İŞ CİNAYETİ İLE YAŞAMINI YİTİREN MESLEKTAŞIMIZ SERKAN TÜRKOĞLUNUN AİLESİNİN YANINDAYIZ!
Bir olaya kaza diyebilmek için; önceden öngörülememiş ve planlanmamış olması bilimsel tanımıdır. Bu tanım, iş kazaları da dâhil tüm kaza türleri için geçerlidir. Ülkemizde yaşanmış ve işçilerin hayatlarını kaybettikleri olaylara baktığımızda ise, bunların neredeyse tümünün öngörülememiş nedenlerden gerçekleşmediği açıktır. Yeraltı kömür ocağında grizu patlaması, inşaatta çalışan işçinin yüksekten düşmesi, çadırda uygunsuz koşullarda barınan işçilerin yanarak can vermesi, ölümler, yaralanmalar ve meslek hastalıkları ile sonuçlanan diğer tüm olayları, "onların kaderi olduğu" şeklinde ifade etmek bilinçli olarak gerçeğin üstünü örten, art niyetli bir yaklaşımdır.
DENETİMLER VE CEZALAR YETERSİZDİR!
Aşkale Çimento Fabrikasında yaşamını yitiren meslektaşımız Serkan TÜRKOĞLUnun ailesi tarafından açılan davada geçtiğimiz günlerde mahkeme fabrika genel müdürüne 2 yıl, işletme müdürü ve bir fabrika çalışanına 1 yıl 8 ay hapis cezası vermiştir.
11/02/2012 tarihinde Erzurum İli Aşkale İlçesinde faaliyet gösteren Aşkale Çimento Fabrikasında yaşanan bu cinayetine ve cinayetin sonuçlarına dikkat çekmek istiyoruz.
Hatırlamak gerekirse; fabrika işletmesinin klinker döner fırın ünitesinde dışa yansıyan kızarma şeklinde arızanın fark edilmesi üzerine tamirat ve tadilatının yapılması için fabrika müdürü tarafından üretimin durdurulup soğutma talimatından sonraki gün sabah 06:00 sıralarında tamirat çalışmalarına başlanılmıştır. Fırın içerisinde tuğla söküm işlemi hilti ile yapılmaktadır. 5-6 kişilik gruplarla tam anlamıyla soğuması beklenmeyen fırın içerisinde 30 dakikalık periyotlarla çalışma yapmak zorunda bırakılan işçiler, yeterli iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmeden ve gerekli güvenlik önlemleri alınmadan, böyle bir kazanın yaşanma ihtimalinin olduğu çok açık ortada olmasına rağmen 1300 derece sıcaklıktaki fırın tuğlasının bakımını yapmak zorunda kalmışlardır. Bu bakım sırasında meydana gelen kazada ise meslek hayatlarının başında, biri meslektaşımız olan genç iki kişi yaşamını kaybetmiştir. Bu kazadan daha vahim olanı ise iki kişinin ölümünden dolayı sorumlulardan fabrika genel müdürüne sadece 2 yıl, işletme müdürüne ve bir fabrika çalışanına ise 1 yıl 8 ay hapis cezası verilmesidir. İş kazalarından sonra açılan ceza davalarında, işyerinde gerekli tedbirleri almayan işverenler ve gerekli denetimleri yapmayanların ciddi cezalar almaması, işverenin değil, şirket müdürlerinin cezalandırılıyor olması ne yazık ki işverenlerin güvenlik önlemleri almamalarına ve ilgili kurumların denetimlerini yapmamalarına zemin hazırlamaktadır.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçilebilmesi için işyerlerinde "önce insan, önce sağlık, önce iş güvenliği" anlayışı yerleştirilmelidir. Yaşanan her olaydan sonra söylendiği gibi "ölümler kader" değildir. Bu kazaların iş kazası değil cinayet olarak adlandırılması ve sadece işyerinde gerekli tedbirleri almayan müdürlerin değil işverenlerin ve ilgili kamu görevlilerinin de cezalandırılması, gerekli denetimleri yapmayan sorumluların bu görevleri tekrar yapmalarının engellenmesi gerekmektedir.
TAKİPÇİSİYİZ!
Yetersiz olan bu mahkeme kararının temyiz edilmesi sürecinde, meslektaşımız Serkan TÜRKOĞLUnun ailesi tarafından verilen hukuki mücadeleyi, bu cinayetlerin tekrar yaşanmaması adına Odamızın tüm imkanları ile destekliyoruz.
İş yaşamında hayatlarını kaybeden değerli meslektaşlarımız, Onur Ercan ÖZAKINCI, Burcu ÜNAL, Serdar DİNGİL ve Serkan TÜRKOĞLUnu tekrar saygı ile anıyor, Odamızın meslektaşlarımızın çalışma hayatlarında yaşadıkları sorunlarda daima yanlarında olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz.
Saygılarımızla,
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası