TEK BİR AĞACIN KESİLMESİ BİLE DOĞRU DEĞİL
Karayolları Genel Müdürlüğü Yalova‘nın Bursa-Kocaeli yönü geçişlerinin sağlandığı Tonami Meydanı‘nda bir üst geçit yapma kararı alması nedeniyle 180 civarında ağacın kesilmiş olması son derece üzücüdür.
Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve Kent Konseyi Başkanı Şükrü Önder ise buradaki ağaçların kesilmesinin kamu menfaatlerinin üzerinde olmadığını vurgulamışlardır. Tek bir ağacın kesilmesine onay vermemiz olanaksız. Ancak, Yalova Belediye Başkanı, her zaman eleştirdiğimiz uygulamanın dışında hareket etmeli, Yalova halkının görüşü alınmalıydı. Söz konusu bölge bir zorunluluk söz konusuysa, bu Yalova halkına ayrıntısıyla anlatılmalı, halkın, sivil toplum örgütlerinin sürece katılımı sağlanmalı hatta gerekiyorsa referanduma gidilmeliydi.
Son zamanlarda yaptığımız teknik inceleme gezilerinde de görüyoruz ki, ülkemizin neredeyse bütün bölgelerinde gerek hes inşaatları, gerek maden işletmeleri, gerek termik santraller, gerek havalimanı, gerekse ‘çılgın‘ projeler adı altında gerçekleştirilen bir ağaç katliamı söz konusu. Bölgenin ekolojik yapısı araştırılmadan yapılan plana göre proje değil, projeye göre plan yaklaşımı ülkemizde içselleştirilmektedir. Bu nedenle, doğal ve kültürel alanlarımız sınır tanınmadan, hukuk, bilim ve kamu yararı göz ardı edilerek yok edilmektedir.
Ülkemizde yoğun bir kuraklık probleminin yaşandığı, içme suyu kaynaklarının tükendiği, İstanbul gibi Ankara gibi kentlerin başka havzalarda başka kentlerin derelerinden su getirmeye çalıştığı bir dönemde, "kuraklık" sorununun tek nedenini küresel ısınmaya bağlamak kolaycılıktır. Bu kadar geniş bir coğrafyada, bu kadar vahim ağaç, doğa katliamının etkisi yadsınamaz. Sellere neden olan asıl neden burada karşımıza çıkıyor. Eğer yağışın düştüğü yüzey "Çim Alan, Orman veya Park Alanıysa", 100 kg düşen yağışın yaklaşık olarak 75-95 kg arasındaki miktarı toprak altına geçerken, 5-25 kg yüzey akışı olarak derelere ulaşıyor. Diğer taraftan, eğer 100 kg`lık bu yağış "Asfalt ya da Beton Alanlara" düşerse, yağışın sadece 5-30 kg arası toprak altına geçerken, geri kalan 70-95 km`lık miktarı ise yüzey akışına geçerek derelere ulaşıyor. Başka bir ifadeyle, çok büyük bir kısmı yüzey akışına geçerek derelere ulaşmaya çalışan bu yağış sel ve taşkınlara neden oluyor.
Artvin Cerattepe`de, Yırca`da, Alakır`da, Phaselis`te, Tuz Gölü`nde, Çanakkale`de, Kocaelin`de, Manisa`da, Amasra`da, İstanbul‘da, Ankara‘da ve daha birçok yerde yaşanan bu katliamların artık durması gerekiyor.
‘Beş yüz ağaç kestik ama yerine bin ağaç dikeceğiz` yaklaşımından artık vazgeçilmelidir. Yeni dikilecek ağaçların bugün kesilenlerin işlevini yerine getirebilmesi için geçecek süre atlanmamalıdır.