YEŞİLE HASTAYIM YALAN, İSTANBUL ORMANLARI TALANSÖZCÜ GAZETESİ)
Başbakan Erdoğan "Çevrecinin daniskasıyım, yeşilin hastasıyım" diyor ama icraatları tam aksini söylüyor. îktidann projeleri için talan edilen İstanbulun tek yeşil kuşağı, kuzey ormanlarında ağaçlar acımadan kesiliyor. İsyan büyük.
AKPnin çılgın projeleri İstanbulun son ormanlarını da yok etti
Acımadan kesiyorlar
Megakentin son yeşil bölgesindeki ağaç katliamı artarak sürüyor. Sadece ağaçlar kesilmedi. Canlılar öldü, göletler dolduruldu, köylüler perişan oldu.
Geçtiğimiz hafta gazeteyi, tanımadığım bir bey aradı. Sesi telaşlıydı... Özel bir şirkette müdür olduğunu, yıllarca doğa sporlarıyla ilgilendiğini söyledi. 3üncü Köprü, yeni yapılacak havalimanın, Başbakan Erdoğanın Yenişehir Projesinin içinden geçtiği ve binlerce ağacın katledildiği Kuzey Ormanlarında yıllarca kamp yaptıklarını anlattı. Şimdiyse bırakın kamp yapmayı, hafriyat tozundan nefes alınamadığından yakındı. "Ne olur bir şeyler yapalım. Orman göz göre göre yok oluyor. Ekolojik denge altüst olmuş. Çeşit çeşit sincap ve yılanın yaşadığı, doğal göllerin, sazlıkların bulunduğu eski taş ocağı bölgeleri adeta işgal edilmişçesine tahrip ediliyor" dedi. Türkiyenin en büyük özel şirketlerinden birinde müdürlük yapan bu bey, olayın sadece 3üncü Köprü ve bağlantı yollarıyla sınırlı kalmadığım belirtip, bölgede her geçen gün artan bir doğa katliamına tanıklık etmemiz için bizi 4x4 arazi araçlarıyla Kuzey Ormanlarının Avrupa Yakasındaki tahribatım birlikte gözlemlemeye davet etti.
Sadece 4x4ler girebiliyor
Arazi araçlarıyla gezilebilen Kuzey Ormanlarının Avrupa yakasındaki başlangıcında 4 çekerli ciplerle Kemerburgaza doğru yola koyulduk. Rotamız Eyüp îlçesine bağlı Çiftalan Bölgesiydi. Yol boyunca bize, bölgeyi iyi tanıyan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi olan Hasan Fazıl Afacan eşlik etti. Kemerburgazdan soma Çiftalan tabelası takip edildiğinde doğruca 3üncü Köprü bağlantı yolarının kazıldığı bölgeye varılıyor.
Orman adeta yarılmış
Burada sizi hafriyat kamyonları ve katledilmiş binlerce ağacın yerine açılan metrelerce genişlikte ve uzunluktaki çıplak alan, katledilen ağaçların yeşili yerine sapsarı bir toprak karşılıyor. Orman adeta yarılmış. Fotoğraf çektiğimiz sırada şantiye şefi olduğunu söyleyen bir işçi, bölgeye girmenin yasak olduğunu anlatıyor. Ancak etrafta girilmez tabelası görmediğimizi belirtip yolumuza devam ediyoruz. Eski kömür ocaklarının oluşturduğu çukurların zamanla doğal göle ve sazlığa dönüştüğü bölgelerin, köprü yollarından çıkan kamyon kamyon hafriyatla doldurulduğunu görüyoruz. Bu sırada Hasan Afacan, "Burası göçmen kuşların güzergahıydı. Bu gölet ye sazlıklarda mola veriyorlardı. Binbir çeşit hayvan yaşıyordu. Katliam sadece ağaçlara olmadı. Canlı yaşamı da yok edildi" dedi.
