TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
MOGAN GÖLÜ DİP ÇAMURU TEMİZLENMESİ PROJESİ

PROTOKOLÜN DETAYLARI

 

30.09.2014 tarihli protokol ile Mogan Gölü‘nün ıslahının sağlanacağı belirtilmiş ancak protokolün detayları aktarılmamıştı. Ankara Büyükşehir Bel. Başkanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Gölbaşı Belediye Başkanı ve Orman ve Su İşleri Bakanı‘nın ortak imzaladığı protokoldeki bazı gerçekler kamuoyu ile paylaşıyoruz. Birinci kısımda Mogan Gölü dip çamuru temizleme projesi ve ikinci kısımda da Gölbaşı Atıksu Arıtma Tesisi Projesi aktarılacaktır. Bilgiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na sunulan belgelerden edinilmiştir.

 

MOGAN GÖLÜ DİP ÇAMURU TEMİZLENMESİ PROJESİ

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının Haliç‘deki benzer proje diyerek belirttiği proje hakkında detayları belediye açıklaması gerekirken bu görev yine bize düşmüştür. Gerçekler aktarılmadan popülist söylemlerle çevre sorunları çözülemez. Kaldı ki, Mogan Gölü‘nün bugünkü halinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Melih Gökçek de sorumludur. 

Mogan Gölü‘ne yapılan evsel ve endüstriyel atıksu deşarjı nedeniyle göl tükenme noktasına gelmiş ve oksijensiz ortam oluşmuştur. Göl ölüme terkedilmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın sorunu uzun yıllar göz ardı ederek, göstermelik düzenlemeler ve açıklamalarla zaman kaybetmesi bugün 45.78 milyon TL‘lik bir maliyete neden olmuştur.

Çevre sorunlarına zamanında müdahale edilmemesi, maliyetleri arttırmaktadır. Bu nedenle sorunlarına bugün zaman kaybetmeden yapılacak müdahaleler ve harcanacak bütçe, gelecekteki maliyetlerden çok çok daha düşük olacaktır.

Yapılması planlanan proje adeta toplumdan gizlenmiştir. Projeye dair detaylı bilgi belediyelerin de bakanlıkların da iletişim kanallarında bulunmamaktadır. Edindiğimiz bilgiler yine ÇED süreci kapsamında hazırlanan Proje Tanıtım Dosyasına dayanmaktadır.

Proje ile, Mogan Gölü‘nün dibinde biriken kirleticilerin gölden uzaklaştırılması yani dip çamurunun temizlenmesi hedeflenmektedir. 4 ay sürmesi planlanan proje ile yaklaşık olarak 2.6 milyon metreküplük dip çamurunun çıkartılacağı düşünülmektedir. Çıkartılacak olan dip çamuru %50 oranında susuzlaştırılacaktır. Yani hacminin yarısı su yarısı atık olacaktır.

Bu atık  Gölbaşı Ballıkpınar Köyü 574 nolu parsele "sıkıştırılmadan serilecektir".  Yaklaşık 1450 dekarlık bir alanı ihtiva eden bu bölge 12.09.1994 tarihinde Çevre Bakanlığı tarafından botanik park  (Arboretum alanı) olarak olarak belirlenmiştir. Yani yıllardır bu bölgeyi botanik parka çevirmeyen belediye ve ilgili kurumlar bugün Mogan Gölü‘nden çıkan atığı botanik park alanına bırakmaktadırlar.

Projede Tırmıklı yosun tarama makinesi, yosun dubası, dip çamuru tarama makinesi, iletim borusu, boru yüzdürücü dubalar, 4 adet terfi istasyonu, yosunu kıyıda dubadan alacak elleçleme makinesi, kamyonlar kullanılacaktır.

Proje Tanıtım Dosyası‘na herhangi bir çevresel etki değerlendirme yapılmadığı gibi herhangi bir çözüm önerisi de sunulmamıştır. Özel Çevre Koruma Bölgesi olan bu alana dair PTD de geçen ifade traji komiktir:

"Proje alanında birçok canlının bulunması ve bunlardan bir kısmının endemik tür olması sebebiyle Mogan Gölü Bakanlar Kurulu kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Dip Çamuru temizleme işi kapsamında göl ve çevresinde bulunan canlıların projeden en az zararla etkilenmeleri için gerekli önlemler alınacaktır."

ÇED sürecinin ve raporların geldiği durumu özetleyen bu ifade, aslında ÇED sürecinin ülkemizde bitirildiğini açıkça göstermektedir. Raporun amacı önlemlerin detaylarını aktarmak olmasına rağmen herhangi bir bilgi verilmemiştir...

