TMMOBYE BAĞLI ODALARIN ORTAK AÇIKLAMASI:GÜCÜNÜZ HALKI SİNDİRMEYE YETMEYECEK, DEVLET TERÖRÜNÜ DURDURUN, ZORBALIĞA SON VERİN
Polisin uyguladığı vahşet ve zorbalık, kent meydanlarına, revir hizmeti sunan meslek odalarımıza, kahvelere, işyerlerine, evlerin içine dek uzanmış durumda. TMMOB genel merkezinin bulunduğu binanın önüne de onlarca gaz bombası atıldı ve bir TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ayağına isabet eden gaz bombası ile yaralandı. Durum öylesi bir noktaya ulaştı ki, halkın insani yardım ve dayanışma duygularının karşılığı gaz bombaları oluyor. Restoran ve kafeler basılarak, içeride oturanlar dövülüyor, coplanıyor. En demokratik hakkı olan gösteri yapma hakkını kullanan insanlara suçlu muamelesi yapılıyor. Ülkemiz adeta bir gaz cumhuriyetine dönüştürüldü.
Yaşlılar, küçük çocuklar, hamileler dâhil herkes gaz bombalarını soluyor. Görülüyor ki "orantılı güç kullanımı" sözü bir saçmalığı ifade ediyor, iktidarın gözü dönmüş zorba zihniyetini perdelemek için kullanılıyor. Devlet terörünün şimdilik görünen sonucu, İstanbul ve Hatayda iki yurttaşımızın ölümü, Ankarada bir yurttaşımızın beyin ölümü, binlerce gözaltı ve binlerce yaralı olmuştur. AKPnin son dönemde 4+4+4 formülü ile eğitim sistemini bir gecede gericileştirme girişimleri, insanların yaşam biçimlerine ve tercihlerine ait düzenlemeler yapılmaya çalışılması, kaç çocuk yapılacağından 1 Mayısın nasıl kutlanacağına varana kadar hayatın her alanını tek başına şekillendirme isteği halkımızın kaygılarını ve tepkilerini artırmıştır. AKP iktidarının Cumhuriyet değerleri ve laikliğe yönelik sürekli saldırıları ve hakaretler halkın "artık durun" demesine yol açmıştır. AKP iktidarının eğitim, sağlık, ulaşım, enerji, gıda, kent, imar/yapı politikaları bir bütün olarak halka "artık yeter" dedirtmiştir. Halkın itirazının artık sadece "Gezi Parkı" kapsamında olmadığı, yaşamın her alanında var olan dayatmalara karşı olduğu görülmelidir.
Emekten yana bağımsız ve demokratik bir Türkiye mücadelesi, 12 Eylülden sonra en büyük liberal ve gerici saldırıyı bu dönemde yaşamıştır. Bu dönemde yasama organı adeta AKPnin bir komisyonuna dönüştürülmüş, başkanlık sistemi tartışmaları ve yeni anayasa girişimleri, bir diktatörlük inşaa etme noktasına kadar vardırılmıştır. AKP ve lideri yaşadığımız çağın benzer diktatörlüklerinin tüm özelliklerini politikalarında bire bir barındırmaktadır. Mecliste gece yarıları toplumsal denetim ve tartışma mekanizmalarından kaçırılarak yasal düzenleme yapmayı alışkanlık haline getiren AKP, mevcut sayısal gücünü toplumu kuralsızca yeniden şekillendirmek için kullanmaktadır. AKP iktidarı meslek alanlarımızı ilgilendiren birçok düzenlemeyi mühendis, mimar ve şehir plancılarını yok sayarak hayata geçirmiştir. Bugün kendisine biat etmeyen tüm demokratik kitle örgütleri gibi TMMOB örgütlülüğü de ağır saldırı altındadır.
En ufak itiraza karşı siyasal güç kullanmayı alışkanlık haline getiren AKP, kendisinin yandaşı haline getirdiği kolluk gücü ile günlerdir yaşam alanlarımıza gaz bombaları yağdırmaktadır. Yaşamına yitiren ve yaralananların tam sayısının bile belirlenemediği bu vahşeti toplum vicdanı ve tarihin belleği unutmayacaktır. Yurttaşların can güvenliği bizzat kendilerini korumakla görevlendirilenler tarafından tehdit edilmektedir. AKP lideri kendisine oy verenleri sokağa dökme tehdidi ile gelişen toplumsal muhalefeti bastırmak istemektedir.
Ne yazık ki sergilenen bu açık hukuksuzluğa karşı ne savcılar harekete geçmiş, ne de "milyonlarca yandaşını" sokağa dökmekle tehdit eden AKP liderinin üslubunda en ufak bir değişiklik olmamıştır. AKPnin, toplumun birçok kesimi tarafından geliştirilen eylemlerde sağduyusunu yitirdiği ve polise verdiği talimatlarla ülkemizi kaosa sürüklediği ortadadır. Ülkesini Ortadoğuda savaşın eşiğine getiren ve kendi halkını acımasızca gaz bombasına boğan AKP sözcülerinin tahripkâr üslubuna karşı tüm halkımızı sağduyulu davranmaya ve yaşam alanlarımızı korumak için direnmeye çağırıyoruz.
İktidar olanaklarına tutunan AKPnin gücü, halkı biber gazı ile sindirmeye yetmeyecektir. Biz TMMOBye bağlı bütün Odalar olarak iktidarın bu terör ve zorbalığını kınıyor, protesto ediyor ve halkımızla birlikte artık durun, bu zorbalığı durdurun diyoruz. İktidarı ve emniyet yetkilerini, halkımıza karşı geliştirilen acımasızca saldırılara son vermeye çağırıyoruz.
Unutulmamalıdır ki "Hiçbir iktidar halkına düşman olamaz. İktidar halka düşman olursa, halk iktidara direnir."
Bilgisayar Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gölay Şakiroğulları
Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş
Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Zararsız
Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın
Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Petek Ataman
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ertuğrul Candaş
İç Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Tümer
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç
Jeofizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şevket Demirbaş
Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dündar Çağlan
Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besleme
Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Torun
Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar
Metalurji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tunçay Şulan
Meteoroloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Erduran
Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Muhcu
Petrol Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kul
Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Çulcuoğlu
Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necati Uyar
Tekstil Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Melike Anıl Bingöl
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Turhan Tuncer