Yanlış bir akademi politikası ile her kente bir üniversite ve her üniversiteye tüm akademik bölümlerin açılması sağlanmaktadır. 44 üniversitede Çevre Mühendisliği Bölümü kurulmuştur. Bu üniversitelerin bazılarında laboratuvar dahi bulunmamaktadır. Öte yandan, "çevre mühendisi" olmayan çevre mühendisliği bölümleri bulunmaktadır.

Çevre mühendisliği disiplini gelişmiş ülkelerde çevre sorunlarına karşı en temel disiplin olarak değerlendirilmektedir. Çevre mühendisliğinin akademik yanı güçlendirilmekte ve dolayısıyla çevre teknolojileri geliştirilmektedir.

Ülkemizde ise her alanda olduğu gibi dışa bağımlı çevre teknolojisi yaklaşımı hakim kılınmıştır. Yerli çevre teknolojisinin geliştirilmesi, çevre sorunlarının önlenmesi ve azaltılması güçlü bir akademik yapı olabilir. Çevre mühendisliği bölümlerinde akademisyen yetiştirilmesi bu anlamda oldukça önemlidir.

YÖK tarafından açıklanan kontenjanlarda çevre mühendisi olmaması, ülkemizin çevre teknolojisi alanında gelişmek istemediğinin, çevre sorunlarının dert edilmediğinin göstergesidir.

Tüm Çevre mühendisliği bölümlerine verilen akademik kadro sayıları artırılmalı, kadroların devamlılığı sağlanmalı, bilime, teknolojiye daha fazla bütçe ayrılmalı, akademik gelişmeye imkan sağlanmalıdır.

Saygılarımızla,

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Yönetim Kurulu