HALK İÇİN DEĞİL, DOĞA İÇİN DEĞİL, KREDİ İÇİN ÇED!
BİZİ HUKUKİ OLMAYAN, ULUSLARARASI KREDİ KURULUŞLARI İÇİN HAZIRLANAN ÇED RAPORLARINA, DOĞAMIZI KREDİ KURULUŞLARININ İNSAFINA MUHTAÇ BIRAKANLAR UTANSIN!
İstanbul`da inşaatı devam eden 3. Köprüye dair Çevresel Etki Değerlendirme sürecinin işletilmemesi, çevre mevzuatından kaçırılmasına karşı açtığımız dava sonuçlandı.
Danıştay 14. Dairesi tarafından görülen dava sürecinde yaşananlar halk sağlığının, çevre sorunlarının iktidar tarafından dert edilmediğinin, TV`lerde dönen ÇED Kamu Spotunun gerçeği yansıtmadığının en somut kanıtları arasındadır.
ÇED Yönetmeliği Geçici 3. Madde de 1997 yılından önce yatırım programlarında yer alan projelerin ÇED sürecinden muafiyetinin sağlanmasına karşı açtığımız davaları kazanmış ve bu maddenin iptal edilmesini sağlamıştık. Aynı süre içerisinde devam eden ve ÇED Yönetmeliğinin Danıştay 14. Dairesi tarafından iptal edilen Geçici 3. Maddesine dayandırılan 3. Köprü`de ÇED muafiyetinin kaldırılması davamız ne gariptir ki muafiyet maddesinin iptalinden 1 yıl sonra karara bağlanabilmiştir.
Danıştay 14. Dairesi daha önce açık bir biçimde verdiği ÇED muafiyetlerinin doğru olmadığı yönündeki kararını yani ÇED Geçici 3. Maddenin iptali kararını, 3. Köprüye dair vermekte gecikmiştir. Hükümet bu süre zarfında 3. Köprüyü, projenin çevre katliamını teşhir edecek olan ÇED sürecinden muaf tutma kaygısı ile 29.05.2013 günlü ve 28661 sayılı resmi gazetede yayımlanan torba kanunda ÇED muafiyetlerini Çevre Kanunu`na koymuştur. Söz konusu düzenlemeye dava açılması için ana muhalefet partisine tarafımızdan bilgiler iletilmiş ve düzenlemenin iptali için Cumhuriyet Halk Partisi tarafından Anayasa Mahkemesine dava açılmıştır.
Danıştay 14. Dairesi daha önce aldığı kararlara aykırı bir biçimde, daha önce yönetmelikteyken iptal ettiği Çevre Kanunu`ndaki düzenlemeye dayanarak 3. Köprüdeki ÇED muafiyetini meşru kılmıştır.
HALK İÇİN DEĞİL, DOĞA İÇİN DEĞİL, KREDİ KURULUŞLARINDAN PARA ALMAK İÇİN ÇED!
İnşaatın bitmesine az bir zaman kalmasına rağmen tartışmalara halen konu olan 3. Köprü inşaatı birçok bilinmeyeni içerisinde barındırmaktadır.
ÇED sürecinden muaf tutulduğu için halkın katılımı, bilgiye erişim, çevre sorunlarına karşı alınacak önlemler, ne kadar ağaç kesileceği, yeraltı sularının kirlenmesine karşı ne gibi önlemler alınacağı vb konularında oluşacak tüm hukuki sorumluluklar 3. Köprü için by-pass edilmeye çalışılmıştır.
2013`de inşaat devam ederken 4 noktada güzergah değişikliklerinin olması ve bunun yer altı suları ve kuş göç yolları ile ilişkilendirilmesi de, son günlerde kredi kuruluşları için hazırlanan ÇED raporundan alınan bilgiler üzerinden arkeolojik kazıların yapılması ihtiyacı da ÇED muafiyetinin yarattığı sorunları ortaya koymaktadır.
ÇEVRE MEVZUATININ YOK SAYILMASINA KARŞI VE ÇED`İN ÜLKEMİZDE GELİŞMESİ İÇİN MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ!
Danıştay`ın verdiği karara karşı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu`na itirazda bulunacağız. Buradan da olumsuz bir karar çıkarsa Anayasa Mahkemesi`ne bireysel başvuru hakkımızı kullanmaktan geri durmayacağız. Bu süreçte umarız, bilimsel-teknik zeminde ve ülke yararı için Çevre Kanunu`na konulan ÇED muafiyeti de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecektir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, olası çevre sorunlarının tespiti ve çözüm önerilerinin en geniş zeminde üretilmesini sağlayan ÇED sürecini güçlendirmeye ve muafiyetlerden vaz geçmeye yani ÇED Kamu Spotunu uygulamaya davet ediyoruz!
Saygılarımla,
Baran BOZOĞLU
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı