İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE KARARLILIK GEREKTİRİR.
İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE KARARLILIK GEREKTİRİR
İklim değişikliğinin ciddi çevresel ve sosyoekonomik sonuçlara yol açabilecek, ülkelerin güvenliğini tehdit edebilecek, çok yönlü ve karmaşık bir sorun olduğu ve bunların sebep olacağı etkiler ile gelecek nesillerin yaşamını tehdit eden en önemli problemlerden biri haline geldiğinin bilincinde olunması gerekmektedir. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında en önemli nokta sınır aşımı ve yerel düzlemlerde mevcut durum tespitinin sağlanması ve iklim değişikliği verilerinin envanter olarak ortaya konulması gerekmektedir.
Atmosferdeki Sera Gazı Emisyon Birikimi İklim Değişikliğinin Habercisidir
İklim değişikliğine neden olan en önemli etmenler arasında yer alan CO2`nin atmosferdeki birikimi sanayi öncesi dönemde yaklaşık 280 ppmden (milyonda bir parçacık) Mart 2018de 407,96 ppme yükselmiştir. Sanayi öncesi dönemde yaklaşık 715 ppb (milyarda bir parçacık) olan CH4 birikimi, 2017 yılı sonunda 1859 ppbe çıkmıştır. Küresel atmosferik N2O birikimi sanayi öncesi dönemde yaklaşık 270 ppb düzeyindeyken 2017 yılında 330 ppbye çıkmıştır.
İklim Değişikliğinin Topluma Olan Yansımaları Görmezden Gelinemez
İngiliz düşünce kuruluşu Carbon Trackerın (CTI) 6 Eylülde yayımlanan araştırmasına göre, Paris Anlaşmasının küresel iklim hedeflerine uyumlu hareket eden petrol ya da doğalgaz şirketi bulunmuyor. Büyük petrol şirketlerinin küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırma hedefine aykırı şekilde hareket etmeye devam ettikleri takdirde yatırımlarının %50den fazla değer kaybedeceğini ortaya koyuyor. Raporda vurgulanan diğer önemli noktalar arasında ise geçtiğimiz yıl tüm büyük petrol şirketlerinin "küresel ısınmayı 2 derecenin altında sınırlandırma" hedefinin dışında kalan projeleri, uygun maliyetli oldukları gerekçesiyle onayladığı bilgisi de yer alıyor.
E3Gnin 6 ülkede gerçekleştirdiği anketin sonuçları, insanların uzun vadeli kalkınmanın anahtarını yenilenebilir enerjide gördüğünü ortaya koydu. Anketin sonuçlarına göre, uzun vadeli kalkınma (ekonomi, sosyal, sağlık vb.) düşünüldüğünde Türkiye toplumu fosil yakıta kıyasla %86 oranında yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmasından yana.
Tarımda dijitalleşmeye öncülük eden ve tarım sektöründe araştırmada gerçekleştiren Doktarın ülke genelinde Çalışma kapsamında Türkiyenin 81 ilinde, 644 ilçeden 3 bin 100 çiftçiyi kapsayan "Çiftçinin Nabzı" araştırmasına göre, üreticilerin yaklaşık %80i iklim değişikliğinin etkilerini hissettiklerini belirttiklerini söylüyor. Akdeniz Bölgesindeki çiftçilerin ise %81i iklim değişikliğinden etkilenirken %16sı etkileri hissetmemekte ve %3lük kısım ise iklim değişikliğinin etkilerini bilmemektedir.
İklim Krizine Karşı Sessiz Kalınmamalı
İklim krizi derinleşirken halkın talebine ve çözüm önerilerine ülke olarak sessiz kalınmamalı çevre sorunlarına karşı katılımcı anlayış ile kümülatif çözüm önerileri ortaya konulması ve uygulamalara geçirilmesi gerekmektedir. Çünkü meselenin büyüklüğünü kabullenemezsek, çözümlerin gerekli ölçek ve hızda uygulanması cesaretini ortaya koymazsak, ihtiyaç duyduğumuz hareket alanını ve bunun getireceği olumlu ya da olumsuz sonuçları elde edemeyiz.
Çevre Mühendislerinden Sıfır Gelecek Kampanyasına Destek
23 Eylülde New Yorkta gerçekleştirilecek BM İklim Eylem Zirvesinde küresel ısınmayı 2030 yılında 1,5 santigrat derece sınırında tutmak için gerekli adımları içeren somut planlar açıklanacak. Yeni hedefler ve taahhütler sıralanacak, eskilere neden ulaşılamadığı yeniden tartışılacak. Ancak bu zirve öncesi farklı bir etkinlik tüm dünyaya yayılıyor ve dünya genelinde 20-27 Eylül tarihleri iklim grevi haftası ilan edildi. Bu kapsamda ülkemizde de 20 Eylül günü Mersin yerelinde iklim grevi etkinlikleri gerçekleştirilecek ve iklim krizini önleme ve sorunlara çözüm üretme konusunda katkılarımızı ortaya koyacağız.
Sinan CAN
Çevre Mühendisleri Odası
Mersin Şube Yönetim Kurulu Başkanı