NKP İZMİR BİLEŞENLERİ BASIN AÇIKLAMASI..11 NİSAN 2013)
Kamuoyunun 2012 yılı aralık ayında bir gazete haberi ile öğrendiği Gaziemir Aslan Avcı Döküm San. ve Tic. A.Ş. tesis alanındaki nükleer atıkların depolanması konusunda bu güne kadar tatmin edici bir açıklama kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Ülkemizde henüz bir nükleer santral bulunmamasına karşın, Tuzla`da, İkitelli`de, Karadeniz sahillerinde ve son olarak kentimizde yaşanan nükleer atık olayları; "acaba daha nerelerde nükleer atıklar vardır" sorusunu akla getirmektedir. 1940 yılından bu yana faaliyet gösteren Aslan Avcı fabrikası, acaba ne kadar zamandır bu atıkları depolamakta ve kullanmaktadır, firma tarafından ne kadar benzeri atık depolanmıştır?
Ülkemize girişi yasak olan bu atık malzemelerin kentimizin ortasında bir tesiste ortaya çıkması yasal olmayan yollarla yürütülen atık ticareti gerçeğini gündemimize getirmektedir.
Bugün için atıkların radyasyon yaydığı ve toplumda infial yarattığı açıktır. Konu basında da yer almaktadır. Tartışmalardan ortaya çıkan tek sonuç söz konusu atıkların radyoaktif atıklar olduğu konusunun kesinleşmiş olmasıdır. Bu durumda halk sağlığı için tehdit oluşturan bu atıkların bulunduğu yerden alınması gerekmektedir. Söz konusu adres şehrin işyeri ve yerleşim merkezlerinin ortasında, yoğun yerleşim alanları içerisindedir ve söz konusu malzemelerin bu alanda tutulmaması gerekmektedir. Buna karşın radyoaktif atıklar hala daha aynı yerde durmakta, üzerine toprak örtülmesi gibi palyatif ve ucuz yöntemlerle deyimi yerinde ise göz önünden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır. Öncelikle söz konusu atıkların derhal halk sağlığı için zarar vermeyecek bir şekilde bulundukları yerden alınarak, halk için tehlike yaratmayacak bir alana taşınması gerekmektedir.
Bu görevin öncelikle söz konusu atıkların sahibi olan firmalara ait olduğu kuşkusuzdur. Ancak firma bu güne kadar hiçbir davranışta bulunmamıştır. Bu durumda firmanın bu görevini yerine getirmesini sağlanması görevi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı`na düşmektedir. Ayrıca Anayasamız uyarınca vesayet ilişkisi gereğince vesayet eden makamlar olarak İzmir Valiliği ve İçişleri Bakanlığı bu konuda işlemin yapılmasını istemek ve emretmek yetkisine sahip olmalarına karşın, bu konuda hiçbir işlem yapılmamıştır. Belirtilen nedenlerle söz konusu kamu görevlileri görevlerini yapmamışlardır. Radyoaktif atıkların bunca zamandır bulundukları yerden alınmamasının halk sağlığı için yarattığı zararların zaman içerisinde ortaya çıkacağı, bundan dolayı çevrede yaşayan tüm insanların zarar göreceği hususu ise her türlü tartışmadan uzak bir konudur.
Bu konuda, daha önce çeşitli kuruluşlar tarafından basın açıklamalarıyla yetkililerin dikkati çekildiği için daha uzun açıklama yapmaya gerek görmüyor ve aşağıdaki sorular bir an önce açıklığa kavuşturulmasını istiyoruz:
Aslan Avcı tesislerinde, ne zamandan beri bu atıklar bulunmaktadır. Nerelerde kullanılmış ve nerelere satılmıştır. Satın alan kişilerin sağlığı hakkında bilgi var mıdır?
Atıkların üzeri toprakla örtülmüştür. Burada toplu konutlar yapılacağı söylenmektedir. Bu arazinin rant kaynağı olarak değerlendirilmek istendiği bilgisi doğru mudur?
Gaziemir`de, Aslan Avcı fabrikası çevresindeki halkın sağlık taraması yapılması düşünülmekte midir?
İlgili firmanın 2007 yılından beri TAEK dahil, Çevre ve Orman Bakanlığı, İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Gaziemir Kaymakamlığı, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi, Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi ile iletişimde olduğu, Firmanın arazisinin taşıdığı tehlike bilinmesine rağmen bilgiler kamu ile paylaşılmadığı ve halk sağlığı açısından tutarlı bir politika yürütülemediği iddiaları doğru mudur?
Nükleer santral bulunmayan ülkemize, alınıp satılması yasak olan bu atıklar nereden gelmiştir. Yetkililerin haberi var mıdır?
Yurda girişi yasak olan bu atık malzemelerin Gaziemir`de bulunması ile ilgili süreç nasıl işlemiştir, ilgili bakanlıklar bu konuda çalışma yürütmekte midirler?
Ülkemizin başka yerlerinde de benzeri nükleer atıklar var mıdır?
Bundan böyle benzer olayların yaşanmaması için neler planlanmaktadır?
EXPO 2020 yarışına "Herkes için Sağlık" temasıyla aday olan kentimizin tanıtımının sürecinin olumsuz etkilenmemesi için, İzmir halkından bu konuda sessiz kalmasını istenebilmiştir.
Yasak olmasına rağmen Nükleer atıkların ülkemize girişini kontrol edemeyen, yasadışı ticaretin kirli oyunlarına ortak olmuş bir anlayışın, kontrolü tamamen yabancı firmanın elinde olan ve tüm riski ülkemize bırakan sözleşmelerle Nükleer Santral kurdurma macerası durdurulmalıdır.
Yetkilileri, bir daha benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemleri almaya ve bu konuda kamuoyunu rahatlatacak açıklamalarda bulunmaya, güvence vermeye çağırıyoruz. Atıkların, gerekli önlemlerin alınarak sağlığımızı tehdit etmeyecek bir alana taşınmasını, halkın sağlığı ile daha fazla oynanmamasını istiyoruz. Bu atıkların ülkemize nasıl girdiğinin açıklanmasını istiyoruz.
Konunun sürekli takipçisi olacağız. Yetkililerin yakasını bırakmayacağız. Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişinin, sağlığımızla oynamaya hakkı yoktur.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur
Nükleer Karşıtı Platform
İzmir Bileşenleri