MERSİN NÜKLEER KARŞITI PLATFORMU PANELİ
Mersin Nükleer Karşıtı Platformu 23 Mayıs 2009 tarihinde saat 19.00 da Büyükeceli Belediyesi Düğün Salonunda "Nükleer Santralin Çevreye, Tarıma,Balıkçılığa, Turizme ve İnsan Sağlığına vereceği zararlar" konulu bir panel düzenledi.Mersin Temsilciliği adına panele Temsilcilik Sekreterimiz Zeynep ÇETİN katılmıştır.
Panele Büyükeceli Belediye Başkanı Mehmet Kale, belde yaşayanları ve Mersin Nükleer Karşıtı Platform Bileşenlerinin üyeleri katıldı.
Panele, Temiz Enerji Platformu Koordinatörü Prof.Dr.Tanay Sıtkı Uyar, Adana Tabip Odası Sekreteri Doç.Dr.Gülşah Seydaoğlu, Adana Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Avukat İsmail Atal, Yumurtalık Balıkçıları ve Çevre Koruma Derneği üyesi Tahsin Göregen ve Haylazlı Su Ürünleri Kooperatifi Üyesi Mustafa İlhan Aksoy panelist olarak katıldılar,
Panelin Açılış konuşmasını Mersin Nükleer Karşıtı Platform Dönem Sözcüsü Sabahat Aslan yaptı. Sabahat Aslan Akkuyuda kurulması planlanan Nükleer Santrale ülkemizin hiç ihtiyacının olmadığını, Çernobil kazasından sonra işsiz kalan nükleer lobilerin rant kazanmak ve nükleer atıklarını gömmek için, siyasi baskılar sonucu Ülkemize Nükleer Santralin kurulmak istendiğini, Akkuyu‘da Nükleer Santralin kurulmaması için mücadele edeceklerini söyledi.
Panelde konuşan Prof.Dr.Tanay Sıtkı Uyar, Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri kendi ülkelerinde küresel ısınmaya neden olan,kirli teknolojiye sahip Termik Santralleri ve Nükleer Santrallerden vazgeçtiklerini ve karbon emisyon ücretlerini kendileri ödememek için bu teknolojileri bizim gibi az gelişmiş ülkelere satarak kirli teknoloji transferi yaptıklarını bu ülkeler hem karbon emisyonunu hemde kirli teknolojilerini satarak ,AB Müzakere süreci kirli teknoloji transferini hızlandırmıştır, yani ülkemizi kirli teknoloji çöplüğüne dönüştürmüştür dedi.Amerika ve Avrupa Birliği Ülkeleri kendi ülkelerinde çevreyi ve insan sağlığını bozan teknolojiler olan Termik ve Nükleer Santraller yerine doğayla uyumlu yenilenebilir enerji kaynakları olan Güneş ve Rüzgara yatırım yaptığını artık kömür ve nükleer santralleri yavaş yavaş kapattığını Örneğin Almanyanın 2002 de parlamentosunda aldığı kararla 2050 yılına kadar ülkesindeki tüm nükleer santralleri kapatarak yerine güneş ve rüzgar enerjisine yatırım yapma kararı almıştır dedi.Güneş ve Rüzgar enerji sektörünün daha çok iş sağladığını söyleyen Uyar,buradaki köylülerede Nükleer santral kurulursa burada yaşayanları işe alınmayacaklarını,çalışacak tüm personelin yurtdışından sağlanacağını söyledi.Ülkemizdede Nükleer Santrallerin yerine bol ve sınırsız olan gerçek iş ve aş sağlayacak olan rüzgar ve güneş enerjisine ve enerji verimliliğine yatırım yapılması gerektiğini söyledi.
Avukat İsmail Atal; Yumurtalık Sugözü Termik Santralinin çevreye, özellikle tarıma ve balıkçılığa çok zarar verdiğini söyleyerek,yörede balıkçılık yapanların Termik Santral kurulmadan önce aldıkları mahsulü alamadıklarını ve balıkçılığın bu yörede bitmek üzere olduğunu,bu nedenle kendisinin yöre balıkçılarının mağduriyetini gidermek için balıkçılarla beraber hukuksal mücadeleyi sürdürdüklerini söyleyerek,burada yaşayan köylülere geç olmadan ve sonra pişman olmamak için mücade etmelerini ve mücadelede kendilerinin yanlarında olacaklarını söyledi.
Tahsin Göregen; Sugözü Termik Santralinin yörelerinde kanser oranlarını arttırdığını,ailesinden iki kişiyi kanser hastalığından kaybettiğini ve yine ailesinden üç kişinin daha kanser hastalığı ile mücadele ettiğini,Akkuyu köylülerine de Nükleer Santrali kurulmasını engelleyin dedi.
