TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
VALİDEBAĞ KORUSU`NU SAVUNMAYA DEVAM EDEĞİZ

 

Basına ve Kamuoyuna

AKP`nin kadroları 1994 yılında yerel yönetimlerde, 2002 yılında ise hükümet oldukları andan itibaren ülkemizde ranta dayalı ekonomi egemen kılınmıştır.

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet ilişkileri ranta dayalı ekonominin ne tür ilişkilere dayalı yürüdüğünü göstermiştir.

Dünyada terk edilmekte olan neoliberal ekonomik politikaların 21. yüzyılda en acımasız uygulayıcılarından olan AKP, ülkemizde diktatörlüğünü ilan edecek bir yasal düzenleme ile ülke genel seçimlere hazırlanıyor.

Bu süreçte artık yargının dahi büyük oranda teslim alındığı bir ortamda tüm olanaklarımızla meslek odaları, vatandaşlar ve Demokratik kitle örgütlerimizle, aklın ve bilimin rehberliğinde tüm baskılara rağmen, yaşamı ve geleceği savunmaya devam edeceğiz.

Bugün yaşamı ve gelecek savunmasında Validebağ Korusunun geleceği için duyduğumuz kaygıları, bu kaygılar çerçevesinde yaptığımız tespitleri paylaşmak ve verdiğimiz ortak mücadelede bir kazanımızı paylaşmak için buradayız.

Validebağ Korusu Deresini incelediğimizde atıksuyun kaynak noktasına doğru yaklaşıldığında kirletici konsantrasyonlarının artmakta olduğu; çökelebilir katı maddelerin atıksuyu taşıyan kanalette, kanalet boyunca ve koru içindeki derede, yatak boyunca çöktüğü görülmüştür.

Koru içindeki dere güzergahı boyunca bitki örtüsünün fazlalığı dikkat çekmektedir. Dere, hem koru içerisinde bulunan bitkiler için besin kaynağı hem de koru içinde yaşayan hayvanlar -özellikle kuşlar- için içme suyu kaynağı olarak kullanıldığından çok önemlidir. Kirletici girişinin önlenmemesi durumunda, dere ortamında anaerobik mikroorganizmalar gelişecek, bu durum dereyi canlı yaşamını tehdit eden bir ortama dönüştürecektir. Dereyi içme suyu kaynağı olarak kullanan canlılar ise bu ekolojik ortamdan ya uzaklaşacak ya da yok olacaklardır.

Dereye karışan çimento ve agrega atıkları, derede ve kanalette çökmelere neden olmaktadır. Zamanla katılaşan bu kirleticiler, dereyi geri dönüşü olmayan bir duruma götürmektedir.

Dereye atıksuların hiçbir önlem alınmadan deşarj edildiği, analiz sonuçları ve yerinde yapılan tespitle anlaşılmaktadır. Atıksuları kanala bağlamak yerine, yüzlerce konut arasından geçirerek dereye verilmesi, Yüzeysel Su Kalitesi Yönetim Yönetmeliği`nin "Yüzeysel suların biyolojik, fiziko-kimyasal ve kimyasal açıdan kalitelerinin korunması maksadıyla her türlü atık ve artık, mevcut su kalite durumunu ve ekolojisini bozacak şekilde alıcı su ortamına bırakılamaz" maddesine aykırıdır.

Validebağ Korusuna yönelik rant saldırıları artmakta, dava süreçleri devam etmektedir.

Danıştay 6. Dairesi, İstanbul      Büyükşehir      Belediye      Başkanlığınca 18.04.2008 gün ve 829 sayılı meclis kararı ile kabul edilerek 14.06.2008 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı‘nca onan ve Üsküdar Belediye Başkanlığının itirazı üzerine plan üzerinde yapılan değişikliklerle 20.03.2009 tarihinde onanarak tekrar askıya çıkarılan,  "1/5000 ölçekli Validebağ Korusu 1. Derece doğal Sit Alanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve eklerinin yürütülmesinin durdurulması ve iptali amacıyla 14.07.2009 tarihinde açmış olduğumuz davada İstanbul 3. İdare Mahkemesince 21.10.2011 tarihinde E:2009/1207, K:2011/1436 sayılı  "idari işlemin iptali" şeklindeki karara İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına karar vermiştir.

