SEÇİM SONUÇLARINI DEĞERLENDİREN UZMANLAR: 
Yağma ve talan devam edecek Mimarlar, çevre mühendisleri ve şehir plancıları yerel seçim sonuçlarının önümüzdeki beş yıl için kentlerin kaderini çizeceğini belirterek, AKP hükümeti ile birlikte yağma ve talanın devam edeceği yorumunda bulundu gündemine oturan 30 Mart 1 yerel seçimlerinin sonuçlan önümüzdeki w beş yıl için kentlerin de kaderini çizecek. 
AKP, gündeme getirdiği tartışmalı kent projelerine rağmen pek çok ilde seçim zaferi kazandı. Meslek odaları yerel seçim sonuçlarının kent ue çevreye nasıl yansıyacağını değerlendirdi: Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Necati Uyan Şu anda çok sayıda proje Ankara, İstanbul ve İzmir için dile getirilmiş durumda. İstanbul açısından 3. Havalimanı,Kanal İstanbul, kuzeye kurulacak yeni kent projesi plan kararlarına aykırı ve son derece yanlış. 
Ankara‘da 2011 seçimlerinden önce Başbakan‘ın açıkladığı 500 bin kişilik güney kent projesi gündeme gelmişti. Gölbaşı havzasını ortadan kaldıracak bu projenin planlarına yürütmeyi durdurma ve iptal kararları aldırdık. Israrla bu projelere devam edebilirler. Çünkü toprak rann üzerinden gündeme getirilen bu projeler ciddi bir sermaye oluşumunu sağlıyor, bu nedenle bu projelerde ısrarcı olacaklardır. Kuşkusuz kent topraklarındaki planlı müdahalenin pek çoğu rant oluşumuna neden oluyor. 
Ancak bu ranün yanlış yerde oluşturulması geleceği tehlikeye atıyor. İstanbul için kuzeydeki, Ankara için güneydeki yığılmalar bu açıdan tehlikeli. 
İzmir açısından AKP tarafından gündeme getirilen Körfez Geçişi gibi bir proje zorlama bir kararla dayatılıyor. Yapılacak projeksiyonla yolların 40 yıl sonra yetmeyeceğini gösteren veriler varken bu günden Körfez Geçişi gibi bir proje gündeme getiriliyor. İzmir‘de AKP kazanmadı, ancak bu proje merkezi idare tarafından gündeme getirilebilir. 
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu: Türkiye‘de AKP‘nin yönetimde olduğu belediyelerde altyapı ve çevre hizmetlerine yeterince yaürım yapılmadığını, hatta bu yönetimlerde ciddi bir geriye gidiş olduğunu görüyoruz. Altyapı hizmetleri olarak içme suyu ve arıtma tesislerine baktığınızda nüfusun yüzde 53‘ünün içme suyunu arıtmadan içtiğini görüyoruz. AKP‘li belediyelerin hakim olduğu ilçelere baktığımızda kanalizasyon sistemlerinin, artıma tesislerinin olmadığını görüyoruz. AKP‘li belediyeler çevre sorunlarını çözmek adına sadece göz boyayan çalışmalar yapıyor. Bu sorunların bu şekilde devam edecek. 
Kentlere dair planlama süreçlerine baküğımızda, plana dayalı proje değil, projeyi yapacak firmanın talepleri doğrultusunda planlama çalışması yapıldığını görüyoruz. 
Bu da kentler içerisindeki yeşil alanların azalmasına, çevre sorunlarunun artmasına neden olmuştu. Bu dönemde de bu hukuksuzlukları savunan AKP‘li belediyelerin yönetimlerde yine yer aldığını görüyoruz. 
Örneğin, onlarca HES yapılan Alakır‘ın bulunduğu, ve sit alanı Phaselis‘in imara açıldığı Antalya‘dan çıkan sonuç, bu çevre kirliliğini, suların ticarileşmesini savunan akımın daha fazla oy aldığını gösteriyor. 
Karadeniz bölgesinde de böyle bir durum var. Yine Ankara‘da Atatürk Orman Çiftliği için endişemiz var, Melih Gökçek‘in ben yaptım oldu yaklaşımını devam ettirdiğini görüyoruz. 
Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcıı: Kent, çevre, kültür suçlan, yolsuzluk ve usulsüzlükler yaygın bir şekilde bu dönemde tartışılıp değerlendirildi. İktidar, seçimi almak suretiyle bu suçlardan kurtulabileceği gibi algı yaratmak istedi. Geçmişte alınan yağma ve talan kararlarının hayata geçirilmesi ve bundan sonra bu kapsamda yeni kararların alınması söz konusu. AKP çevre ve kent değerleri üzerinden yağmaya dayanan bir ekonomik sistemin hem yöneticisi hem de parçası haline geldi. AKP kendi yarattığı talana, ranta dayalı ekonomik sistem nedeniyle varığını sürdürmek için bu politikaları sürdürecek. Bu uygulamaları geçrekleştirmediği zaman iktidardaki varlığını sürdürmesi mümkün değil. 
Ankara ve İstanbul‘da büyük kentsel dönüşüm ve altyapı projeleri kent suçu niteliğinde. Yargının bu projeler için yürütmeyi durdurma ve iptal kararları var. 
Buna rağmen Başbakan, yargıyı dinlemeyeceğini, projeleri tamamlayacağını duyuruyor. Yargı kararını yerine getirmeyen kamu yöneticileri hakkında yaptığımız suç duyuruları sonucunda ise hükümetin içişleri Bakanı izin vermediği için soruşturmalar açılmadı. İstanbul‘daki 3. Havalimanı, 3.Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu, Ankara‘daki Atatürk Orman Çiftliği ile pek çok sayıda proje için hükümetin çalışmaları sürecek. Ancak meslek örgütleri, sivil demokratik kuruluşlar, toplumsal muhalefet çevreleri olarak, hükümetin kent suçlarına karşı demokratik tepkimizi yine gündeme getireceğiz. 27 Mayıs‘ta Gezi Parkı‘na müdahale ile başlayan Haziran direnişi bu anlamda bir milat oluşturuyor.