Mustafa İlhan Aksoy; Sugözü Termik Santrali Kurulmadan önce bizlere iş aş sözü verdiler,ama santral kurulduktan sonra bizlerden çok az insanı işe aldıklarını,söyleyerek iş sağlama sözleri bütün yatırımcıların kullandıkları kandırmaca vaatlerdir dedi,Sugözü termik santralini kuran firma hem bizleri işe almadı,hemde geçim kaynağımız olan balıkçılığımıza, tarımımıza ve sağlığımıza zarar verdi.Santral kurulduktan sonra mücadelenin daha zor olduğunu söyleyen Aksoy,Akkuyu Köylülerine Tarıma ve Balıkçılığa sahip çıkmalarını isteyerek Nükleer Santrallere karşı mücadeleyi etkinleştirmek gerektiğini söyledi.
Doç.Dr.Gülşah Seydaoğlu; Nükleer endüstrinin beşiği Amerika Birleşik Devletleri‘nde son 30 yılda hiç nükleer santral yapılmadığını, Avrupa‘da birçok ülkesi (Almanya, Belçika, İsveç, Fransa vb.) enerji kaynağı olarak yeni nükleer santral yapmaktan vazgeçtiğini ve yenilenebilir enerji kaynaklarına (rüzgâr, güneş, gibi) ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Almanyada yapılan çok ciddi bir araştırmayı anlattı.
Nükleer santraller yakınındaki çocukluk çağı kanserleriyle ilgili yeni Alman çalışması (KiKK çalışması) konu hakkında bugüne dek yapılan araştırmalar arasında en gelişmiş olandır.
Bütün mevcut nükleer santraller çalışmaya dahil edilmiştir ve çalışmanın süresi 24 yıldır (1980-2003).
Başlıca sonuç, mevcut Alman nükleer santrallerinin yakın çevresinde (5 km çapındaki alanda) lösemi hızının beklenmedik şekilde 2,2 kat fazla bulunmuştur dedi
Sonuçta lösemi sayısındaki artışa neden olan tek faktörün radyasyona maruz kalmak olduğu ortaya çıktı. Çocuklarımızın sakat ve kanser olmamaları için nükleer santralin kurulmasına izin verilmemelidir dedi.
Adana Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Avukat İsmail Atal:"Sugözü Santrali tarıma ve balıkçılığa çok zarar veriyor"
Mersin Nükleer Karşıtı Platformu 23 Mayıs 2009‘da Büyükeceli Belediyesi Düğün Salonu‘nda "Nükleer Santralin Çevreye, Tarıma, Balıkçılığa, Turizme ve İnsan Sağlığına vereceği zararlar konulu bir panel düzenledi.
Panele Büyükeceli Belediye Başkanı Mehmet Kale, belde yaşayanları ve Mersin Nükleer Karşıtı Platform Bileşenlerinin üyeleri katıldı.
Panele, Temiz Enerji Platformu Koordinatörü Prof.Dr.Tanay Sıtkı Uyar, Adana Tabip Odası Sekreteri Doç.Dr. Gülşah Seydaoğlu, Adana Barosu Çevre Komisyonu Üyesi Avukat İsmail Atal, Yumurtalık Balıkçıları ve Çevre Koruma Derneği üyesi Tahsin Göregen ve Haylazlı Su Ürünleri Kooperatifi Üyesi Mustafa İlhan Aksoy panelist olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını Mersin Nükleer Karşıtı Platform Dönem Sözcüsü Sabahat Aslan yaptı. Aslan, Akkuyu‘da kurulması planlanan Nükleer Santrale ülkemizin hiç ihtiyacının olmadığını, Çernobil kazasından sonra işsiz kalan nükleer lobilerin rant kazanmak ve nükleer atıklarını gömmek için, siyasi baskılar sonucu Ülkemize Nükleer Santralin kurulmak istendiğini, Akkuyu‘da Nükleer Santralin kurulmaması için mücadele edeceklerini söyledi.
Panelde konuşan Prof.Dr.Tanay Sıtkı Uyar ise, Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri kendi ülkelerinde küresel ısınmaya neden olan, kirli teknolojiye sahip Termik Santralleri ve Nükleer Santrallerden vazgeçtiklerini ve karbon emisyon ücretlerini kendileri ödememek için bu teknolojileri bizim gibi az gelişmiş ülkelere satarak kirli teknoloji transferi yaptıklarını bu ülkelerin hem karbon emisyonunu hemde kirli teknolojilerini satarak AB Müzakere süreci kirli teknoloji transferini hızlandırdırdığını söyledi. Uyar, "Yani ülkemizi kirli teknoloji çöplüğüne dönüştürmüştür" dedi.
Avukat İsmail Atal da Yumurtalık Sugözü Termik Santrali‘nin çevreye, özellikle tarıma ve balıkçılığa çok zarar verdiğini söyleyerek yörede balıkçılık yapanların Termik Santral kurulmadan önce aldıkları mahsulü alamadıklarını ve balıkçılığın bu yörede bitmek üzere olduğunu kaydetti. Atal, bu nedenle kendisinin yöre balıkçılarının mağduriyetini gidermek için balıkçılarla beraber hukuksal mücadeleyi sürdürdüdüğünü söyledi. Atal, burada yaşayan köylülere geç olmadan ve sonra pişman olmamak için mücade etmelerini ve mücadelede kendilerinin yanlarında olacaklarını vurguladı.