Toprağı kil ve marn karışımı sızdırmaz bir bölge ve göl kenarındaki koruma alanları ve bataklık alanların dışında göle en yakın noktalardan birisidir. Ayrıca çok yakınından Çölova deresi geçtiğinden susuzlaştırılan çamurun süzüntü suyu bu dere ile göle geri verilecektir

2.668.393,78 m³ sulu çamurun %50 kurutulacaktır.  %50‘si su olan bu atığın sularının bir kısmı buharlaşacak bir kısmı da süzüntü suyu olacaktır. Süzüntü suyunun Mogan Gölü‘ne dökülen Çölova deresine verilmesi planlanmaktadır. Ancak süzüntü suyunun miktarı ve içeriği de yine raporda yer almamaktadır. Bu suyun kirletici etkisi, içerisindeki maddeler, tehlikelilik durumu dahi ön görülmemiştir. 

Atık listesinde süzüntü suyu yer almamaktadır...

ATIK ÇAMURUN ANALİZİ YOK! 

Raporda göl suyuna dair tablo halinde analiz sonuçları verilmiştir. Ancak hangi laboratuvarda bu analizlerin yapıldığı yer almamaktadır. 

Özel Çevre Koruma alanına dokülmesi planlanan atık çamur ise analiz edilmemiştir. Yani içeriğinde ne olduğu raporda ifade edilmemiştir. Tehlikeli madde içerip içermediği sorgulanmamıştır. Raporda da belirtildiği gibi göle endüstriyel atık su da verilmiştir. Bu nedenle tehlikeli atık olma riski yüksektir. 

Serme şeklinde yapılacak olan bu atık depolamasına ilişkin herhangi bir teknik detay verilmemiştir. Yer altısuyuna, toprağa etkisi değerlendirilmemiştir. Zaten çevresel etki değerlendirmeye dair en ufak bilgi görülememiştir... 

Toprak Kurulu‘ndan da izin alınması bir zorunluluk olmasına rağmen raporda izin alınmadığı ve hatta bu konudan hiç bahsedilmediği görülmüştür. 

NOT: Mogan Gölü‟nün yüzey alanı 561.2 Hektar (5.61 km2), ortalama derinliği 2.80 m. su yüzey kotu 972 m., göl çevresi uzunluğu 14 km., uzunluğu 11 km. ve geniĢliği ortalama 500 metredir. Kurak zamanda en derin yeri 4.5 metre olup, suyun en yüksek olduğu dönemde ortalama derinliği 5 metre civarına çıkmaktadır.   

GÖLBAŞI ATIKSU ARITMA TESİSİ PROJESİ

Nüfusu 118.346 olan Gölbaşı Belediyesi‘nin atıksuları hali hazırda ABB‘nin Tadlar Arıtma tesisine iletilmektedir. Buna rağmen ABB tarafından yeni bir arıtma tesisi yapılmaya çalışılmaktadır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından; Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, 579 Ada 4 Numaralı Parselin güney tarafındaki Maliye Hazinesine ait  16,1 ha`lık alanda Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi kurulması ve işletilmesi planlanmaktadır.

Arıtılmış suyun deşarj edileceği alıcı ortam, Mogan Gölü ve kuzeyindeki Eymir Gölünün ortasında sazlık dere olarak adlandırılan bölgedir. Yani koruma alanına, sulak alana atıksu arıtma tesisi yapılarak çıkan sular Eymir Gölüne verilecektir.

579 Ada ve 6 numaralı parselin ÖSYM‘ye tahsis edildiği ve uygun olmadığı gerekçesi ile 579 ada ve 4 numaralı parselin incelenmesi talep edilmiştir. Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından her iki adanın da uygun olmayacağı ve taşkın sahası içerisinde yer aldığı belirtilmiştir. Yine de işi üzerinden atmak adına her iki parsel için de ÇED raporunun hazırlanmasını ve raporun ardından karar verilmesini önermiştir. Bölge Ankara ilinin taşkından korunması için doğal sel kapanı görevi görmektedir. 500.000 metreküplük suyu tutma kapasitesi olan bir doğal sel kapanı bölgesine hangi akıl atıksu arıtma tesisi yapılmasını uygun görebilir?!

DSİ SORUMLULUK ALMAM DİYOR!

DSİ tarafından 30.03.2015 tarihinde yazılan yazıda (aşağıda belirtilmiştir) açıkça, olası bir taşın ve sorundan DSİ‘nin sorumlu olmayacağını ve kendilerinden herhangi bir hak ve talepte bulunulmamasını istediğini Ankara Büyükşehir Belediyesi‘ne iletmiştir.

