TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
İŞİN SUYUNU ÇIKARDILARİZMİR 9 EYLÜL GAZETESİ)

SEÇİMLERİN sona ermesinin ardından icatlarına kaldığı yerden devam eden iktidar partisi, sulak alanları yapılaşmaya açan bir yönetmelik çıkardı. 4 Nisan tarihli Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelik, kentlerdeki sulak alanlarm yapılaşmaya açılmasına neden olyor.Aynca sözkonusu alanlar ulusal‘ ve mahalli‘ olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Çevrecilerin ‘tehlikeli ve sakat‘ olarak değerlendirdiği bu uygulama, eleştiri oklarının hedefi oldu.

KREDİYİ KAPMAK İÇİN YAPILDI

Kararı değerlendiren Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Başkanı Baran Bozoğlu ve bağlı şubeler ortak açıklama yaparak, uluslararası kredi kuruluşlarının, yapılaşma ‘ olacağı sorunlu yerler için kredi vermeceği sorununu ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu iddia etti. ÇMO İzmir Başkanı Emine Helil İnay Kınay da "Bü yönetmelik çevre felaketlerine neden olacak" dedi. 

Çevreciler kararı şimdi yargıya taşımaya hazırlanıyor. 

AKP seçimlerin hemen ardından kentlerdeki sulak alanlara gözünü dikti. 4 Nisan 2014 tarihli resmi gazetede, yapılaşmanın önünü açmak için sulak alanlar ‘ulusal‘ ve ‘mahalli‘ olmak üzere ikiye ayrıldı ÇEVRE Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, sulak alanların yarılması yönetmeliğinin ‘çok tehlikeli ve sakat bir uygulama‘ olduğuna dikkat çekti. 

Sulak alanların yanlamayacağını ifade eden Oda Başkanı Bozoğlu; "Yönetmelikten önce biitün sulak alanlar birdi, tek sulak alan mantığı vardı. Sulak alanın ulusalı, mahallisi olmaz. Sulak alanlar sadece su biriknitisi değildir. Sazlıklarla, ağaçlarla bağlantılı bir bütündür. Bu yönetmelikle birisine ‘ulusal‘ diğerine ‘mahalli‘ öneme sahip deniliyor. Bu çok tehlikeli ve sakat bir şey. Üçüncü Havalimaıu‘ıun da en yumuşak karnı sulak alanlardır. Burada yapılacak proje için uluslararası kral i kuruluşlarından para alınacak. Bu kuruluşlar sulak alan durumuna dikkat edeceği için Bakanlık sulak alanları niteliksizleştirmeve çalışıyor dedi. 

‘KOMİSYONLAR BİLEMEZ‘

Sulak alanların mahallileştirilmesinin, önemsizleştirme girişimi olduğunu ifade eden Bozoğlu, uluslararası kredi kuruluşlarının, yapılaşmanın olacağı sorunlu yerler için kredi vermediklerini bu sorunu ortadan kaldırmak için böyle bir yönetmeliğin yayınlandığını ifade etti. 

Yönetmeliğin mahalli sulak alanların gündeme getirilmesi, varolan ve hayati önem taşıyan sulak alanların imara açıp yapılaşmaya gitmenin yolu olduğunu kaydetti. Çevre Mühendisleri Odası ve bağlı şubeler yaptıkları ortak açıklamada; "Yapılan düzenlemeyle, mahalli öneme haiz sulak alanlardaki yapılaşmaya, tahribata dair izinleri. Bakanlık taşra teşkilatı verecektir. Mahalli komisyonlarda, teknik, bilimsel niteliğe sahip olup olmadığı bilinmeyen kişilerce sulak alanlarımızın kaderine karar verilebilecektir. Sulak alanlar tanımı, uluslararası uygulamalar ve hiç kuşkusuz bilimsel olarak bütündür. 

Birbirinden farklı tanımlamak doğru değildir. Yaşamı besleyen, su kaynaklarımızın temeli olan bu alanlar tek bir başlıkta yani "sulak alan" olarak tanımlanmalı ve korunmalıdır‘‘ denildi. 

‘ÇEVRE FELAKETİDİR‘

Aynı açıklamanın altında imzası bulunan Çevre Mühendlleri Odası İzmir Şubesi‘nin konuya ilişkin açıklamasında ise yaşanan çevre sorunları karşısında sulak alanların korunması gerkirken yayınlanan yönetmeliğin çevre felaketine neden olacağını ifade edildi. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Emine Helil İnay Kınay; "Yönetmelikte sulak alanların, ulusal‘ ve mahalli‘ olarak belirtilmesi mahalli olanların önemi yokmuş gibi algı yaratmaktır. Bunun amacı da imara açıp yapılaşmaya gitmektir. Oysa sulak alanlar bir bütündür. Doğa açısında, eko-sistem açısından hayati önem taşır. Bunca çevre sorunları varken, sulak alanların korunması gerkirken bu çevre felaketlerine neden olacaktır" şeklinde konuştu. 

Oda yönetimi tüm şubeleriyle beraber konuyu yargıya taşıyacak. 

07.04.2014 00:00
Okunma Sayısı: 680