Türkiyenin dört bir tarafından İkizdereye destek: İş makinelerini derhal geri çekin
44 tabip odası, Türkiye Ormancılar Derneği ve Çevre Mühendisleri Odası: Vadiye giren iş makinelerinin geri çekilmesini, İşkencedere Vadisi‘nde taş ocağı kurulmasından vazgeçilmesini istiyoruz.
Rize İkizdere‘deki İşkencedere Vadisi‘nde Cengiz İnşaat için kurulmak istenen taş ocağına karşı direnen yurttaşların direnişi sürüyor. İki gündür iş makinelerinin çalışmasına izin vermeyen halkın nöbet çadırındaki bekleyişi sürerken, Türkiye‘nin dört bir yanından destek açıklamaları da geliyor.
44 tabip odası tarafından yapılan açıklamada, doğa harikası İşkencedere Vadisi‘nde iki taş ocağı birden kurmak isteyen inşaat firmasının yaşam savunucularının direnişine rağmen çok sayıda ağacı keserek bölgede büyük oranda ekolojik yıkıma neden olduğu vurgulandı. Buna karşı çıkan yöre halkının ise gözaltına alındığı, üzerlerine göz yaşartıcı gaz sıkıldığı ve sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettikleri gerekçesiyle para cezası uygulandığı belirtildi.
Yöre halkının anayasal haklarını kullandıkları belirtilen açıklamada şunlar söylendi: "Bugün İkizdere‘de olanlar; bu zor pandemi günlerinde insanımız can derdindeyken, ülkemizin her tarafında sürdürülen, para uğruna çevre talanı ve yıkımı projelerinin tipik bir örneğidir. Türk Tabipleri Birliği olarak; yaşam alanlarını ve yüzyıllardır bölgede hüküm süren yabanıl hayatı, her türlü baskıya direnerek savunmak için nöbet tutan İkizdereliler ile dayanışma içindeyiz. Vadiye giren iş makinelerinin derhal geri çekilmesini, İşkencedere Vadisi‘nde taş ocağı kurulmasından vazgeçilmesini ve bölge halkına pandemi kısıtlamalarını ihlal ettikleri gerekçesiyle uygulanan tüm cezaların iptal edilmesini istiyoruz."
TÜRKİYE ORMANCILAR DERNEĞİ: DOĞA DÜŞMANI PROJE DERHAL İPTAL EDİLSİN!
Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) İkizdere‘de yaşananların ülkenin doğal varlıklarının acımasız talanına örnek olduğunu dile getirerek projenin derhal iptal edilmesini istedi.
TOD İkizdere‘de yaşananlarla ilgili yaptığı yazılı açıklamada son yıllarda ekonominin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörünü ucuz hammadde ile beslemek için mıcır ve kum elde etmek amacıyla açılan taş ocaklarının sayısı hızla arttığına dikkat çekti.
Yer seçiminde kamulaştırma bedeli ödememek için genellikle ormanlık alanlar ya da dere yataklarının tercih edildiğine işaret eden TOD, "Bu tercih nedeniyle kamu kurumları ve şirketlerin ekonomik maliyeti bir miktar düşse bile, bu uygulamanın ekolojik ve sosyal maliyeti çok yüksek olmaktadır. Bu tür uygulamalar ülkemizin doğal varlıklarının nasıl bir talana maruz bırakıldığı ve olağanüstü doğal varlıkların nasıl değersizleştirildiğinin en açık kanıtıdır" dedi.
ŞİMDİDEN BÖLGEDE SEL VE HEYELAN RİSKİ ARTTI
İkizdere Cevizlik köyü yakınlarındaki taş ocağının tamamen yanlış bir yerde planlandığını dile getiren TOD açıklamasında şu görüşlere yer verildi; "Böylesine dik, sarp ve ormanlarla kaplı, köy yerleşimlerinin ortasında ve tarım alanlarına neredeyse bitişik bir alanda taş ocağı işletmesi açılmasının daha başlamadan çeşitli çatışmalara yol açtığı bilinmektedir. Öte yandan yöre insanını etkileyecek, mevcut yaşam birliklerini ve habitatları tamamen yok ederek kayalığa dönüştürecek bir faaliyet için "ÇED gerekli değildir" kararı verilmesi de ayrı bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır". Şimdiden bölgede sel riskinin arttığını ve derelerden akan suyun kalitesinin erozyon nedeniyle bozulduğunu kaydeden TOD, "gelecekte yaşanması olası sel ve heyelanlara karşı yetkilileri uyarıyor ve acilen ocak faaliyetlerinin sonlandırılması ve devam eden dava süreçlerinin tamamlanması gerektiğine inanıyoruz" uyarısında bulundu. İkizdere ile ilgili hazırlanan raporunda paylaşıldığı TOD açıklamasında projeyi doğa düşmanı olarak niteleyerek derhal iptal edilmesi gerektiğini dile getirildi.
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI: İKİZDERE‘DEKİ YIKIM ENGELLENMEZSE KANAL İSTANBUL ADIMLARI SIKLAŞACAK
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası da bir basın açıklamasıyla İkizdere‘de direnen halka destek verdi. Açıklamada, İkizdere olduğu gibi doğanın ve emeğin düşmanı pek çok projeye izin almak için yazılan ÇED Raporlarının, projelerin çevresel etkilerinin boyutlarını olduğundan çok daha düşük gösterdiği, oluşacak etkilere karşı önlem olarak yetersiz taahhütler içerdiği belirtildi.
Açıklamada, iktidarın "kalkınma, ekonomik büyüme" propagandalarıyla, İkizdere‘den, Mersin Akkuyu‘ya, Hasan Keyf‘ten, Ergene Havzasına, Hewsel‘den Kanal İstanbul‘a kadar ülkenin dört bir yanında rant ve yıkım projeleriyle kendisine yakın Cengiz Holding gibi sermaye gruplarını zenginleştirirken halkın geleceğini ve ekolojik yaşamı yok ettiği vurgulandı.
Açıklamada şunlar söylendi: Rize‘nin Pazar İlçesinin Haçapit Köyünde yapılan ve büyük ekolojik yıkıma neden olan taş ocağı engellenemediği için bugün İkizdere‘de benzer bir yıkımı yapma gücünü kendinde bulan iktidar ve sermaye, yarın İkizdere‘den aldığı güçle Kanal İstanbul ve başka büyük yıkım projelerini hayata geçirmek için attığı adımları sıklaştıracaktır. Çevre Mühendisleri Odası olarak başta İkizdere mücadelesinin en önünde yer alan kadınlar olmak üzere tüm mücadele edenleri selamlıyor, tüm yurdu bu mücadeleye sahip çıkıp; büyütmeye çağırıyoruz. Bizler bir kez daha ilan ediyoruz ki tüm mesleki birikim ve becerilerimizle emeğin, bilimin, doğanın ve İkizdere halkının yanında; iktidarın yıkım politikalarının ve sermayenin nemalandığı rantın tam karşısındayız! (HABER MERKEZİ)
Habere ulaşmak için tıklayınız.