Danıştay 6. Dairesinin 16.12.2014 tarihinde oy birliği ile aldığı E:2012/216, K:2014/8792 nolu karara esas davamızda;

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı`nca hazırlanan,  1/5000 ölçekli Validebağ Korusu 1, Derece doğal Sit Alanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve ekleri 14.11.2003 tarih ve 1038 sayılı istanbul Büyükşehir Belediye Meclis kararı ile uygun bulunarak ilgili Koruma Kuruluna gönderilmiş, İlgili Koruma Kurulu, 11 12.2007 gün 641 sayılı kararı ile düzeltmelerle uygun bularak onanmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanlığına gönderilmiştir. 18.04.2008 gün ve 829 sayı ile Büyükşehir Belediye Meclisince kabul edilmiş ve 14.06.2008 tarihinde Büyükşehir Belediye Başkanı‘nca onanarak askıya çıkarılmıştır. Oy birliği ile onaylanan bu planlara Üsküdar Belediye Başkanlığı askı süresinde itiraz etmiştir.

Üsküdar Belediye Başkanlığı itirazında;

1-          "plan onama sınırının 1. derece doğal sit alanı sınırına çekilerek ;plan tasdik sınırı dışına alınan bu alanlarda meri 1/1000 ölçekli uygulama imar planı hükümleri geçerlidir ve istikamet yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama imar planından alınmak şartı ile ilçe belediyesince ve ilgili K.T.V.K. Kurulu‘nca onaylanacak avan projeye göre 1/5000 ölçekli nazım imar planı üzerinden yapılacaktır" notunun eklenmesini,

2-          Plan notlarının genel hükümler bölümüne ait 2. maddesinin "1/5000 Ölçekli koruma amaçlı nazım imar planında çizilen çeşitli arazi kullanım kararlarına ait sınırlar şematik olarak gösterildiğinden bu plan üzerinden plan mikyası île ölçü alınamaz, yer tespiti ve uygulama yapılamaz, fonksiyonel sınırlar ve detaylar 1/1000 ölçekli imar uygulama planında gösterilecektir" notunun iptalini, talep etmiştir.

Bu talepler 21.11.2008 gün ve 2723 sayılı Meclis komisyonu kararı ile ilgili Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘na iletilmiş, ilgili Kurulca 13.01,2009 gün ve 1374 sayı ile kabul edilen bu plan değişikliği Büyükşehir Belediye Başkanlığı‘nca da 20.03.2009 tarihinde onanarak, 22.04.2009 tarihinde askıya çıkarılmıştır.

Söz konusu idari işlem bîr nazım imar planı tadilatıdır. Plan tadilatı yapılırken uyulması gereken esasları belirleyen Plan Yapılması ve Değişikliklerine Ait Yönetmeliğin 21 inci maddesinde "İmar planında bulunan sosyal ve teknik altyapının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri zorunluluk olmadıkça yapılamaz" hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, Koruma amaçlı imar planı yapılırken Sit sınırlarına birebir uyulması zorunlu olmadığı gibi, 26.07.2005 gün ve 25887 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Koruma Amaçlı imar Planları ve Çevre Düzenleme Projelerinin Hazırlanmasına İlişkin Yönetmeliğin 6 inci maddesinin e bendinde "koruma amaçlı imar planlarının varsa etkileşim ve geçiş alanları da göz önünde bulundurularak hazırlanması esastır" derken koruma alanlarının tespitinde korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının korunması, çevre ile uyumlarının muhafazası ve sürdürülmesi için yeterli koruma alanına sahip olmalarının dikkate alınacağı hükmü yer almaktadır.

Yine, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun 19.04.1996 gün ve 420
sayılı "Planlama Sırasında Etkileme Geçiş Alanı Olarak Göz Önüne Alınması
Gerekli Görülen Alanlara ilişkin Esaslara ilişkin Esaslar" başlıklı ilke kararında

"Koruma amaçlı imar planlan yapımı sırasında sit bölgeleri ile bütünlük gösteren yoğunluk ve yerleşme düzeninin sit bölgeleri ile uyum içinde oluşması ve gelişmesi öngörülen sit alanını bütünleyen alanlardan; daha önce sit alanı sınırında iken sit dışına çıkarılmış, sit bölgeleri arasında kalmış sitleri doğrudan etkileyen, kurul denetimine alınamayan alanların planlama sırasında etkileme ve geçiş olarak plan sınırları içerisine alınmasına karar.... " verileceğini öngörmektedir.

