TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
KURAKLIK VE SU KRİZİ BASIN AÇIKLAMASI - 06.03.2023

KURAKLIK VE SU KRİZİ BASIN AÇIKLAMASI

Yaşamın vazgeçilmez unsurlarından biri olan su kaynakları; küresel ısınma, iklim değişikliği, kuraklık, nüfus artışı, plansız kentleşme, plansız sanayileşme gibi problemlerin tehdidi altındadır. Kuraklık sonucu oluşan su sıkıntısı bugün ve bundan sonra bizi bekleyen en büyük afetlerden birisidir.

Bursa, Türkiye'nin dördüncü büyük kenti ve Marmara bölgesinin en kalabalık ikinci kentidir. 2050 yılı gelindiğinde Bursa nüfusunun 5 milyon olması öngörülmektedir.

Bursa Merkez mevcut durumda 2022 yılı verilerine göre su ihtiyacının % 65’ini Doğancı ve Nilüfer Barajlarından, % 26’sını muhtelif kuyulardan, % 14’ünü ise pınar kaynaklarından temin etmektedir.

3 Mart 2023 tarihi itibari ile Doğancı Barajı  % 28 ve Nilüfer Barajı  % 1 gibi kritik seviyelerdedir. Bugüne kadar devreye alınması gereken Çınarcık Barajı da hala kullanılamamaktadır. BUSKİ bu konuda yeraltı su kuyuları açarak günü kurtarmaya çalışmaktadır. Ancak bu durum yeraltı su seviyelerinde düşmelere sebep olmaktadır. Azalan yağışlar ve artan nüfus ile mevcut su kaynaklarının yetersiz kalacağı çeşitli meslek disiplinleri ve odamız tarafından birçok platformda dile getirilmiştir. Dolayısıyla verimli su kullanımı ve alternatif su kaynaklarına yönelik yasal düzenlemelerin ve gerekli yatırımların en kısa zamanda gündeme alınması gerekmektedir.

Kısa vadeli çözüm olarak halı yıkama, oto yıkama, park-bahçe sulaması vb. gibi fazla su tüketilen yerlerde su kesintilerine gidilmesi, halkın bilinçlendirilmesi ve su tasarrufu konusunda gerekli farkındalığın oluşması ile de kayda değer etki sağlayabiliriz. Bugünlerden ders çıkararak uzun vadede sürdürülebilir su yönetimine önem vermemiz gerekmektedir. Kullandığımız suları tekrar kazanarak tarımsal sulamada, sanayide kullanabiliriz. Yağmur sularını toplayıp çeşitli alanlarda (örneğin bahçe sulaması) kullanabiliriz. Evlerde oluşan gri suyu (duş, lavabo, mutfak, çamaşır ve bulaşık makinasından gelen az kirletilmiş atıksu) basit arıtma yöntemleriyle arıtarak çeşitli alanlarda kullanabiliriz.

Hem sanayide hem konutlarda yağmur suyu ve gri su kullanımına acilen geçilmesi sağlanmalıdır.

Su kaynaklarımız tükenmekte ve eski durumuna gelmesi de gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Burada suyun daha etkin kullanılması kurumların birincil görevi olmaktadır. Tarım, sanayi ve evsel kullanımlarda suyun daha bilinçli tüketilmesi önem arz etmektedir. Su kullanımını azaltma, oluşan atık suları arıtarak yeniden kullanma ve bu sayede su kaynaklarının korunmasını sağlama öncelikli hedeflerimiz olmalıdır.

Ülkemizin geniş bir bölümü “olağanüstü kuraklık” etkisinde ve biz hala su için koruma-kullanma dengesini kuramıyoruz. Öncelikle suyu korumayı ve su varlıklarını havza bazında geliştirmeyi, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yönetmeyi hedeflemeliyiz.

Unutulmamalıdır ki; kuraklık ve su krizi biyoçeşitlilik için büyük tehlikedir.

Sonuç olarak kuraklığı yeni normalimiz olduğunu kabul etmeli ve suyun yönettiği değil, suyu yöneten nesiller için, suyun ne kadar kaldığını değil, eldeki su kaynaklarını doğru ve verimli kullanıp kullanmadığımız, yeraltı kaynaklarının havza koruma planları ile korunup korunmadığını, tarımsal sulamanın verimliliğini, kullanılan suyun yönetimini konuşmalıyız.

Atılan her adım, kararsızlıktan ve bilinmeyene karşı duyulan umarsızlıktan daha iyidir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 06.03.2023

06.03.2023 00:00
Okunma Sayısı: 815