Atatürk ağaç kesmemek için köşkün yerini değiştirmişti
BU projeden dert yanan Odayeri Köylülerinden biri de Nuri Aslan... 76 yaşındaki emekli öğretmen, Atatürk dönemini hatırlatıp, "Atamız ağaç için köşkü geriye çektirmiş. İslamda da ağaç kesmek doğru değil. Ben bunların dinde samimi olduklarım görmedim" diye sitem ediyor AKPye.
Hayvancılığı bitirdiler!
Çiftalana komşu olan Odayeri Köyüne gidinceye kadar kesilen ağaçlar sonucu açılan geniş alanların dar bir çizgiden ibaret olmadığını gördük. 150-200 metre genişlikteki bu güzergahın ucu bucağı yoktu. Dağ bayır, toz toprak içinde geçtiğimiz yolların ardından Odayeri Köyündeki kahvede köylülerle konuştuk. Şimdiden çalışmalar nedeniyle hayvancılıkla geçinen köyde geçim kaynağının durduğunu söylediler. Bunun nedeni ise doğal göletlerin hafriyatla doldurularak hayvanların su içme alanlarının kalmaması.
İki milyon ağaç kesildi
Odayeri Köyünden çıkıp biraz ileride kesilen ağaç kütüklerinin oluşturduğu metrelerce uzunluktaki istiflere götürüyor Hasan Afacan bizi. İşte burası sözün bittiği yer. Hafif eğimli arazide odun istifleri sağlı sollu aşağıya doğru yolun sonuna kadar uzanıyor. Daha birkaç ay önce her biri akciğerlerimiz olan bu ağaçlar, şimdi birer odun olarak istiflenmiş ve kullanılmayı bekliyor. İçimizin cız ettiği bu manzara karşısında ilerliyoruz. Hasan Afacan burada en az 2 milyon ağacm katledildiğini iddia ediyor yığınlara bakarken...
Orman işgal altında
Odunyeri Köyünden soma Ağaçlı Köyüne doğru yol alıyoruz. Karadeniz kıyısında konuşlanacak. Yenişehir olarak adlandırılan ve 1 milyon insanın yaşayacağı şekilde planlanan kent projesinde gökdelenler, yat limanları, olimpiyat stadyumu gibi alanlar bulunacak. İşte bu alanlardan biri de şu anda İstanbuldan gelen hafriyatların boşaltıldığı yer olarak kullanılan ancak gelecekte nasıl yapılaşma göreceğimizi henüz bilmediğimiz deniz manzaralı bölgedeyiz. Hafriyatçılardan biri, "Yenişehir buranın paralelinde kurulacak. Herhalde 5 yıl soma da buralar dolar" diyor. Neresinden bakarsanız bakın Kuzey Ormanları adeta işgal altında. Tüm bu projeler bittiğinde, yeni yaşam alanlarıyla birlikte İstanbulun son ormanlarının da yok olacağım tahmin etmek için uzman olmaya gerek yok. Ama yine de hava kararmaya başlayınca bölgeden ayrılırken konunun uzmanlarım aradım.
Özel projelerin yeri hazırlanmış
Şehir Plancıları Odası Yönetim Kurulundan Çare Olgun Çalışkan, "Kuzey Ormanlarında bağlantı yollunun dışında 300-400 metre genişliğinde açık alanlar var. Buralar muhtemelen özel projeler için açılmış. Bölgeye 10 milyon kişinin geleceği düşünülürse, ne orman ne de su havzalarının ömrü uzun olmayacak" dedi.
Arsaları firmalar kaptı
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu ise, "Henüz yol geçecek arsalar kamulaştırılmadı. Bu arsaları bazı büyük firmalar şimdiden kaptı. Projeler bittiğinde arsa fiyatları katlanacağı için devlete ciddi maliyet getirecek. Bu kadar hukuksuzluk olmaz" sözleriyle sitem etti.