`HUKUKUN ARKASINDAN DOLAŞARAK, ÇED`E ÇOMAK SOKAN AKP HÜKÜMETİ` NEYİN PEŞİNDE?
7.07.2008 günlü, 26939 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin geçici 3. maddesi uyarınca 7.2.1993 tarihinden önce yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay ya da kamulaştırma kararı alınmış veya yatırım programına alınmış veya mevzi imar planları onaylanmış projeler Çevresel Etki Değerlendirmesi uygulamasından muaf tutulmuşlardır.
Bu bilim dışı düzenlemeye karşı Odamız, 17.07.2008 günlü, 26939 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, "Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin "Kapsam Dışı" başlıklı geçici 3. maddesinin yürütmesinin durdurulması talebi ile dava açmış ve itirazımız sonucu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 07.10.2010 tarih ve 2010/968 İtiraz nolu kararı ile söz konusu maddenin yürütmesi durdurulmuştur.
Bilimsel verilerle de desteklenen geleceğe olan inancımızı arttıran, yurdun dört bir yanında müjdelenen bu iptal kararı, ne yazık ki 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğindeki değişiklikle hayal kırıklığı yaratmıştır.
Yapılan değişiklikle, 1993 yılından önce herhangi bir zamanda, herhangi bir mekanda, herhangi bir siyasal ortamda, herhangi bir hükümette ve herhangi bir idari yapıda, ayak üstü, çalakalem belirlenen projelerde; ülkemizin ve dünyanın çevresel durumunu değiştirebilecek, halk sağlığını tehdit edebilecek projelerde "Çevresel Etki Değerlendirmesi" yapılmasının önüne geçilmektedir.
Kısacası, tarihte ve günümüzde yüz binlerce insanın hayatına mal olan, ciddi çevresel sorunlar yaratan nükleer santrallerin çevresel etkilerinin değerlendirilmesinden AKP hükümeti korkmaktadır. Tüp gazın riski ile nükleer santralin riskini aynı kefeye koyan, helikoptere binip 3.köprünün güzergahını belirleyen bir Başbakan, halkımızın sağlığını ve doğasını tehdit eden konularda yapılacak bilimsel değerlendirmelerden korkmaktadır.
Yargı kararının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, AKP hükümeti herhangi bir toplumsal mutabakat aramadan, davaya konu olan sorunlara dair herhangi bir tartışma yapmadan, yüz binlerin tepkilerini, dertlerini göz ardı ederek, hukukun arkasından dolaşmayı tercih etmiştir.
O TEMELİ ATTIRTMAYACAĞIZ!
Başbakan nisan ayında Nükleer Santralın temeli atılacak dedi diye böyle bir yönetmelik kabul edilemez. Çevre sorunlarının gündelik siyasete alet eden ve gelecek perspektifi olmayan bir hükümetin bu pervasız, bu aceleci tavrı ile "neyin peşinde" olduğunu merak ediyoruz.
AKP hükümeti, Bakanları ve bürokratları rantın, paranın, memleketin doğasının pazarlanmasının, kendi iktidarlarını kökleştirmenin ve bu uğurda halk sağlığının göz ardı edilmesinin mi peşindeler?
YENİ DAVA BUGÜN AÇILDI!
Bizler, hukukun arkasından dolaşan AKP Hükümetinin bu düzenlemesine karşı bugün tekrar davamızı açtık. Onlarca meslektaşımız ve Hukuk Müşavirliğimiz sabahın ilk ışıklarına kadar çalışıp dava dosyasını oluşturmuşlardır. Dün resmi gazetede yayımlanan değişiklik bugün yargıya taşındı. Bu işin peşinde olacağız. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası olarak, bu bilim dışı düzenlemelerin, halk sağlığını tehdit eden uygulamaların karşısında, halkımızdan ve bilimden beslenen duruşumuzla mücadele etmeye devam edeceğiz. Danıştay kararının idari bir kararla beş yıl ertelenemeyeceğini göstereceğiz. Yürütmenin acil durdurulması talepli dava dosyamız ile ilgili Danıştayın önümüzdeki hafta içerisinde karar almasını bekliyoruz.
Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu