İktidar, yalan ve manüplasyonlarla halkın direnişine dönük saldırılarına bir yenisini daha ekleyerek Taksim Dayanışmasının öznelerini itibarsızlaştırmaya, sürgünlerle baskılarla yıldırmaya çalışıyor. Taksim Dayanışması‘nın sekretaryasını yürüten iki odamızdan biri olan Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi‘nin Başkanı Tayfun Kahraman Gaziantep‘e sürgün edilerek mücadeleden koparılmaya ve mücadeleye gözdağı verilmeye çalışılmıştır. Kahraman, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İstanbul`da sürdürmekte olduğu görevinden ve sürdürdüğü kent hakkı mücadelesinden "Gaziantep‘te 1 ay geçici görevlendirilerek" uzaklaştırılmıştır.

AKP iktidarı 1 aydır Türkiye‘nin her yerinde süren özgürlük mücadelesini türlü yöntemlerle bitirmeye, kendi zalim iktidarlığını garanti altına almak için halkların taleplerini bastırmaya çalışıyor. Ancak halk direniyor; Taksim‘de, Ankara‘da, Antakya‘da, Lice‘de ve daha nice kentte. "Taksim‘in yayalaştırılması" adı altında yürütülen ve hukuka ve bilime aykırı Taksim‘in insansızlaştırılması projesine karşı başlatılan mücadele Gezi Parkı‘ndaki ağaçların sökülmesiyle kitlesel ve yaygın bir direnişe dönüşmüştür.

Taksim projesine karşı 2012 yılının başında başlatılan hukuksal mücadele, 100‘den fazla kurumun bileşeni olduğu Taksim Dayanışmasının kurulmasıyla Gezi Parkı‘na, kışla görünümlü AVM ve rezidans inşası gibi İstanbul‘un kimliğine, doğal ve kültürel değerlerine açık saldırıya dönüşen uygulamalara karşı diğer mücadele biçimleriyle birlikte zenginleşmiştir. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi‘nin sekretaryasında yürütülen mücadele kent hakkı mücadelesinin temel ayaklarından birini oluşturmuştur.

Tayfun Kahraman özelinde somutlaşan anti demokratik uygulamalardan biri olan bu geçici görevlendirmenin altında, iktidarın talan ve rant uygulamalarına muhalefet eden kamu çalışanlarına göz dağı verme niyeti yatmaktadır.

Ancak bilinmelidir ki, halkın taleplerini görmezden gelen iktidar, rantçı ve talancı politikalara karşı kent hakkını savunanların, özgürlük ve insanca yaşam talep edenlerin mücadelesini ne yalan ve karalama kampanyalarıyla, ne polis şiddetiyle, ne de baskı ve yıldırma ve tutuklama politikalarıyla bastıramayacaktır.

Bu sürgün kararı iptal edilmeli, toplumun tümüne dönük baskıcı, otoriter, anti demokratik uygulamalara son verilmelidir. Biz tıpkı Kahraman gibi, bilim ve teknikten aldığımız gücü halkın yararına kullanmaya devam edecek; kentimiz, tarihi ve kültürel değerlerimiz, emeğimiz,  onurumuz ve özgürlüğümüz için mücadele hakkımızı sonuna kadar kullanacağız.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu

02 Temmuz 2013