Haliç'te 3 gün önce meydana gelen renk değişimi tedirginlik yaratmıştır. Ancak Haliç'e yeni bir atıksu deşarjı yapılmamasına rağmen, renk değişimi mevsimsel biyolojik yaşam değişimi ile tanımlanmak mümkündür. Uzun yıllar çevresinde bulunan fabrikaların kirletici baskısı altında kalan Haliç, dip temizliği elbette tamamlanamamıştır. Derelerin taşıdığı çökelebilir malzemeler ise sürekliliğini devam ettirmektedir. 2022 yılında Haliç ve bağlı olduğu Kağıthane Deresi'nden 3 bin m³'e yakın kum, çakıl, çökelebilir madde çıkarılarak uzaklaştırılmıştır.

Haliç'te renk değişimi birçok nedene bağlı olarak gelişmektedir. Sıcaklığın arttığı yaz aylarında ise alg patlaması meydana gelmekte ve bu da renk değişimine neden olmaktadır.

Sıcaklık artışı ile Haliç'te özellikle dip kısmında bulunan organik maddeler, mikro canlılar tarafından besi maddesi olarak kullanılarak çoğalmalarına neden olur. Aşırı çoğalma su yüzeyinde renk değişimine neden olmaktadır. Haliç'e iletilen boğaz suyundaki azot konsantrasyonunun artması da fitoplanktonların yani alglerin çoğalmasına neden olmaktadır. Bu durum geçici bir durumdur ve Haliç'te sürekli tekrarlanmaktadır.

Genel olarak Marmara Denizi, Boğazlar ve Haliç elbette atıksu baskısı altında olan alıcı ortamlardır. Haliç'teki kamalı akım, Marmara suyunun alt kısmından Haliç'i besleyen dere sularının ise üst kısmından akmasını sağlamaktadır. Nadir olarak görülen bu durum, Haliç'i özel yapmaktadır.

Altınboynuz olarak bilinen bu yaşam alanının korunmasına özellikle dikkat edilmeli, hiçbir şekilde kirletici deşarjlara izin verilmemelidir.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi
22.06.2023