MOGAN VE EYMİR GÖLLERİ‘NİN ISLAHI İLE ALAKASI OLMAYAN BU PROJE NEDEN YAPILMAK İSTENMEKTEDİR?

ABB‘nin çılgın projesi olan Ankara Boğazı Projesi‘ne su sağlamak adına, Eymir Gölü ekosistemi riske atılacak, arıtma tesisine çok yakın olan yerleşim yerleri de riske atılacaktır.

 Birileri Ankara Boğazı‘nı yapacak, binalar dikecek, rant elde edecek, sırça köşkünde yaşayacak diye birileri bedel ödeyecektir.

Bu arıtma tesisinden çıkan su Eymir Gölü‘ne ardından da İmrahor Vadisine akacaktır. Geçtiğimiz günlerde bakanlar kurulu kararı ile Ankara Boğazı‘nın yapımı ve bölgenin yapılaşmaya açılması için kentsel dönüşüm kararı alınmıştır. Yani bu arıtma tesisinin niyeti de açıkça ortaya çıkmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi kanalizasyona dönen, ağır metal oranı yüksek olan Ankara Çayı‘nı ıslah etmek yerine Eymir Gölü ekosistemini değiştirecek ve Gölbaşılıların yaşam alanlarına müdahale edecek olan bir projeye neden öncelik verdiğini açıklamalıdır.

Öte yandan, ÇED başvuru dosyasının "Hizmet Maksadı, Önem ve Gerekliliği" başlığında herhangi bir önem ve gereklilikten bahsedilmemiştir. Yani önem ve gerekliliğini ÇED raporunu hazırlayan firma da anlayamamıştır.

KURUMLAR SORUMLULUKTAN KAÇIYOR

Protokolde bu konuda Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü‘nün uygun görüşü ile yapılacağı yazılmıştır. Ancak söz konusu genel müdürlükte resmi yazıya cevapta sorunlardan bahsetmiş buranın bir Doğal Sel Kapanı olduğunu vurgulamış ve proje alanının uygun olmayabileceğini belirtmiş ve ÇED sürecinin işletilmesi ile karar verilebileceğini belirtmiştir. Yani özel çevre koruma alanına dair yine sorumluluk almaktan kaçmış ve bakanlığın bir başka genel müdürlüğüne topu atmıştır.  (Resmi yazı aşağıdadır)

HALKIN KATILIMI TOPLANTISINA DAVET            

11.08.2015 tarihinde arıtma tesisine dair halkın katılımı toplantısı düzenlenecektir. 01.08.2015 tarihine kadar toplantının yapılacağı yerin duyurulması gerekmektedir. Bütün Gölbaşılılar ve parselin yanında yaşayan yurttaşlar mutlaka toplantıya katılmalıdırlar. Öte yandan, Eymir Gölü‘ne 30.000 metreküp ve sonrasında daha fazla su verileceği için bu alandan sorumlu olan ODTÜ‘nün de mutlaka bu toplantıya katılması gerekmektedir. Ankaralılar, sivil toplum kuruluşları da bu süreci takip etmelidir.

 Aksi halde "atı alan yine Üsküdarı geçecek" ve Ankaralılar, AOÇ‘de, Ankara Çayında, her yağmurda su dolan kavşaklar gibi sorunlar bir yenisi daha eklenecektir.  

Atıksu Arıtma Tesisi Detayları;

I. Aşama 2020 yılı için hesaplanan eşdeğer nüfus 156.983 kisi, II. Aşama 2030 yılı için hesaplanan eşdeğer nüfus 358.534 kişi ve 2040 yılı için hesaplanan eşdeğer nüfus 677.269 kişi`dir. AAT Projesi, proje kapsamında bulunan yerleşimlerin toplam atıksu debilerini karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Projenin I. Aşama 2020 yılı için AAT‘ne gelen toplam atık su debisi 30.169 m3 /gün, proje debisi 1.257 m3 /sa; II Aşama 2030 yılı için AAT‘ne gelen toplam atık su debisi 77.998 m3 /gün, proje debisi 3.250 m3 /sa ve 2040 yılı için AAT‘ne gelen toplam atık su debisi 150.559 m3 /gün, proje debisi 6.273 m3 /sa olarak hesaplanmıştır. 

Baran Bozoğlu 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Çevre Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı 

27.07.2015 00:00
Okunma Sayısı: 2221
Fotoğraf Galerisi