MİMARLAR ODASI` NA YAPILAN BASKINI KINIYORUZ
Mimarlar Odasına Yapılan Yasa Dışı Baskını Kınıyoruz
Yargı Kararlarına Uyulmalıdır
2051 yılına kadar Mimarlar Odasına tahsis edilmiş olan İstanbuldaki Yıldız Sarayı Dış Karakol Binası, bugün önce polis ablukasına alınmış, ardından basılmış ve Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Muhçu ile Odalarımızın yöneticileri ve avukatlarımız zorbaca gözaltına alınmıştır.
Oysa söz konusu mekânın kullanımı, Kültür Bakanlığı ile 1995 yılında yapılan protokol ile 10 yıllığına, 2002 yılında yenilenen protokol ile de 49 yıllığına yani 2051 yılına kadar Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesine verilmiştir. Bu protokol, Yıldız Sarayı Kompleksinin Cumhurbaşkanlığına tahsis edilmesinin ardından, 2015 yılı Aralık ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tek taraflı olarak iptal edilmiştir. Bunun üzerine Mimarlar Odamız idari işlemin öncelikle yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açmış ve İstanbul 12. İdare Mahkemesinde görülen 2015/1568 Esas Nolu davada, "hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden... yürütülmesinin durdurulmasına, ... 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiş"tir. Bu karara karşın, Beşiktaş Kaymakamlığı tarafından dün (30.05.2016 Pazartesi günü) saat 17.50de, söz konusu binanın bugün (31.05.2016) sabah saat 10.00a kadar boşaltılması için tebligat yapılmıştır. Kaymakamlık tarafından Emniyete iletilen bir yazıda ile de, "tahliye işleminin söz konusu saatte yapılıp yapılmadığının her türlü güvenlik önlemi alınarak izlenmesi, tahliyenin yapılmaması durumunda zorla tahliye için çilingir, depo, yediemin vs. temin edilmesi, yer teslimi almak için görevlendirilen personelin tahliye gününde hazır bulundurulması" istenmiştir.
Ancak tanınan sürenin yetersizliği nedeniyle fiilen olanaksız olan boşaltma işlemleri için, yeterli süre verilmesine yönelik, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubemizce yapılan başvurulara ve İstanbul Valiliği ile kurulan temasa karşın Oda ve Şubelerimizin yöneticileri ile avukatlarımız gözaltına alınmışlardır.
Hukuk dışı bu uygulamaları kınıyor, yetkilileri hukuka ve yargı kararlarına uymaya davet ediyoruz. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalı, yargının vereceği nihai karar beklenmelidir.
Bu olayın, TMMOB ile Odalarımızın onurla paylaştığı, 2013 Taksim-Gezi Parkı direnişinin başlangıç günlerinden olan 30-31 Mayısta gerçekleşmesi oldukça anlamlıdır. Ancak 26-29 Mayıs tarihlerinde yaptığımız TMMOB 44. Olağan Genel Kurulu Sonuç Bildirisinde belirttiğimiz üzere, "Genel Kurulumuz, emek, ülke, halk, doğa düşmanı sömürü ve rant politikaları ile cumhuriyet, laiklik, demokrasi düşmanı dinci-mezhepçi, totaliter faşizme karşı TMMOBnin anti-emperyalist, kamucu, toplumcu, devrimci, demokrat, eşitlikçi, özgürlükçü belirlenim ve geleneklerine kararlılıkla sahip çıkmaktadır.
Mesleki ve toplumsal sorumluluklarını bir bütün olarak gören TMMOB, önümüzdeki çalışma döneminde de, ülkemizi, halkımızı, Birliğimizi, neoliberal ve siyasal İslamcı bir tarzda, kökten bir şekilde dönüştürmeyi amaçlayan "yeni anayasa" ve "başkanlık sistemi"nin karşısında olacak; cumhuriyeti, demokrasiyi, laikliği, barışı, emeği, eşitliği, özgürlüğü, adaleti bir bütün olarak kazanmak için mücadele edecektir."
Kamuoyu bilmelidir ki, 12 Mart ve 12 Eylül gibi baskı dönemlerine direnmeyi bilen TMMOB ve bağlı Odaları olarak, bu iktidarın baskılarına da onurlu bir şekilde direnecektir, direnmektedir. Meslek Odaları susmadı, susmayacak, gerçekleri teşhire, kamu ve halk çıkarlarına yönelik kamusal hizmete kararlılıkla devam edecektir.