Plan onama sının dışına çıkarılan alan yürürlükteki 1/1000 ölçekli uygulama planında da park alanı olarak görünmektedir.

Mevzuat hükümlerinden de açıkça anlaşılacağı gibi koruma amaçlı planlar yapılırken sit sınırlarına uyma zorunluluğu yok iken, Üsküdar Belediye Başkanlığının itirazı geçersiz itirazı esas alınarak planda tadil yapılmıştır.

Plan notlarının genel hükümlerdeki 2 inci maddesinde yer alan " 1/5000 ölçekli
koruma amaçlı nazım imar planında çizilen çeşitli arazi kullanım kararlarına ait
sınırlar şematik olarak gösterildiğinden bu plan üzerinden plan mikyası ile ölçü
alınamaz, yer tespiti ve uygulama yapılamaz, fonksiyonel sınırlar ve detaylar 1/1000
ölçekli imar uygulama planında gösterilecektir" notu yürürlükten kaldırılırken, plan
notlarına 16 inci madde eklenerek "İstikamet meri 1/1000 ölçekli uygulama imar planından alınmak şartıyla ilçe belediyesince ve ilgili K.T.V.K. Kurulu‘nca onaylanacak avan projeye göre 1/5000 ölçekli nazım imar planı üzerinden uygulama yapılacaktır‘ şeklinde verilen hüküm ise, imar hukukunun özüne aykırı bir plan notu idi.

Bu not ile 1/1000 uygulama imar plan kademesi yok sayılmıştır. 1/5000 nazım imar planındaki fonksiyonel sınırlar şematiktir. Uygulamaya yönelik tüm detaylar ölçek itibariyle gösterilemeyecek niteliktedir. 1/5000 nazım imar planı, uygulama planlarını yönlendiren uygulama etaplarını belirleyen planlardır.

1/1000 uygulama imar planları ise yapılaşmaya ilişkin tüm bilgi ve ayrıntılarını gösteren planlardır.

Plan notlarındaki Uygulama hükümlerinin 14 üncü maddesinde ise ‘planlama alanında yer alan 1/5000 ölçekli planda gösterilmeyen yapılar 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı onanmasından sonra uygulamaya yönelik yapılacak işlemler doğrultusunda tasfiye edilecektir" yine 15 inci maddenin 4. paragrafında "amenajrnan-sivil kültür planında önerilen gölet ve mutlak koruma zonu 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planında gösterilecektir denmiştir

Plan notlarının uygulama hükümlerinin 16 inci Maddesinde ,"1/5000 nazım imar planı üzerinden uygulama yapılacaktır‘ şartı getirilirken,14 üncü ve 15 inci maddelerde

"1/‘1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planından işlemler yapılacaktır" denmektedir. Yargılama konusu idari işlemin plan notları çelişkilidir.

Tüm bu gerekçelerle açmış olduğumuz davada; İstanbul 3. İdare Mahkemesi 21.10.2011 tarihinde " 1/5000 ölçekli Validebağ Korusu 1. Derece Doğal Sit Alanı ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar planı ve eklerinin; koruma planı ile bütünlük sağlayan ve park olarak düzenlenen dava konusu parselin plan onama sınırları dışarısına çıkarılarak, Validebağ Korusu ve çevresinin doğal değerlerinin korunması amacıyla bağdaşmadığı, iş bu nedenle koruma mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı sonucuna varılmıştır." şeklindeki kararı oy birliği ile almış ve  "idari işlemin iptaline" karar vermiştir.

İdarenin yapmış olduğu itirazı değerlendiren Danıştay 6. Dairesi ise 16.12.2014 tarihinde yine oy birliği ile anılan kararın "ONANMASINA" karar vermiştir.

Validebağ Korusunu bir bütün olarak incelediğimizde Koru`nun üzerinde diğer yaşam alanlarımızın üzerinde olduğu gibi bir oyun oynandığı görülmektedir. Ekolojik yaşam alanlarının, sermayenin keyfi davranışlarına bırakılması ve bu durumu yönetmelikleri uygulayıcıların görmezden gelmeleri kabul edilebilir bir durum değildir.

Korumuzu, doğamızı, yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.

Saygılarımızla,

 

 

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Şubesi

Validebağ Gönüllüleri

 

 

 

 

 

25.02.2015 00:00
Okunma Sayısı: 460
Fotoğraf Galerisi