Ülkemizde, bundan yaklaşık iki ay önce yapılan genel seçimin ardından adeta düğmeye basılmış gibi yaşanan kaos, kan gözyaşı ve şehit haberleri ve son olarak da Dağlıca ve Iğdır‘da yaşanan saldırılarla sabır bardağı taştı. Seçimin ardından bugüne 107 can yitti, bir o kadar ailenin evine ateş düştü, bir o kadar anne, baba, eş, evlat, kardeş  öksüz, yetim, yarım kaldı.

Yetmedi, ülkemizin doğusundan, Filistin‘den Suriye‘den görmeye alıştığımız  fotoğraflar gelmeye başladı; kurşunlanmış binalar, insansız sokaklar, tanklar, roket atarlar...

Bitmedi, Cizre‘de yaşamını kaybeden ve torağa verilemediği için, kokmasın diye buzdolabında bekletilen 13 yaşındaki Cemile Çağırga‘nın görüntüsü, kimin tarafından vurulduğu belli olmayan yirminin üzerinde çocuk, kadın yani sivil yaşamını yitirdi.

Hala bitmedi; Beypazarı, Manavgat, Alanya ve ülkemizin diğer illerinde yalnızca Kürt olduğu için hatta öyle sanıldığı için yurttaşlar, iş yerleri ve evleri saldırıya uğradı. Parti binaları, gazete büroları taşlı sopalı saldırganların hedefi haline geldi.

Biz bu ülkenin insanları olarak, her zaman olduğumuzdan daha fazla kenetlenmeli, üzerimizde oynanan oyunlara karşı daha dikkatli olmalı, demokrasi için, barış için, özgürlükler için daha fazla el ele tutuşmalıyız.   

PKK derhal ve koşulsuz silah bırakmalı, TBMM derhal açılmalı ve büyük oranda katılım göstererek gittiğimiz seçimde oy verdiğimiz milletvekilleri çalışmaya başlamalıdır. Ayrıca, ülkeyi yönetenler,  siyasiler ağızlarından çıkan cümlelere dikkat etmeli, tahrik cümleleri sarf etmemeli ve basın üzerindeki baskılara son vermelidir.

Daha aydınlık, daha özgür ve barışın egemen olacağı bir ülkeyi birlikte gerçekleştireceğimiz bilinciyle, Dağlıca, Iğdır başta olmak üzere yaşanan bütün saldırıları nefretle kınıyor, şehitlerimize ve yaşamını yitiren bütün yurttaşlarımıza Allah‘tan rahmet ailelerine ve sevdiklerine ve halkımıza sabır, yaralı yurttaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.   

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası