TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
İSTANBULUN EKOLOJİK YIKIMTALAN HARİTASI

Ekolojik Yıkımla Mücadele Etkinlikleri kapsamında, 01 Haziran 2015 tarihinde Şubemizde gerçekleştirdiğimizde  TMMOB İstanbul İl Koordinayon Kurulu Kent Komisyonu ve Kuzey Ormanları Savunması ile birlikte hazırladığımız İstanbul‘un Ekolojik Yıkım / Talan Haritası açıklamamız.

Not: İstanbul‘un Ekolojik Yıkım / Talan Haritası Sunumu ektedir. 

BASIN AÇIKLAMASI: İSTANBUL‘UN EKOLOJİK YIKIM / TALAN HARİTASI

Basına ve Kamuoyuna;

İstanbul halkına uyarımız, yaşama karşı sorumluluğumuz, yetkililere çağrımızdır: Bu ‘Köprü‘den önceki son çıkıştır: Mega Proejeleri Durdurun!

Türkiye‘de geçmişten bugüne süregelen özelleştirme, kentsel dönüşüm, rant için şehircilik anlayışı aynı tazelik ve artan şiddetiyle kentlerimizi, yaşam alanlarımızı talan etmeye devam etmektedir.

İstanbul özelinde bakacak olursak kentimiz; çarpık kentleşme, su havzalarının ve ormanlık alanların yapılaşmaya açılması, kentsel dönüşüm, sahil şeritlerinin doldurulması, aşırı betonlaşma, aşırı nüfus artışı, çözülemeyen trafik problemi, toplum için şehircilikten uzak yönetim anlayışı ve mega projeler gibi nedenlerden dolayı ekolojik yıkım tehditi altındadır. Bütün bu nedenler İstanbul‘u yalnız tehdit etmekle kalmamakta; yıkmaktadır da.

Kentimizdeki ekolojik yıkımın etkileri: Su havza alanlarında ve su miktarında kayıp, ormanlık alan tahribatı, ısı adası oluşumu; su, toprak, hava, gürültü, ışık kirliliği; Flora ve Fauna tahribatıyla birlikte; hayvan türlerinin telef olması, hayvanların yeterli yiyecek, su, yaşam alanı bulamaması, endemik bitki türlerinde ve biyoçeşitlilikte azalma olarak karşımıza çıkmaktadır.

İstanbul‘un hiçbir ilçesi, hiçbir su havzası, hiçbir ormanlık alanı yoktur ki ekolojik yıkımdan payına bir şey düşmesin. Silivri‘den Pendik‘e, Garipçe‘den Poyrazköy‘e; Kuzey Ormanları‘ndan Validebağ‘a; Ataköy‘den Adalar‘a uzanan geniş bir yelpazede kentimiz ‘rant‘ ablukası altındadır.

İstanbul‘un yıkım projeleri boyut değiştirdi: MEGA oldu. İstanbul‘da  Mega Projelerin etkisi altında; Terkos havzası, Küçükçekmece havzası, Batı İstanbul meraları, Ağaçlı kumulları, Kilyos Kumulları, Boğaziçi, Ömerli havzası olmak üzere yedi önemli doğa alanı bulunmaktadır. Mega projelerin yapımı sırasında ve sonrasında kentin yaklaşık dokuz bin ha‘lık ormanı yok olacaktır. Terkos gölü, Alibeyköy barajı ve planlama aşaması devam eden Pirinçci barajı kullanılmaz hale gelecektir. Hava kirliliği hissedilir şekilde artacak, onlarca bitki türü yok olacak, binlerce hayvan telef olacaktır.

Köprüleri, kanalları, havalimanlarını bizlere trafiğe çözüm diye sunanlara hatırlatırız: İstanbul‘da nüfus artışı yılda % 4, özel otomobil sahipliliğindeki artış ise yılda % 16‘dır. İstanbul‘un ilk iki köprüsü sonrası toplu taşıma aracı kullanımında düşüş gözlenirken, özel araç kullanımı ve nüfus artmıştır. Mevcut eğilimin devam etmesi halinde talebi karşılamak için 2020 yılında 7 köprü, 2040 yılında ise 70 köprü gerekecektir. Çılgın projeler iktidarı bu ülkede devam ettikçe belki de günün birinde Boğaz‘ın tamamı betonla kaplanıp iki yaka birbirine bağlanacaktır!

İstanbul‘un ‘mega‘ ölüm fermanına meydanlarda tellallık edenler aynı kentin fethiyle övünmektedirler. Tarih hiç bu kadar kendinden utanmadı. Ve yakın tarihimizde hiçbir seçim dönemi doğa için tehlike çanlarını böylesine can havliyle çalmadı.

İstanbul halkına uyarımız, yaşama karşı sorumluluğumuz, yetkililere çağrımızdır: Bu ‘Köprü‘den önceki son çıkıştır: Mega Proejeleri Durdurun!

İstanbul‘un tüm yaşam kaynakları -ormanlar, su havzaları ve tarım alanları- kuzeyde olduğundan, bu alanların ve Boğaziçi‘nin korunması için kent kuzeye doğru daha fazla büyümemelidir. Boğaz geçişlerini en aza indirecek arazi kullanımı-ulaşım ilişkisi kurgulanmalıdır. Toplu ulaşıma öncelik verilmelidir. İstanbul dışında cazibe merkezleri oluşturulmalıdır. Nüfus planlaması yapılmalıdır. Su havzaları ve ormanlık alanlarda yapılaşma durdurulmalıdır.Toprak, hava, su kirliliği önlem mekanizmaları geliştirilmelidir.Aşırı betonlaşma durdurulmalıdır. Rant için değil halk için şehircilik anlayışı benimsenmelidir.

Hopa‘nın eşkiyalarından Gezi‘nin çapulcularına bitmedi daha o kavga ve sürecek: Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek. Ekolojik bir yaşamı inşa edene dek mücadele edeceğiz.

Kamuoyunun bilgisine sunulur.

Saygılarımızla,

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Kent Komisyonu

Kuzey Ormanları Savunması

 

01.06.2015 00:00
Okunma Sayısı: 327
Fotoğraf Galerisi