF ve diğer atık yakıtlar, ahşap, sert plastikler, lastikler vb. farklı türlerdeki malzemelerin depolanması ile ilgili uygun koşulların sağlanması ve denetlenmesi son derece önemlidir. Atıkların türleri ve özelliklerine göre güvenli depolama kapasitesi hesaplanmalı, kendiliğinden yanma riskine karşı depolama süreleri kontrol altında tutulmalı ve yangın güvenliği için gerekli önlemler alınmalıdır.
Atıkların yanması sonucunda karbondioksite ilave olarak atığın özellikleri ve ortam şartlarına bağlı olarak zehirli gazlar oluşmaktadır. Poliklorlu bifeniller (PCB), poliaromatik hidrokarbonlar gibi son derece zehirli ve kanserojen etki yaratan, doğada da kalıcı özellik gösteren kirleticilerin yanı sıra PVC gibi klorlu ya da benzeri özellikteki plastiklerin yanması halinde dioksin ve furan denilen son derece tehlikeli gazlar da açığa çıkmaktadır. Yanma sonucu oluşan emisyonların çevre ve halk sağlığına olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yangın sırasında söndürme çalışmalarında görev alan personelin uygun maske ve kişisel koruyucu ekipmana sahip olması, bölgede bulunan ve oluşan dumandan etkilenenler için de ayrıca koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Yangın sonrasında oluşan atıklar, su ve toprak kirliliğine neden olmaması için uygun şekilde bertaraf edilmelidir. Yangın sonrası açığa çıkan kimyasalların hava, su, toprak ve bitki örtüsü üzerine etkileri araştırmalıdır. Yangından etkilenen kişilerin sağlık durumları kontrol altında tutulmalıdır.
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak, benzer olayların yaşanmaması için ilgili kurumlar tarafından kamusal denetimin etkin bir şekilde yürütülmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, sürecin takipçisi olacağımızı paylaşıyoruz.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi