TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
KAYA GAZI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ PANELİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK

 

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak 07.03.2015 tarihinde şube binamızda Kaya Gazı ve Çevresel Etkileri Panelini gerçekleştirdik.

Panelimizde ilk olarak konuşan Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi`nden Menekşe Kızıldere, kaya gazı çıkarılırken, borularla yer küreye su enjekte edildiğini, bu suyun içine de çeşitli kirletici kimyasallar ilave edildiğini ifade etti. Kızıldere`ye göre, sorun tam da burada başlıyor. Çünkü hidrolik çatlatma sıvısı denilen bu sıvı, yerin altına enjekte edildiği kadarı geri çekilmiyor. Bir kısmı yerin altında kalan bu sıvı, yer altı ve yer üstü sularını kirletmeye başlıyor. 

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık da, hidrolik çatlatma sıvısında kullanıldığı tespit edilen 2 bin 500 kimyasaldan, 650`den fazlasının kanserojen madde içerdiğini, şirketlerin de bu kimyasalların ne olduğunu ticari sır nedeniyle açıklamadığını söyledi. "Yani ne olduğunu bilmediğimiz maddeler, yer altına enjekte ediliyor" diyen Atalık, yer altına bırakılan sıvının da sadece yüzde 50 ya da 70`inin geri çekildiğini, gerisinin yer altında kaldığını ifade etti. 

Kaya gazının halk sağlığı üzerinde de etkilerinin olduğunu dile getiren Atalık, "ABD`nin Louisiana eyaletinde hidrolik çatlama sıvısına maruz kalan 16 inek öldü. Ticari sır nedeniyle de bu hayvanların hangi maddelerden öldüğü araştırılamadı" diye konuştu. 

Tüm Köy Sen yönetim kurulu üyesi Yusuf Gürsucu, kaya gazı çıkarmak için kurulan kuyularda tek sefer için 3 bin metreküp su kullanıldığını, aynı işlemin ise 15-20 kez tekrarlandığını, bir bölgeye ise çok sayıda kuyu açılabileceğini belirtti. Gürsucu, "Kaya gazı çıkarılmasını önleyemezsek 1. sınıf tarım arazileri olan Trakya`da tarımsal faaliyetten söz etme olanağı kalmayacak" dedi. 

Kaya gazıyla ilgili ABD`de araştırmalar yapan Hrant Dink vakfından Sofia Manukian, kaya gazı çıkarımının su kıtlığı olan Türkiye gibi ülkelerde ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade etti. ABD`de hali hazırda 35 bin kuyu bulunduğu bilgisini veren Manukian, sondajların depremi de olumsuz etkilediğini belirtti. Manukian, "Tüm bu gelişmeler çiftçilik hakkı, yaşam hakkı, iş sağlığı, çevre hakkı gibi temel insan haklarını doğrudan ihlal anlamına geliyor" dedi.

 

09.03.2015 00:00
Okunma Sayısı: 129
Fotoğraf Galerisi