Odamız, "meslek dalı ile işyeri tehlike sınıfı ilgi tablosu"nda, mesleğimizin de yetkili olması gereken iş kollarının bazılarında (NACE Kodlarına Göre) yer verilmediğini gerekçe göstererek Danıştay‘a dava açtı.

Söz konusu tabloda, tanımların çevre mühendisliği mesleği ile birebir ilişkisi olmasına rağmen meslek ünvanları bölümündeki bazı başlıklarda çevre mühendislerine yer verilmemişti. Bunu dikkate alan odamız yönetim kurulumuz, yaptığı çalışma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı‘na dava açılması kararı aldı.

Hakkımızı aramaya devam ediyoruz

"Mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak" ilkesinden yola çıkan odamız mahkemeye verdiği dava dilekçesinde,söz konusu haksızlığın ortadan kaldırılması için önce yürütmeyi durdurma, ardından da kararın iptali yönünde karar verilmesini istedi. Odamız dava ehliyeti ile ilgili olarak mahkemeye, kanunlarla belirlenmiş; "Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının ortak gereksinmelerini karşılamak, mesleki etkinlikleri kolaylaştırmak, mesleğin genel yararlara uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halkla olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak; kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınaî üretimin artırılmasında, ülkenin sanatsal ve teknik kalkınmasında gerekli gördüğü tüm girişim ve etkinliklerde bulunmak" görevini kullanma hakkı ve zorunluluğu gerekçe gösterildi.

Bozoğlu: "İş cinayetlerine sessiz kalamazdık"

Konuyla ilgili görüş bildiren Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu, iş güvenliği ve işçi sağlığı mevzuatının yetersizliğine vurgu yaparak davanın önemine dikkat çekti. Mevzuattaki eksiklikler nedeniyle birçok kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Bozoğlu, "Meslektaşlarımız maden alanlarında, demir çelik sanayinde, inşaat sektöründe istihdam edilmekte ve çevre mevzuatı kapsamında da faaliyetler yürütüyor. Bu sektörlerde mesleğimiz ne yazık ki tebliğ ile yetkilendirilmemiştir. Daha önce de meslektaşlarımız, Onur Ercan Özakıncı, Burcu Ünal, Serdar Dingil ve Serkan Türkoğlu‘nu bu tip iş cinayetlerine kurban verdik.Bu duruma sessiz kalamazdık, birimlerimizden gelen görüşlerle birlikte çalışmamızı yaparak davamızı açtık. Bu dava biraz da onlar için. Onları her hareketimizle anıyoruz." İfadelerini kullandı. Mahkemenin vereceği karardan umutlu olduğunu da sözlerine ekleyen Yönetim Kurulu Başkanımız Baran Bozoğlu, "Meslektaşlarımızın da bu gibi mesleki konularda fikirlerini bizlerle paylaşması süreci daha sağlıklı yürütmemize ve çevre mühendisliğinin olması gereken noktaya taşınmasına yardımcı olacaklardır" diye konuştu.