TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
‘PLANA GÖRE PROJE DEĞİL PROJEYE GÖRE PLAN

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, Eptisa Mühendislik AB proje sorumlusu Çevre Mühendisi Burcu Aras`ın ziyaretinde, bugüne kadarki projelerde çevrenin dikkate alınmadığını belirterek, ‘Plana göre proje değil projeye göre plan yapılıyor` dedi.

Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından finanse edilen, Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) Yönetmeliği`nin Uygulanması Teknik Yardım Projesini  yürüten Eptisa Mühendislik`ten Çevre Mühendisi Burcu Aras ve proje Grup Lideri Pier Robetto Remitti, ÇMO`yu ziyaret etti. Çalışmalarına üç ay önce başladıklarını belirten Aras, proje gereği paydaşlardan, bakanlıklardan, STK`lardan ve meslek odalarından görüş ve değerlendirmeleri alacaklarını, Odamızı da bu amaçla ziyaret ettiklerini söyledi. ÇMO Başkanı Bozoğlu, Türkiye`de şu ana kadar söz konusu olan projelerde çevrenin ne kadar dikkate alındığını soran  Aras`a, ‘Temel problem ÇED`in öneminin kavranması. Türkiye`de maalesef plana göre proje değil projeye göre plan yapılıyor. Dolayısıyla bizim için planlama yok hükmünde` yanıtını verdi.

Planlama yapmak için verinin önemli olduğunu belirten,  ‘Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz` diyen Bozoğlu,  ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın elinde Türkiye`deki fabrikaların, tesislerin tamamının listesi yok. Sadece kendilerine izin lisan için başvuranların bilgilerine sahipler, bu nedenle kaçan tesisleri yakalayamıyorlar. Sadece izin başvurusunda bulunanlara denetime gidiyorlar. Envanter en büyük eksiklik. Örneğin Ergene Havzası. İyileştirme kararı var ama buradan çıkacak atıkların karakteri, miktarı, türlere göre dağılımına dair kesin veri yok. Çünkü beyan esastır yaklaşımı hakim. Elinizde sağlıklı veri yoksa sağlıklı planlama yapamazsınız` şeklinde konuştu.

ÇMO Başkanı, Burcu Aras`ın, ÇED`in güçlü ve zayıf yönlerini sorması üzerine şöyle konuştu:

‘En güçlü yanı bir yönetmeliği ve bakanlığı olması. Bu konuda çalışan çevre mühendislerinin olması. Türkiye`de 20 yıllık bir geçmişi olan ÇED sayesinde halkın duyarlılığı arttı, bu da önemli. Zayıf yanı ise bir yönetmelik olmasına rağmen sürekli muafiyetler yaratılma çabası. Anayasa Mahkemesi`nin muafiyetleri iptal kararına rağmen Bakanlık bu kararı tanımıyor. Bu hukuk tanımama tavrı nedeniyle de mühendisler, halk, ÇED şirketleri, yönetmeliğe olan inancını yitiriyor. ÇED`in itibarsızlaşmasına neden oluyor bu durum.  Örneğin muafiyetler kapsamında 3. Köprüde de ÇED uygulanmamasına itiraz etmiştik. 

Ayrıca, bir de kredi almak için yapılan uygulamalar var. Firmalar bankalardan, finans kuruluşlarından  kredi alabilmek için İngilizce ve hukuki sorumluluğu olmayan ÇED hazırlatıyor. Böyle olunca ÇED anlamını yitiriyor. Merkezi hükümet ne kadar ciddiyetsiz davranırsa yereldeki bürokratlar da o kadar ciddiyetsiz davranıyor. Bürokratların bilgisiz olması da önemli. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının çevreyle bağlantılı kademelerinde bürokratların, genel müdürlerin, genel müdür yardımcılarının, il müdürlerinin çevre mühendisi formasyonuna sahip olması gerekir. Bir başka konu da denetim ve izleme yetersizliği. 

‘Stratejik Çevresel Değerlendirme hakkında bilginiz var mı, nereden` şeklindeki bir soru üzerine de Bozoğlu, ‘Uluslararası literatürden, meslektaşlarımızla yaptığımız bilgi alışverişlerden, yurtdışı uygulamalardan öğrenebiliyoruz ancak. Çünkü Türkiye`de örneği yok ve  ancak ülkemizin bu konuda alt yapısının olduğunu, planlama mevzuatının eksikliklerle birlikte olduğunu ve SÇD`nin ülkemizde  uygulanabilir olduğunu düşünüyorum`  yanıtını verdi.

MÜSTEŞAR, MÜSTEŞAR YARDIMCISI HATTA BAKAN BİLE EĞİTİM ALMALI

Proje mühendisi Aras`ın, Türkiye`de kimlere SÇD eğitimi verilmesi gerektiği sorusu üzerine ÇMO Başkanı şunları söyledi:

‘Hükümetin bir bakanı elektrik sıkıntımız yok derken bir diğeri kuraklık nedeniyle HES`lerin verimsiz olduğu ve elektrik ithal edeceğiz diyebiliyor. Ciddi bir koordinasyon eksikliği var. Ve tabii bir de bilgi. Bu nedenle bütün üst düzey bürokratlar yani müsteşar, müsteşar yardımcıları,  genel müdürler, genel müdür yardımcıları, çevre firmaları, Çevre Mühendisleri Odası, yerel yöneticiler, belediye başkanları hatta bakanların bile eğitim alması gerekir. Belki kanun yapıcılar, milletvekilleri bile bu eğitimden geçmeli.‘

12.08.2014 00:00
Okunma Sayısı: 910
Fotoğraf Galerisi